Kaset 181
03/05/1964 72dk. (Düzenlenmemiş Metin)
İnsan bu aleme bilmeye, bulmaya, olmaya
gelmiştir.Gaye itibariyle,hakikat itibariyle,esas itibariyle .
Bilecek,bulacak,olacak.Aslını bilecek,aslını bulacak,aslı olacak.Niye geldin
beyefendi bu alem i şuhuda, bu dar ı ibtilaya?Bu kadar dardava.Burda huzur yoktur.Hiç
kimse bulamaz.Bu Pazar öyle açılmış. Efendim şöyle milyarlar filan olsa büyük
büyük masalar filan .Ne kadar büyürse o kadar huzursuzluk artar.Huzur hiç mi
yok,hiç huzuru olan insan mı yok?İstisnalar kaideye girmez.Onlar vücud
şaibesinden geçmiş,ayrı bazı insanlar vardır ki onlar ayrı.Gönlü bir yere
bağlanmış.Kendi hesabına bişeysi kalmamış.Onlar konuşmaya gelmez
istisna.Hüküm,ekseredir.Hüküm eksere olunca,herkes,Kudret kimseyi serbest
bırakmamıştır.Geçen konuşmada söylediğim gibi.Şöyle şurasından yakalamıştır.Kendi
tarif eder kendisi.Ama bazısını gevşek bırakmıştır yakalandığının farkında
değildir.Bazısını sıkı tutmuştur.Onlar merhamet olunmuş zümredir.O gevşek
bırakılanlar makbul değil o.O gaflet şarabıyla mestdir uyanırken ne uyanırken
demişim ölürken âgah olur ama o vakit de iş biter, faydası yok.Faydası
yok.Yoksa herkes biyerinden yakalanmıştır.Dağıttık mevzuu yine
tekrarlayalım.Bilmek,bulmak,olmak. Ama onun etrafında işte bi çok bizim
meşgalelerimiz vardır.Herkesin bir mesleği var o mesleğinin içersinde çırpınır
o mesleğinin bir gayesi vardır onun zirvesine çıkmak ister çıkar çıkamaz onlar
yine ayrı şey.Fakat bunun harıcında asıl Kudret tarafından kendisine verilmiş
bir netice var,bir gaye var ,o da demin söylediğim üç
durak.Bilecek,bulacak,olacak.Burada yetecek kemale, orada yetecek visale.Ben
şimdi hepinizi,inanmış geliş ve gidişteki gayeyi duymuş ,”ben abes
yaratılmamışım,benim hilkatimde büyük bir varlık vardır,ben sırf bir yere
muhatab olmuşum,çok kıymetliyim,çok zevkliyim,ben namütenahiyim imanı ile
“yaşıyor zannı ile konuşmamın şekli
oraya ait.Şimdi bi de bunun harıcında bir muhatab daha olur.Eh öyle ümid
etmiyorum.Yani gelmede gitmedeki gayeyi duymuş bir camia sohbeti ,öyle bir
muhabbet,öyle bir hitab yapıyoruz.Yoksa mesela vardır insanlar ;”bırak bu hissi
sözleri,ne. Ben bir tesadüfün neticesiyim.Benim için saadet maadet işte bu
alemde ihtirasat ı nefsaniyemi tatmin edebilecek fırsatı buldum da yapabildim
mi ben en mesud adamım ben başka bişey
tanımam” bunun konuşma tarzı ayrı.Bu konuşma oraya girmez.Onunki başka türlü
konuşulur.E ona da lüzum görmüyoruz niçin vakti geçirelim?Çünkü hayat sermayesi
pek pahalıdır biz onu ucuz zannederiz ama o “gel” dendiği vakitte ,”koy bakalım
önüne bi şey “ dendiği vakitte o vakit insan “ben bu hayatı çok ucuz satmışım”
der.O çok pahalı bişeydir o.Gayet pahalı,ucuz değil.Fakat inkarda faide
yok,tasdikde de zarar yoktur.Tabirime dikkat edin,inkarda faide yok,tasdikde
zarar var mı?Yok.O halde ilim tasdike götürür,cehil de inkare.Bir şeyin
inkarında faide yok,tasdikinde de zarar yoksa ilmin icabı tasdike gidilir.İnkar
ettin yüz liran yüzbir olur mu,seksen kilon seksenbir olur mu?Tasdik ettin,yüz
liran doksandokuz,seksen kilon yetmişdokuz olur mu? Olmaz.O halde eğer ilme
hörmetin varsa ,ilim denilen bir mânayı kabul edersen tasdik etmek
mecburiyetindesin.Sonra tasdik eden , isbatla mükellef değildir,inkar eden
isbatla mükellefdir.İlmi kaidedir bunlar.Tasdik eden,”ben tasdik ettim neyi
isbat edeceğim” der.Sen inkar ediyorsun sen isbat et.Kainat bütün varlıkla doludur
acz tahakkuk eder,Kudret meydana çıkar.Neyse sizler için bunlar da lüzumlu
cümleler değil.İnanmış.Siz inandığınızın zevkini arıyorsunuz.Benim aciz görüşüm
öyle.Buraya nerden girdik bakalım? Bilmek, bulmak, olmak
dedik.Bilecek,bulacak,olacak.Bunun üzerinde durun siz.Her vakit lazım olacak
şey.Kendisi üzerinde araştırma yapmayan kimse ne beklenir ondan,ne hayrı
olabilir onun?Sormaz mı insan kendi kendisine “ben kimim” diye?Öyle değil mi
ya?”Kimim” demez mi insan?Şöyle düşünmez mi “acaba dedem nerde”Sonra “ben ne
olacağım” düşünmez mi onu?Eğer düşünecek olursa bu kainattaki fenalık kalır
mı?Bu gün beşeriyet,işte her konuşmada tekrar ettiğimiz gibi ne kadar ilerlemiş
deniyor.Ki faide sen benden emin değilsin,ben senden emin değilim .Açıkçası
bu.Buna terakki denmez.Ne vakit ben kendimi sende görür sen kendini bende
görürsen ne vakit biz iki vücudda bir ruh olduğumuzu anlarsak o vakit teali
terakki ettiğimizi anlarız.Yoksa, sahte iltifatlar,cali görüşmeler içinde daima
bir hususi yerler.Mevzii konuşmuyorum,bütün dünya sekenesi öyle.Bütün.Dünya ne
kadar insan besliyorsa heyet i umumisine bu hastalık gelmiş.Halbuki herkesin
efal i harekatında ,mânayı tatbik edecek hususda bir arzu i fıtri vardır.Âsude
kaldığı vakitde,tabirime dikkat et.Herkesin,şakinin dahi efal i harekatında
mânayı tatbik etmek hususunda bir arzu i fıtrisi vardır.Fakat açamaz.Ama bazı
insnada o arzu derhal meydana çıkar,bazısında biraz çalışmakla çıkar,biraz
