Eni ü nale seher-hize ney nevası verir
Bükadan Arif i billaha mey safası gelir
Sühanverin eseri bir hayat ı sânidir
Giderse dâr ı fenâdan yine sedası gelir.




Saniye sonra Kapanacaktır

181. Kaset


Kaset 181    03/05/1964    72dk.  (Düzenlenmemiş Metin)




İnsan bu aleme bilmeye, bulmaya, olmaya gelmiştir.Gaye itibariyle,hakikat itibariyle,esas itibariyle . Bilecek,bulacak,olacak.Aslını bilecek,aslını bulacak,aslı olacak.Niye geldin beyefendi bu alem i şuhuda, bu dar ı ibtilaya?Bu kadar dardava.Burda huzur yoktur.Hiç kimse bulamaz.Bu Pazar öyle açılmış. Efendim şöyle milyarlar filan olsa büyük büyük masalar filan .Ne kadar büyürse o kadar huzursuzluk artar.Huzur hiç mi yok,hiç huzuru olan insan mı yok?İstisnalar kaideye girmez.Onlar vücud şaibesinden geçmiş,ayrı bazı insanlar vardır ki onlar ayrı.Gönlü bir yere bağlanmış.Kendi hesabına bişeysi kalmamış.Onlar konuşmaya gelmez istisna.Hüküm,ekseredir.Hüküm eksere olunca,herkes,Kudret kimseyi serbest bırakmamıştır.Geçen konuşmada söylediğim gibi.Şöyle şurasından yakalamıştır.Kendi tarif eder kendisi.Ama bazısını gevşek bırakmıştır yakalandığının farkında değildir.Bazısını sıkı tutmuştur.Onlar merhamet olunmuş zümredir.O gevşek bırakılanlar makbul değil o.O gaflet şarabıyla mestdir uyanırken ne uyanırken demişim ölürken âgah olur ama o vakit de iş biter, faydası yok.Faydası yok.Yoksa herkes biyerinden yakalanmıştır.Dağıttık mevzuu yine tekrarlayalım.Bilmek,bulmak,olmak. Ama onun etrafında işte bi çok bizim meşgalelerimiz vardır.Herkesin bir mesleği var o mesleğinin içersinde çırpınır o mesleğinin bir gayesi vardır onun zirvesine çıkmak ister çıkar çıkamaz onlar yine ayrı şey.Fakat bunun harıcında asıl Kudret tarafından kendisine verilmiş bir netice var,bir gaye var ,o da demin söylediğim üç durak.Bilecek,bulacak,olacak.Burada yetecek kemale, orada yetecek visale.Ben şimdi hepinizi,inanmış geliş ve gidişteki gayeyi duymuş ,”ben abes yaratılmamışım,benim hilkatimde büyük bir varlık vardır,ben sırf bir yere muhatab olmuşum,çok kıymetliyim,çok zevkliyim,ben namütenahiyim imanı ile “yaşıyor zannı ile konuşmamın  şekli oraya ait.Şimdi bi de bunun harıcında bir muhatab daha olur.Eh öyle ümid etmiyorum.Yani gelmede gitmedeki gayeyi duymuş bir camia sohbeti ,öyle bir muhabbet,öyle bir hitab yapıyoruz.Yoksa mesela vardır insanlar ;”bırak bu hissi sözleri,ne. Ben bir tesadüfün neticesiyim.Benim için saadet maadet işte bu alemde ihtirasat ı nefsaniyemi tatmin edebilecek fırsatı buldum da yapabildim mi ben  en mesud adamım ben başka bişey tanımam” bunun konuşma tarzı ayrı.Bu konuşma oraya girmez.Onunki başka türlü konuşulur.E ona da lüzum görmüyoruz niçin vakti geçirelim?Çünkü hayat sermayesi pek pahalıdır biz onu ucuz zannederiz ama o “gel” dendiği vakitte ,”koy bakalım önüne bi şey “ dendiği vakitte o vakit insan “ben bu hayatı çok ucuz satmışım” der.O çok pahalı bişeydir o.Gayet pahalı,ucuz değil.Fakat inkarda faide yok,tasdikde de zarar yoktur.Tabirime dikkat edin,inkarda faide yok,tasdikde zarar var mı?Yok.O halde ilim tasdike götürür,cehil de inkare.Bir şeyin inkarında faide yok,tasdikinde de zarar yoksa ilmin icabı tasdike gidilir.