yorulmakla çıkar.Tıpkı araziye benzer.Her toprağın altında su vardır ama bazısı
on metrodan çıkar bazısı elli metrodan çıkar nihayet çıkmadı mı artezyeni
vurursun ikiyüz beşyüz çıkar.Ona vermiştir Kudret.Herkesde efal i harekatını
mâna hususunda tatbik edebilmeklik arzu i fıtrisi vardır.Şimdi bu arzu i fıtri
imha edilmiş.Onun için beşeriyet inliyor.İnlemenin illeti bu.İnliyor.Mesela
mâna, insana bildin mi ,bildikden sonra buldun mu , derhal hâya
gelir.Utanmaklık.Utanmanın beşeriyet üzerinde yapmış olduğu inzibat hiçbir
kanunun yapabileceği kudret var mıdır onda?Cümleyi söyleyemedim amma anlamışınızdır
siz.Yani bir cemiyetin muhafaza i muhafazası hususunda hâya denilen hasletin
tesiri kadar bir kanun yapabilir mi dünya?Anlatamıyo muyum acaba? dünyada
yapamaz.İmkan mı var? Hâya öyle bir şeydir ki yüzlerce kavanin, binlerce
kuvvayı zabıtadan daha ziyade müessir daha ziyade.. kelimelerini sen bul
söyle.Kimden utanacak?
--/-
-2-
Evvela kendinden.Kendinden utanmadın mı
öbürkü utanma riyadır.Anlatamıyorum galiba?Evvela kendinden utanacak.İçinde
sessiz sözsüz ,bizsiz sizsiz konuşan bir “var” var ya ondan utanacak.Kendinden
utanmadı da şundan bundan utandı o riya o.Onda, onda kıymet yok.Evvela
kendinden utanacak.Silsile i intizam ı âlem ,hâyaya bağlıdır hâya ya.Hah bilen
de bildikden sonra bulan da bu sıfat başlar çıkmaya.Şimdi nasıl söyleyeyim bilmem
ki.Gelelim bilmek bulmak mevzuuna .Bu mevzua vicdandan girdik.Bu kelime
suiistimal olur dedik iki kelime insanlar arasında.Taalluk edecek,tahalluk
edecek,tahakkuk edecek.İlmi tabiri de bu.Hak ve hakikatı kabul etmiyor
bilmiyor.E bu Hak’kı bulmadan neyi bulacak insan?Aslını bulacak.Aslı nedir? Hak
dır.Onda vicdan olur mu?Çarpacak seni o.Vicdan milyarda bir adamda zor bulunur
kardeşim.Hak’kı bilen çokdur ama Allah’ı bilmek başkadır Allah’ın varlığını
bilmek başkadır.Milyarlar “Allah’a iman ettim” derler.Allah’ın kendine değildir
imanları Allah’ın varlığınadır.Henüz Allah’ın varlığına iman etmekle Allah’a
iman etmek arasında bile fark vardır.Bu farklar tamamen kalktıkdan sonra o iman
da bilgi vardır,o bilgiden de yükseldikden sonra bulmak vardır işte o bulmak da
vicdan tahakkuk eder.Bunu nerde bulacağım ben? Anlatamadım mı acaba?Vazifeden
doğan ahlak dedik.Bu vazife kelimesi de suiistimal edilmekte bunu böyle üç
konuşma beş konuşma arasında tarifini tekrarlarım.Neden vazife mukaddes?
İlmen,ahlaken ,cemiyeten,kalben,muhabbeten yapılması vicdanen varsa eğer zaruri
olan mecburi olan şeyin adına vazife denir.Ama konuşmayın. Onun için
mukaddesdir.Mukaddes olan şey, kudsiyatdan doğar.Kudsiyat, ahlakiyattan
doğar.Ahlak, allah’dan doğar.Kanalı böyle gidiyor onun için mukaddes oluyor.Sen
keyfe uşak olmuşun vazife diyorsun olur mu öyle şey?Kuvvete uşak olursun vazife
dersin olur mu? Nokta i istinad kuvvet olur da o istinaddan bir şey gelir sana
olursa vazife sana.Nokta i istinad Hak olur da ordan gelirse vazife olur .Fakat
bu gün beşeriyet nokta i istinadı kuvvet diye tarif ediyor.”Neye dayanıyorsun
hangi kuvvete” diyor.Kuvvetin şeynin neticesi boğuşmakdır.Onun için beşer ilmen
bu kadar tekamül ettiği halde boğuşmadan yakasını kurtaramıyor ve
kurtaramayacaktır da.Kurtaramaz mı? Kurtaramaz.Hedefi menfaat diye tarif
edildikten sonra beşer nasıl yakasını kurtarabilir?Hedef menfaat hepimiz o hale
gelmişiz.Hepimiz.Hiç istisnası yok.Şu işi yapacağız “ne menfaatı var”
der.Menfaatın şeyninin neticesi boğuşmak.İhtirasat ı nefsaniye hiçbir vakit
tatmin olmaz.Bu gün gayet acz halinde bulunan insan kendi kendine der ki “şöyle
bir elli binim olsa” veyahut daha mütevazi davranır da “şöyle bir yirmi binim
olsa şunu şöyle yaparım bunu..eh kendime mütevazi bir hayat yaparım” der.Kudret
yapar yapmaz.Yaptı diyelim. Elli bin olur ,yüz bin der.Yüz bin olur,ikiyüz bin
der.İkiyüz bin,milyon der.Milyar der nümilyona kadar gider bitmez o.Cibilli
o.Durdurtmuyor onu o durmuyor.Hatta isim felaketi yokken mütevazi halim selim
varken ceberruti şaki zalim.Ahlak,herkesin zengin olduğuna amirdir fakat bir
kayıt kor.Ahh güzel servet,güzel adama karşı güzelden maksad yüzü güzel değil
ahlakı güzel insan için ne nimetdir der.Fakat şaki elinde berbatdır can
yakar.Anlatabildim mi? Ayrı bir iş. Ve lev besetallâhur rızka li
ibâdihî le begav(Şura,27) Boşuna mı söylemiş onu Kudret?Bazan da bunu bu şekilde kendisi
kullanıyor. Zat ı Mutlak.Ben böyle eğer diyor herkesin istediği şekilde o rızkı
açacak olursam derhal isyan ederler. Derhal.Onun için derler ki züğürtlük insanı
maneviyata sevkeder. Makbul değildir başka.Züğürtlük.Ve hakikaten de
öyledir.Züğürtlük deyince illa para yoksuzluğu mânasına alma.Masasından düşmüş
bir adam. ona, ona aşık .O masaya
aşık.Kudret yuvarlamış.Böyle konuşurken
yuvarlandıkdan sonra böyle bakarsın “aman ne melek gibi adammış bu”
dersin.”Ne iyi adammış,ne hoş adammış” Düşmüş de ondan.Anlatamıyo muyum acaba?
Düşmüş düşmüş .Ha düşmeden de öyle.O hazreti insan.İşte Kudret’in aradığı,
ahlakın aradığı o.Varken de bir,yokken de bir.Hiç satılmıyor hep aynı şekilde
gidiyor.Varken de bir,yokken de bir.Servet varmış,geçmiş gitmiş.Varken yanına
yaklaşılmıyor sonra bakıyorsun ki gayet tatlı tatlı.Öyledir o.Ben tesadüf
etmişimdir.Mesela şöyle küçük gördüğü,hâdimi mesela;”sen haddini bilsene
çıksana bakalım dışarıya” ama hususiyetine tahalluk eden bir yer olur da onu
büyük kitab tarif eder.Öyle değil de herhangi bir kimse gelse onlan konuşacak
da onu kendisine layık görmüyor.”Sen haddini bilsene” diyor.Zaman gelir o aynı
adam düşer düşünce de beşer dertleşmek ister.Öyle bir hastalıkdır ki o taştan
birisi gelsin de konuşayım der dökeyim
içimi.Onu alır karşısına sanki o “haddini bilsene” dediği kimse değil o
artık.Kudret ona onun haddini bildirttiriyor tersine.Anlatamıyo muyum
acaba?Böyle cilveli işler bunlar.Hafızam aldatmazsa Kibar ı kurenadan biri,
Beşeriyetin Fahri Ebedisi’ne çok yakin çok nazlılarından biri.İsimde hata etmek
ihtimalim vardır isim vermeyeceğim.Gücendirmiş olurum çünkü şüphem var.Fakat
böyle candan sevdiği bir zat.Nerden bildin candan sevdiğini?Resulullah
buyururlarmış umumi vaziyette e hergün gelmek istiyor iştiyakı olan insanlar
var her gün böyle.Bazı insan da iktiza tayininden aciz olur hilkaten.İktiza
tayini ayrı bir dâd ı Hak dır.İştiyakı da var şevki de var görmek de
istiyor.Her gün de geliyor.Hatta o kadar ki Cenab ı Hak büyük kitabda; Benim
sevgilimin yüzü tutmuyor siz davet edildiğiniz vakitde diyor oturuyor da
oturuyorsunuz diyor.O da yüzü tutmuyor diyor.Benim yüzüm tutar diyor kendisi
Allah.Aynen böyledir.Nazm ı Celil böyledir.Benim yüzüm tutar,onun ki tutmuyor
amma benim yüzüm tutat sıkıntı vermeyin diyor.Anlatamıyo muyum
acaba?Aynen,aynen Nazm ı Celil böyle.Onun yüzü tutmuyor amma benim yüzüm tutar
diyor.Böyle fazla izdiham oluyor.Buyurmuşlar ki “ zürni gıbben tezded hubba”
Bir gün geliniz,bir gün ara veriniz muhabbetiniz artsın.Bir gün gelin,bir
gün ara verin muhabbetiniz artsın.
--/-
-3-
Bu söyleyeceğim zat,kıymetli olduğunu nerden
bildin?Bunlar birkaç kimse.Bunlar da bu emir üzerine “ zürni gıbben tezded
hubba” bir gün gelin,bir gün ara verin muhabbetiniz artsın cümle i seniyesi
O’nun fem i saadetinden çıktıkdan sonra öyle bir gün gelmişler bir gün
gelmemişler.İkinci günü sormuş “niye gelmediniz?” Öyle buyurdunuz.Okşamış
“sizler için değil” Anlatamıyo muyum acaba?”sizler için değil”. Bunlardan
biri.Siyahi bir kölesi var.Siyahi.Bir hata yapmış “gidi zenci seni”
diyor.Geçiyormuş Beşeriyetin Fahri Ebedisi Mürebbi i Ukul olan Zat ı Âla bu
cümleyi işitmiş.O dostu da gelmiş.Niye canın sıkıldı demiş bu gün senin?
Unutmuş o.Hayır efendim. Yok çok müteessirdin senin canın sıkıldı ama
demiş.Acayip de bir hal o.Bağırıyordun köleye ben geçerken zenciliğini yüzüne
vurarakdan bağırıyordun git seni affetmezse yandın demiş.Ben seni çok severim
amma benim çok sevmem de sarsılır git sen ne yap yap onun gönlünü al.Geliyor
özür diliyor köle yalvarıyor bişey yok diyor aman efendim bu üzülecek bir
mevzuu değil diyor siz haklısınız benim bunda hatam var.İtminanı kalb gelmiyor
diyor.Duruş tarzından senin içindeki o bir iyilik düzelmiş gibi gelmiyor.Öyle diyor olmuyor böyle nihayet yüzünü koymuş
yere “bas ayağını yüzüme” demiş.Hiç olmazsa Kudret bunun filmini çeksin .Benim
sana yalvardığıma ait elimde bu burhanım bulunsun.Anlatabiliyo muyum acaba?