İnkar ettin yüz liran yüzbir olur mu,seksen kilon seksenbir olur mu?Tasdik ettin,yüz liran doksandokuz,seksen kilon yetmişdokuz olur mu? Olmaz.O halde eğer ilme hörmetin varsa ,ilim denilen bir mânayı kabul edersen tasdik etmek mecburiyetindesin.Sonra tasdik eden , isbatla mükellef değildir,inkar eden isbatla mükellefdir.İlmi kaidedir bunlar.Tasdik eden,”ben tasdik ettim neyi isbat edeceğim” der.Sen inkar ediyorsun sen isbat et.Kainat bütün varlıkla doludur acz tahakkuk eder,Kudret meydana çıkar.Neyse sizler için bunlar da lüzumlu cümleler değil.İnanmış.Siz inandığınızın zevkini arıyorsunuz.Benim aciz görüşüm öyle.Buraya nerden girdik bakalım? Bilmek, bulmak, olmak dedik.Bilecek,bulacak,olacak.Bunun üzerinde durun siz.Her vakit lazım olacak şey.Kendisi üzerinde araştırma yapmayan kimse ne beklenir ondan,ne hayrı olabilir onun?Sormaz mı insan kendi kendisine “ben kimim” diye?Öyle değil mi ya?”Kimim” demez mi insan?Şöyle düşünmez mi “acaba dedem nerde”Sonra “ben ne olacağım” düşünmez mi onu?Eğer düşünecek olursa bu kainattaki fenalık kalır mı?Bu gün beşeriyet,işte her konuşmada tekrar ettiğimiz gibi ne kadar ilerlemiş deniyor.Ki faide sen benden emin değilsin,ben senden emin değilim .Açıkçası bu.Buna terakki denmez.Ne vakit ben kendimi sende görür sen kendini bende görürsen ne vakit biz iki vücudda bir ruh olduğumuzu anlarsak o vakit teali terakki ettiğimizi anlarız.Yoksa, sahte iltifatlar,cali görüşmeler içinde daima bir hususi yerler.Mevzii konuşmuyorum,bütün dünya sekenesi öyle.Bütün.Dünya ne kadar insan besliyorsa heyet i umumisine bu hastalık gelmiş.Halbuki herkesin efal i harekatında ,mânayı tatbik edecek hususda bir arzu i fıtri vardır.Âsude kaldığı vakitde,tabirime dikkat et.Herkesin,şakinin dahi efal i harekatında mânayı tatbik etmek hususunda bir arzu i fıtrisi vardır.Fakat açamaz.Ama bazı insnada o arzu derhal meydana çıkar,bazısında biraz çalışmakla çıkar,biraz yorulmakla çıkar.Tıpkı araziye benzer.Her toprağın altında su vardır ama bazısı on metrodan çıkar bazısı elli metrodan çıkar nihayet çıkmadı mı artezyeni vurursun ikiyüz beşyüz çıkar.Ona vermiştir Kudret.Herkesde efal i harekatını mâna hususunda tatbik edebilmeklik arzu i fıtrisi vardır.Şimdi bu arzu i fıtri imha edilmiş.Onun için beşeriyet inliyor.İnlemenin illeti bu.İnliyor.Mesela mâna, insana bildin mi ,bildikden sonra buldun mu , derhal hâya gelir.Utanmaklık.Utanmanın beşeriyet üzerinde yapmış olduğu inzibat hiçbir kanunun yapabileceği kudret var mıdır onda?Cümleyi söyleyemedim amma anlamışınızdır siz.Yani bir cemiyetin muhafaza i muhafazası hususunda hâya denilen hasletin tesiri kadar bir kanun yapabilir mi dünya?Anlatamıyo muyum acaba? dünyada yapamaz.İmkan mı var? Hâya öyle bir şeydir ki yüzlerce kavanin, binlerce kuvvayı zabıtadan daha ziyade müessir daha ziyade.. kelimelerini sen bul söyle.Kimden utanacak?
                                                                                              --/-
                                                                                              -2-