Dedenin kabul ettiği manada gönle hizmet için böyle incelikler vardır.O biz
yaparız yapamayız ayrı.Fakat bu lacivert kubbe böyle şeyleri temaşaa etmiş
Kudret de bu hallerin bu sahne i şuhudda filmini çekmiştir.O züğürtledikden
sonra onlar makbul değil onlar.Yüzüne bakılırken,sözün her tarafda geçerken
,şakur şukur anahtarlarla o kapıları mapıları açarken sahib i kalbsen o,o işe yarar.Yoksa bazı insanlar vardır,şurda
der artık bu emekli olmama bir sene kaldı.Peki ne olacak bir sene sonra?Ondan
sonra artık ben her şeyden elimi çekeceğim kötülük mötülük bende hiçbir şey
kalmayacak,artık kendime ben istikamet vereceğim doğru Hak yolunda
gideceğim.Keşke aklına gelmeseydi de bu sözleri söylemeseydin.Ne olurdu
gelmeseydi.Geldi ne oldu? Ne oldu var mı? Kudret’in insanlarda yegane aradığı
şey tercihdir.Hiç başka bi şey istemez.Tercih ister tercih.Sen,yüzüne
bakılırken başka kapının kulu,kovuldukdan sonra bizim kapıya.Lüzumu yok
der.İşte olacağı bu.Anlatabildim mi acaba?Sen yüzüne bakılırken başka kapının
kulu,kovuldun ondan sonra bizim kapıya geldin öyle şey yok .Ama aklına gelmese işini çevirirsin.Şarta mı
bağlı bu iş? Mevsimlik mi?İlim,bilmeye ahlak,görmeye hakikat da bunun
fevkindedir.Bak şumullendiriyorum konuşmayı.İlim,bilmeye ahlak, görmeye yani
bulmaya görmeye davet eder.Bunların ikisi de birer dersdir.bir
taalümdür.Hakikat ise ne talimdir,ne taalümdür.Bunun haricindedir.Hakikat.Bu
hal tahakkuk ettikden sonra o insanda vicdan vardır.O böyle kainata siper i
saikadır.Vicdan oldu mu imkan var mı ki birisi inlerken
uyuyabilsin?Uyuyamaz.Bütün vücudlara sahib olur.Hak onda tahakkuk etmiştir
sahib i hal dir.Anlatamıyorum galiba?Ondan işte suiistimal edilir bu kelime
diyorum.Aynı şeyleri duyar. “Rişsaz neşterin aheste vur zira Leylinin kanı
Mecnunun azasındadır.”Bu hal herkesde olur Mecnun’da olduğu gibi.Herkesde
olur Mecnun
‘da olduğu gibi.Görüyorsunuz ya ;Mecnun,şöhreti afak ı cihan asıl ismi Kays dır onun bir hükümdarın çocuğu.Leyli isminde bir kıza taaşşuk etmiş .Sevmiş değil,taaşşuk etmiş.O aşk kelimesi de suiistimal edilir.Ne oldu bunlar? Biri birilerine aşık oldular evlendiler.Eee şimdi? Şimdi boşanıyorlar.O yook.Öyle değil o.Fatih’de sevdi,Şehzadebaşı’nda soğudu,Beyazıd’da boşandı.Aşk kelimesi,Aşk Allah’ın ismi Hazreti Muhammed o ismin cismi.Bunu her yerde bulaştırmasanıza.Kad enarel ışk u minhacel Hüda “Kad enarel ışku lil uşşakil minhacel hüda salik i rah ı hakikat ışka eyler iktida” o ayrı bir iş o.Çıkmış,sahrayı bayabanda artık.guguş ile tuyur ile hemnişin.Cezbe i Hak gelmiş kendisine.O hak’kın cezbesinin geldiğini kendi bilirse olur mu? Bilirse riya olur.Bilmez.Bir esas hat söyledim size ama açmak lazım. Şimdi dursun bir gün zevkim olursa anlatırım misalleriyle.Sağ kalırsam.Ya. Bazı kimse söyler efendim bende öyle bir cezbe hali vardı. Ehli riyasın.O hali verdi mi Allah bildirmez.Bilmezsin.Öyle şey mi olur? O hali verince sen yoksun ki bilesin kendini.Sen kendini bildiğin dakikadan itibaren o hal senden gider.Anlatamıyo muyum acaba?Ayrıdır o. Çok zevkim var bu gün dinleyin.Görmüşler.Babası nasihat etmiş filan .Bakmış ki bu bi tuhaf iş.Yakin adamları görmüş.Sahranişin.Başında kuşlar yuva yapıyor.Böyle kuş konmuş.Olur mu canım bunlar şey..Onbeş yirmi sene evvel öldü bir Hafız Sami Efendi vardı İstanbullular bilir.Yalnız İstanbullular değil o asırda o insanı herkes bilir.Ehli merak bilir yani.Yirmi otuz sene böyle istediği vakit Kudret ona okutturmazdı okuyamazdı.Okuyamazdı.O köprünün öbür başında bir cami vardı ufak istimlakda yıkıldı.Karaköy’de o tarafta.Vaktiyle o tarafta ezan okuduğu vakit ezan okuduğu vakit hangi cins hangi milletten olursa olsun imkanı yok oradan geçecek adam duracak.ayak atmak kudretini alırdı.Köprü böyle ikiye ayrılır.Çok defa sandalda okuduğu vakit diğer sandalda giden adam iradesini kaybederek attığı.. okuyamaz fakat sabaha iki saat kala yirmi sene Edirnekapı Mezarlıkları dinledi.O Edirnekapı Mezarlığı’na gider orda okuduğu vakitte görülürdü ki bülbüller başının üzerinde oturur bekler.Anlatabildim mi acaba?O ayrı bir iş.Görmüşler Kays’ı o vaziyette.Fuzuli burda gayet güzel bir şekil yapar.Olsaydı bendeki gam ferhad ı müptelade Bir ah ile verirdi bin bistunu bade .Verseydi ah ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade.Verseydi ah ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade. Şimdi bu kibar adam bu Fuzuli .Başı bir baca yapıyor.Mecnunu diyor aşık derler diyor.Yok canım diyor eğer onda diyor bendeki ah olmuş olsaydı diyor onun sıcaklığı yukarıya çıkarken diyor burada diyor kuş yuva yapamazdı diyor.
‘da olduğu gibi.Görüyorsunuz ya ;Mecnun,şöhreti afak ı cihan asıl ismi Kays dır onun bir hükümdarın çocuğu.Leyli isminde bir kıza taaşşuk etmiş .Sevmiş değil,taaşşuk etmiş.O aşk kelimesi de suiistimal edilir.Ne oldu bunlar? Biri birilerine aşık oldular evlendiler.Eee şimdi? Şimdi boşanıyorlar.O yook.Öyle değil o.Fatih’de sevdi,Şehzadebaşı’nda soğudu,Beyazıd’da boşandı.Aşk kelimesi,Aşk Allah’ın ismi Hazreti Muhammed o ismin cismi.Bunu her yerde bulaştırmasanıza.Kad enarel ışk u minhacel Hüda “Kad enarel ışku lil uşşakil minhacel hüda salik i rah ı hakikat ışka eyler iktida” o ayrı bir iş o.Çıkmış,sahrayı bayabanda artık.guguş ile tuyur ile hemnişin.Cezbe i Hak gelmiş kendisine.O hak’kın cezbesinin geldiğini kendi bilirse olur mu? Bilirse riya olur.Bilmez.Bir esas hat söyledim size ama açmak lazım. Şimdi dursun bir gün zevkim olursa anlatırım misalleriyle.Sağ kalırsam.Ya. Bazı kimse söyler efendim bende öyle bir cezbe hali vardı. Ehli riyasın.O hali verdi mi Allah bildirmez.Bilmezsin.Öyle şey mi olur? O hali verince sen yoksun ki bilesin kendini.Sen kendini bildiğin dakikadan itibaren o hal senden gider.Anlatamıyo muyum acaba?Ayrıdır o. Çok zevkim var bu gün dinleyin.Görmüşler.Babası nasihat etmiş filan .Bakmış ki bu bi tuhaf iş.Yakin adamları görmüş.Sahranişin.Başında kuşlar yuva yapıyor.Böyle kuş konmuş.Olur mu canım bunlar şey..Onbeş yirmi sene evvel öldü bir Hafız Sami Efendi vardı İstanbullular bilir.Yalnız İstanbullular değil o asırda o insanı herkes bilir.Ehli merak bilir yani.Yirmi otuz sene böyle istediği vakit Kudret ona okutturmazdı okuyamazdı.Okuyamazdı.O köprünün öbür başında bir cami vardı ufak istimlakda yıkıldı.Karaköy’de o tarafta.Vaktiyle o tarafta ezan okuduğu vakit ezan okuduğu vakit hangi cins hangi milletten olursa olsun imkanı yok oradan geçecek adam duracak.ayak atmak kudretini alırdı.Köprü böyle ikiye ayrılır.Çok defa sandalda okuduğu vakit diğer sandalda giden adam iradesini kaybederek attığı.. okuyamaz fakat sabaha iki saat kala yirmi sene Edirnekapı Mezarlıkları dinledi.O Edirnekapı Mezarlığı’na gider orda okuduğu vakitte görülürdü ki bülbüller başının üzerinde oturur bekler.Anlatabildim mi acaba?O ayrı bir iş.Görmüşler Kays’ı o vaziyette.Fuzuli burda gayet güzel bir şekil yapar.Olsaydı bendeki gam ferhad ı müptelade Bir ah ile verirdi bin bistunu bade .Verseydi ah ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade.Verseydi ah ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade. Şimdi bu kibar adam bu Fuzuli .Başı bir baca yapıyor.Mecnunu diyor aşık derler diyor.Yok canım diyor eğer onda diyor bendeki ah olmuş olsaydı diyor onun sıcaklığı yukarıya çıkarken diyor burada diyor kuş yuva yapamazdı diyor.
--/-
-4-
Anlatabiliyo muyum acaba inceliğini?Verseydi ah
ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade.Niyse
bize orası lazım değil de .Söylemişler babasına demişler ki .. gördük senin
çocuğu bir defa daha alakadar olun.Eh baba.Gitmiş bakmış ki hakikat öyle .Mest,
müstağrak,halinden memnun .Nasihat ediyor diyor ki evladım muazzam bir saltanat
var ister misin ağyar eline gitsin?Ben artık âlemimi değiştirmek üzereyim.Nedir
diyor böyle bir Leyli’dir bir Leyla’dır tutturmuşsun istediğin kadar sana insan
bulalım.Gel babanın bu saltanatını başkalarına verdirtme .Uzun uzun söyledikten
sonra “kimsin sen? “ diyor.Tanımadın mı babanı diyor.Ha siz misiniz diyor .Ne
söylüyorsunuz? Dinlemedin mi bu kadar sözü? Ona cevap verirken birden bire
kolundan bir damardan bir kan fışkırıyor. “Rişsaz neşterin aheste vur zira
Leylinin kanı Mecnun’un âzasındadır.” Babası da ürkmüş ne oluyor demiş .Ne
olacak operatör geldi Leyli’nin kolundan neşter vurdu kan alıyor vücut
birleşmesi var bizde de başladı kan akmaya burda. Halinle kal demiş beni
affet.Bizim anlamadığımız bi mevzu.Bu da konuşmamızın zevkine taalluk eden bi
iş.Yani insanlık aleminde insanlar kemale erdikleri vakit ,tekamül eder eder
ederse böyle birbirinin gözünü oymaz ,birbirine hile dokumaz .Müteaddit vücutta
bir ruh olarak yaşar.Anlatabildim mi acaba?Böyle müteaddit vücutta bir ruh olarak
yaşar.Bu gün maalesef bunun tersinedir.Canavarlar da utanır beşeriyetn yaptığı
şeyden .Utanır.Demek oluyor ki ,Ahlak iki kısma ayrılıyor, bir vazifeden
doğuyor bir de aşkdan doğuyor.Vazifeden doğanın annesi akıl oluyor,aşkdan
doğanın da menbaı, annesi,mastarı kalb oluyor.Demek ki insan mefhumu meydana
geliyor,insanla alakadar bunlar.Konuşmamızın ana rüknünü insan mefhumu teşkil
ediyor ve tarifi ,anlatılması güç olan da bu kısım.Çünkü insan..sureti zahiresi
var kan ve kemik, et torbasından ibaret bir siklet.İki metre uzunluğunda bir
çukura sığabilir.Sonra onun bir manayı ihtivası var.Bir sireti var o da bütün
alemleri muhit.Bunu,beşeri tâkatla anlatabilmek beşerin eline verilmemiş.Hiç
söz söylenmeden de bırakılmaz.İkiye ayrılıyor insan,biraz evveli söylediğim
gibi bir kısmı âlem i hilkate bağlanıyor yani bu yaşadığımız aleme dünya
denilen bu sahneye .Bir yüzü de âlem i Kudret’e rabtediliyor.Alem i hilkatteki
sahasında Kudret tarafından kendisine akıl denilen bir cevher verilmiş.Ne
olduğunu bilmeyiz biz.Yaa bize neler verilmiştir de biz bunları bilmeyiz.Etrafı
yakarız yıkarız ama eldeki mevcudu da tahlil edemeyiz.Bu gün iki ayak üzerine
durmayı fen tarif edemez.Şöyle durma nedir bana bunu kimse tarif edemez.Bu
kadar da acizdir.Şöyle durmanın ne olduğunu tarif edemez.Hiç bir kimse
edemez.Şu anda sen başka bir şey düşünürsün, yanındaki başka bir şey düşünür,
onun yanındaki başka bir şey düşünür, öteki başka bir şey düşünür,öteki başka
bir şey.. nasıl tarif edeceksin insanı?Kaç vücudun var nasıl tarif edeyim ben
seni?Bir anda gadab olursun,bir anda hâlim olursun,bir anda kerim olursun,bir
anda sahi olursun,bir anda leim olursun .Hangi vücudunle kaimsin her daim?Zor
iş.Onun içün kuvvet i aslisine sahib olaraktan giden kâm alır da gider.Beşerin
kuvveti aslisi Hüda’nın nurudur.Kuvveti hayvanisi, zevki ruhanisine manidir.Bu
günkü beşeriyet kuvvet i aslisine sahib olarakdan yürümüyor.Kuvvet i
hayvanisine sahib olarakdan yürüyor ki onda zevk i ruhani yoktur.Zevk i ruhani
olmadığı için bir birimizi sevmiyoruz.Sevgi,zevk i ruhani den gelir.anlatamadım
mı acaba?Bu yok maalesef.Şu cümleyi sarfetmek için çıkmıştım.Beşerin kuvvet i
aslisi Hüda’nın nurudur.Bunu kaybetti beşer.Biraz tenekecilikte ilerledi
yaratırım dedi zavallı hale düştü.Kuvvet i hayvaniyeye sahib oldu.Kuvveti hayvanide
zevk i ruhani yoktur.Ondan mahrum yaşıyor.Deden,deden öyle değildi.Sen dedeni
küçük görürsün ama görme.Bitmiyor görmüyor musun her Pazar dinliyorsun tarihte
şanlı bir yaprak diyor.Her pazar dinliyorsun tarihte o güne getiriyor o gün şu olmuş diyor .Senelerden beri söylenir
bitmez dedenin şanlı yaprağı.Hiç aleyhinde bulunmaktan sıkılmaz mısın?Biraz
rikkat i kalbiyen varsa muhakkak gözlerin yaşarır.Senelerden beri.Bu bir hafta
değil, iki hafta değil,bir gün değil iki gün değil.anlatamıyo muyum acaba?Senelerden
beri her pazar dedenin şanlı yaprağı der.Böyle bütün dünyada mest i müstağrak
dinlemek mükellefiyetinde gibidir eğer insan.Her Pazar.Sen öyle züğürt bir
köksüz bir millet değilsin sen.Püüü tarihin muazzam,ananen muazzam,varlığın
muazzam.O bizden çok kavi idi.Çok eğlenmesini bilebilirdi.Çok da zengindi fakat
başka zevleri işte deminki söylediğim gibi kuvvet i aslisi Hüda’nın nuru olduğu
içün başka türlü yaşıyor.Sık sık söylerim ;medeniyetini taklid ettiğimiz garb
aleminde deliyi, cin çarpmış diyerekten yakıyorlardı.Deli,cin çarpmış yanardı,
yakarlardı. Deden, ona hastane yaptı bir de vakfetti ,paralar koydu,musiki ile
tedavi edilir diyerekten.Bu gün de en son ilacın o olduğu söyleniyor
dünyada.Asırlar evvel deden onu bulmuş.Asırlar evvel.Neyi bulmadı ki? Muafiyet
serumunu meydana koyan Mevlana’dır.Muafiyet serumunu meydana koyan.Öyle dert
var ki devası içinden çıkar.Bu muafiyet serumu değil mi? Öyle dert var ki
devası içinden çıkar diyor.Ama biz farkında değiliz ne dedemizin ne
babamızın.Alakadar bile değiliz.Alakadar bile değiliz.Bizi hased kaplamış.Hased
yok mu hased.Şahan ı hakikate,Bu Hak’kın vermiş olduğu bir varlıktır yani her
kimde varsa ona hased etme hasedi terket yoksa hasedi terketmezsen cihanda
iblis olarak gidersin.Hased kimin sıfatıdır?İblisdir.Kıyas ı nefs,alen nefs
caiz değildir.Ne demek bu?Baksana onun nesi var,baksana bunun nesi var?O ne ile
bu oldu bu ne ile şu oldu,benim ondan aşağı nem vardır,nesi oldu da böyle oldu
,onun şusu da böyle oldu.Bu iblisin sıfatıdır.İblis olaraktan gidersin.Sen
belayı bal yapmadıkça insan oldum zannetme.Bela, bir rüşvet i ilahiyedir.Hadi
sana ben onu da söyleyeyim bari.Bela yok mu bela.Bela,bir adama geldi mi Allah
o adama rüşvet veriyor.
--/-
-5-
Senin anlayacağın tabirle.Neticesinde ne maksudun
varsa o belanın altına gizlenmiştir.Pazar böyle açıldı.Bela,Allah’ın insana
verdiği rüşvetin adına denir.Bütün maksud u ilahi o o belanın altında gizlenmiştir.Ordan alırsın.Belanın
gelmesinin akabinde peşinde manevi bir hil’at giyeceğini bekle ama evinde otur
gezme.Hangi evinde?Kalbinde otur.Nefsinde gezersen gelir amma seni bulamaz
gider.Sen dünyada bir belaya müptela oldun da onun sen neticesini alamadınsa
evinde oturmadın,kalbinde oturmadın.Nefsinin peşindeydin geldi gitti oturmadı dedi naapsın?Aşkı,ahlak yap
ahlak.Kestirmesi bu.Son cümle budur.Aşkı, ahlak yap.İblise aşk,ahlak olmadı da
yandı.Anlatamadım mı acaba?Aşkı,ahlak yap.Aşk, ahlak olursa ne olur?Ne talib i
izzet olursun ne talib i zillet olursun.Talib i izzet ,talib i zillet de olmadın mı ne dedi kodu kalır ,ne kin kalır,
ne buğz kalır,ne hased kalır,ne riya kalır,ne adavet kalır.Bunların hiç birisi
kalmaz,bunların hiç birisi kalmayınca sağlam insan olursun,sağlam insan olunca
Hak sende tahakkuk eder başka türlü adam olursun.Kestirmesi bu.Maraz ı manevi
yok yani ya.Bunların hepsi birer hastalıkdır.Hased,ne kötü hastalıkdır.Hased adam rahat mıdır sanki?İçi
rahat edebilir mi?İçini yer.Daima iz’ac içersinde yer içini.Ona desen ki niye
hased ediyorsun?Şunun içün.Peki sana da verelim onu.”Hayır” der.Ne istiyorsun?
“Onda yok olsun.”İşte onun için Hüda diyor ki; Bidayeti de azabdır,nihayeti de
azabdır. Diyor.Benim taksimatıma razı olmayan,”Allah’lığıma müdahale ediyor”
diyor.Anlatamıyo muyum acaba?Benim Allah’lığıma müdahale ediyor.Bu hastalıklar
evvela ilk tedavide insana hased mased kalkınca adalet gelir.Adil
olur.İlk,ahlakın ilk tedavi ettiği şey o.Bi defa adil oldu mu yavaş yavaş
öbürkülerini şey edebilir.Onun içün derler ki ahlakda,adil fertlerden teşekkül
eden cem’iyyet adil ,zalim fertlerden terekküb eden cem’iyyet zalim olur ve
cem’iyyeti idare eden hükümetler adil ve zulüm meselesinde fertlerin mesleğine
tebidir.Kaide i külliye bu.Allah böyle esas kurmuş.Sen ne yapsan para etmez.Bak
tekrar edeyim sana;Adil fertlerden teşekkül eden cem’iyyet adil olur.Zalim
fertlerden teşekkül eden cem’iyyet zalim olur.Cem2iyyeti idare eden hükümetler
adl ve zulüm meselelerinde fertlerin mesleğine tabidir.O cem’iyyetin fertleri
adilse hükümetleri adil olur.O cem’iyyetin fertleri zalimse hükümetleri zalim olur.Mesleğine
tabidir.Kudret bunu böyle kurmuş.Bunu kimse değiştiremez.Hiç bir el
değiştiremez.Zira Beşeriyetin Fahri Ebedisi “kema tekunu yuvella aleyküm”
Olduğunuz gibi idare olunursunuz.Anlatamadık galiba?Öyle diyor.Ne muazzam
esas.İnsan namını taşıyan varlık,bu gün bütün dünya üzerinde fersude bir
mataın, laşey olan laşeyi dünyanın bir nimet zannı ile devamı içün birbirini
kırmaya çalışıyor.Bu yakışır mı ya.Buna çalışıyor.Böyle geliyor,böyle
gidiyor.Sonra bu kadar da uzun boylu şey yok ki ömür yok ki. Ömrü dünya bir
dakika ömrü adem bir nefes.Kaç yaşındasın otuz.Koy ortaya bi şey,hiç bişey
yok.On misli büyüt,üç yüz sene yaşamazsın ya farz et ki yaşa yine bir şey
yok.Yirmi büyüt ,otuz büyüt.Bi şey yok orta yerde.O halde ikinci,bütün
gönüllerde yaşayabilecek bir hayata sahib olmak insan için büyük bir emel değil
midir?Sonra çocuklarımızı,hepimiz istisnasız mânalı büyütmüyoruz.Neden?
Ebediyete imanımız yok bizim.”Var efendim” Bırak canım.Laf. O kolay şey mi,iman
kolay iş mi?Öyle olsa Hüda büyük Kitabında.”Ya Eyyühellezine amenü aminü” Ey
iman ettim diyenler iman etsenize der mi?Emir böyle gelir.O kolay iş değil ki
o.İnanmamışızdır.Ettim inandım.Mesela bir çocuğumuz olur .Kaç sene yaşar bu
çocuk?Seksen,yüz .Herkesin muayyer bir ömür kafasında vardır.Tutar onu o.Kudret
tarafından konmuştur o.Tesadüf eder etmez o yine ayrı.Bunun yarısı uykuyla
gider değil mi?Yarısı da sabavetle gider,sabavetle gider.Geriye kalır şu
kadarcık bir sene .Bunun istikbalini kazanacağız deriz.Çocuk yaptık, bunun
istikbalini kazanmak üzerimize elbette lazım.Tenkid ediyor zannetme.Konuşurken
de konuşmaya korkarım ben.çünkü ben bazı böyle konuşuyorum.Dışarıda kulağıma
geliyor ben hiç buralarda gezmemişim bile.Hayalimde bile yok.Nede ters
anlıyorlar bazı insanlar.Bambaşka.Püüü ben beyaz demişim o kopkoyu siyah
anlamış.Hani beyazı krem anlasa eh bi parça yine yakışır diyelim.Kopkoyu siyah
anlamış bu kadar da tersine.O mânada değil.Tarihi bile biz çocuklarımıza iyi
okutmuyoruz.Hangi millet bize ne yapmış.Neremizden nemizi almış,ne şekilde ne şeyetmiş
içi titremiyor öyle.Okumadı onu öyle.Bi tuhaf,acaip bişey.Onu işte ilk
tahsilini yaptırıyoruz.Ortasını yaptırıyoruz.Niyse bu günkü bilgiler niyse aman
diyoruz bir iki lisan bilsin.Bunlar güzel hepsini yapsın .Bir anaya bir babaya
bunları yaptırtmak en büyük vecibe.Niçin bunları yapıyor?İşte şu kadarcık bir
sahası var onun istikbali.Bu istikbal.Çocuk eşinin dostunun içersinde şu
ilimlere vakıf,şu mesleğe sahip bir varlık olsun.Bunların hepsi güzel.Olsun
bunlar tabi.İyi ama eğer inanmışsan bu çocuğun hakiki doğumdan sonra bir hayatı
var.Bu hayatına ait ne gibi bir bilgi verdik?Ne verdik yani?Sorsa Kudret dese
ki Bana ait olan zevkten ne verebildin?Çocuk ikmale kaldı hoca tuttun
güzel.Suretine ait o bilgileri verecektin .Semti uzak dedin evi değiştirdin iyi.Kışlık
palto yapacaktın,ben eski paltomla gezeyim ziyanı yok bu vereceğim altıyüz
lirayı onun şu lisanı öğretmeklik içün bir iki ders alabilmesi için bu parayı
oraya ayırdım dedin güzel bu da iyi bunlar güzel.Fakat Bana kavuştuğu vakit
Benimlen olacak muamelesine ait göster bir masraf göster bana.Yahut bi gece
kendi kendine aah diye dövündüğünü göster.Olsun olur o. Veresiye onlar ..Ama
nasıl olur? Olabilir mi? Olur ya.Deden bunların hepsini bilirdi.dünyayı çok iyi
bilmez miydi?Kaç tane lisan bilirdi senin deden?Hem peynir ekmek ister gibi
değil ilim kitabını tarif edermiş.Sen belki bilirsin ama işte ortada konuşan lisanı bilirsin .Versen bi
ilim kitabını anlat bana desem o üç tane seyyahın peşinde gidip de ondan sonracığıma
işte bu şudur budur diyerekten yarım
kekeleyerek konuşma o değil o.
--/-
-6-
Verir adama ilim kitabı bunu tarif et diyerekten
.Deden öyle bilirdi hem bildiğini de söylemezdi de.Bilir.Neler bilirdi
deden.Demek ki bu sahne i şuhudda insanın başına gelen belalar altında tatlılıklar
var değil mi? Onun içün ahlak der ki belayı bal yap bu alem darılma pazarı
değil dayanma pazarı hiç darılma.Hakiki insanın Hak’kın kazasından ve onun
kudretinden katiyen şikayeti olmaz.Şikayet hiç bişey meydana getirmez çünkü.
Hiç bişey olmaz.Hakiki insanın şanı belaya sabrı tahammül ,kazayı Kudret den
şikayetsiz teslimdir.Şikayetsiz teslim ol ki şikayetli de olacaksın çünkü.Fayda
yok.Tav’an olmayanı kerhen ettirirler.Nem var ki laf edem özümden.Mahveyle
beni benim gözümden. Nem var ki laf edem özümden.Mahveyle beni benim gözümden. Bu
hale gelebilmek içün iktisabı maarif i ilahiyye ,tahsil i ahlak ı
rabbaniyye,tekmil i kemalat ı insaniyye.Üç kaide vardır.Tekrar edeyim cümleyi;
iktisabı maarif i ilahiyye ,maarif i suriyyeyi biliyoruz taşı, toprağı ,suyu
işte iki gazdan terekküb etti.Alektrik müsbet menfi kutub bunlar güzel bunları
bil.Bir de siretine ait olan bi ilim var
o ilimde ilk önce iktisabı maarif i ilahiyye gelir ondan sonra tahsil i ahlak ı
rabbaniyye gelir ondan sonra tekmil i kemalat ı insaniyye gelir.Bu üç dersten
imtihan ver.Anlatamadık mı acaba?Bu üç dersten imtihan verdiğinin alameti de
bazan bunlar kendi kendine insanın vücudunda oluyor,mirasyedi derler
onlara.Belki sende de vardır.Nasıl şey o? Ya.Mesela hiç haberin yok emek
sarfetmemişsin ,babanın bir kardeşi varmış yüzünü de görmemişsin bundan kırk
sene evvel gitmiş Amerika’ya orda bir iş tutmuş tesadüf etmiş şu olmuş bu olmuş
büyük bir fabrikatör olmuş ne çoluğu var ne çocuğu var ölmüş.elli milyar lirası
var arıyorlar İstanbul’da filan oğlu filan senin amcan varmış filan yerde
buyrun elli milyar lira.Sözünü söylerken bile uyuklamak istidadında olanın gözü
açılıyor.Bu para Radiyalluanh acaip bişey .Ne emeği sevketti ne şu oldu ne bu
oldu derhal olduğu gibi aldı.Buna ne derler? Mirasyedi.Bazen bu saydıklarımda
Kudret tarafından mirasyedi olan insanda olur.Böyle iklimi vücudunde bu
varlıkla doğar .Mirasyedi naapalım?Onlar da ayrı insanlar işte oluyor öyle
insanlar da var.Bazı öyle oluyor.Saadeti ebediyyenin,ebedi saadetin alet i
iktisabı bu cesetdir.Bu cesetlen,bu bize bir alet .İkinci ebedi hayatı
kazanabilmekliğimiz içün bu cesedi Kudret, alet yapmış.Gaye bu değil.Biz
aldandığımız yalnız bunu gaye biliyoruz da buna çalışıyoruz .Halbuki her gün de
bu elimizden gidiyor farkında değiliz o kadar
dalgınız.Gidiyor her gün bu.Öyle değil mi? Bu,alet alet .Ebedi saadeti
kazanabilmek içün bu ceset bir aletdir.Herhalde yoruldunuz.Bu günkü konuşma bu
kadar yeter.
0 yorum:
Yorum Gönder