Evvela kendinden.Kendinden utanmadın mı öbürkü utanma riyadır.Anlatamıyorum galiba?Evvela kendinden utanacak.İçinde sessiz sözsüz ,bizsiz sizsiz konuşan bir “var” var ya ondan utanacak.Kendinden utanmadı da şundan bundan utandı o riya o.Onda, onda kıymet yok.Evvela kendinden utanacak.Silsile i intizam ı âlem ,hâyaya bağlıdır hâya ya.Hah bilen de bildikden sonra bulan da bu sıfat başlar çıkmaya.Şimdi nasıl söyleyeyim bilmem ki.Gelelim bilmek bulmak mevzuuna .Bu mevzua vicdandan girdik.Bu kelime suiistimal olur dedik iki kelime insanlar arasında.Taalluk edecek,tahalluk edecek,tahakkuk edecek.İlmi tabiri de bu.Hak ve hakikatı kabul etmiyor bilmiyor.E bu Hak’kı bulmadan neyi bulacak insan?Aslını bulacak.Aslı nedir? Hak dır.Onda vicdan olur mu?Çarpacak seni o.Vicdan milyarda bir adamda zor bulunur kardeşim.Hak’kı bilen çokdur ama Allah’ı bilmek başkadır Allah’ın varlığını bilmek başkadır.Milyarlar “Allah’a iman ettim” derler.Allah’ın kendine değildir imanları Allah’ın varlığınadır.Henüz Allah’ın varlığına iman etmekle Allah’a iman etmek arasında bile fark vardır.Bu farklar tamamen kalktıkdan sonra o iman da bilgi vardır,o bilgiden de yükseldikden sonra bulmak vardır işte o bulmak da vicdan tahakkuk eder.Bunu nerde bulacağım ben? Anlatamadım mı acaba?Vazifeden doğan ahlak dedik.Bu vazife kelimesi de suiistimal edilmekte bunu böyle üç konuşma beş konuşma arasında tarifini tekrarlarım.Neden vazife mukaddes? İlmen,ahlaken ,cemiyeten,kalben,muhabbeten yapılması vicdanen varsa eğer zaruri olan mecburi olan şeyin adına vazife denir.Ama konuşmayın. Onun için mukaddesdir.Mukaddes olan şey, kudsiyatdan doğar.Kudsiyat, ahlakiyattan doğar.Ahlak, allah’dan doğar.Kanalı böyle gidiyor onun için mukaddes oluyor.Sen keyfe uşak olmuşun vazife diyorsun olur mu öyle şey?Kuvvete uşak olursun vazife dersin olur mu? Nokta i istinad kuvvet olur da o istinaddan bir şey gelir sana olursa vazife sana.Nokta i istinad Hak olur da ordan gelirse vazife olur .Fakat bu gün beşeriyet nokta i istinadı kuvvet diye tarif ediyor.”Neye dayanıyorsun hangi kuvvete” diyor.Kuvvetin şeynin neticesi boğuşmakdır.Onun için beşer ilmen bu kadar tekamül ettiği halde boğuşmadan yakasını kurtaramıyor ve kurtaramayacaktır da.Kurtaramaz mı? Kurtaramaz.Hedefi menfaat diye tarif edildikten sonra beşer nasıl yakasını kurtarabilir?Hedef menfaat hepimiz o hale gelmişiz.Hepimiz.Hiç istisnası yok.Şu işi yapacağız “ne menfaatı var” der.Menfaatın şeyninin neticesi boğuşmak.İhtirasat ı nefsaniye hiçbir vakit tatmin olmaz.Bu gün gayet acz halinde bulunan insan kendi kendine der ki “şöyle bir elli binim olsa” veyahut daha mütevazi davranır da “şöyle bir yirmi binim olsa şunu şöyle yaparım bunu..eh kendime mütevazi bir hayat yaparım” der.Kudret yapar yapmaz.Yaptı diyelim. Elli bin olur ,yüz bin der.Yüz bin olur,ikiyüz bin der.İkiyüz bin,milyon der.Milyar der nümilyona kadar gider bitmez o.Cibilli o.Durdurtmuyor onu o durmuyor.Hatta isim felaketi yokken mütevazi halim selim varken ceberruti şaki zalim.Ahlak,herkesin zengin olduğuna amirdir fakat bir kayıt kor.Ahh güzel servet,güzel adama karşı güzelden maksad yüzü güzel değil ahlakı güzel insan için ne nimetdir der.Fakat şaki elinde berbatdır can yakar.Anlatabildim mi? Ayrı bir iş. Ve lev besetallâhur rızka li ibâdihî le begav(Şura,27) Boşuna mı söylemiş onu Kudret?Bazan da bunu bu şekilde kendisi kullanıyor. Zat ı Mutlak.Ben böyle eğer diyor herkesin istediği şekilde o rızkı açacak olursam derhal isyan ederler. Derhal.Onun için derler ki züğürtlük insanı maneviyata sevkeder. Makbul değildir başka.Züğürtlük.Ve hakikaten de öyledir.Züğürtlük deyince illa para yoksuzluğu mânasına alma.Masasından düşmüş bir adam. ona, ona  aşık .O masaya aşık.Kudret yuvarlamış.Böyle konuşurken  yuvarlandıkdan sonra böyle bakarsın “aman ne melek gibi adammış bu” dersin.”Ne iyi adammış,ne hoş adammış” Düşmüş de ondan.Anlatamıyo muyum acaba? Düşmüş düşmüş .Ha düşmeden de öyle.O hazreti insan.İşte Kudret’in aradığı, ahlakın aradığı o.Varken de bir,yokken de bir.Hiç satılmıyor hep aynı şekilde gidiyor.Varken de bir,yokken de bir.Servet varmış,geçmiş gitmiş.Varken yanına yaklaşılmıyor sonra bakıyorsun ki gayet tatlı tatlı.Öyledir o.Ben tesadüf etmişimdir.Mesela şöyle küçük gördüğü,hâdimi mesela;”sen haddini bilsene çıksana bakalım dışarıya” ama hususiyetine tahalluk eden bir yer olur da onu büyük kitab tarif eder.Öyle değil de herhangi bir kimse gelse onlan konuşacak da onu kendisine layık görmüyor.”Sen haddini bilsene” diyor.Zaman gelir o aynı adam düşer düşünce de beşer dertleşmek ister.Öyle bir hastalıkdır ki o taştan birisi gelsin de  konuşayım der dökeyim içimi.Onu alır karşısına sanki o “haddini bilsene” dediği kimse değil o artık.Kudret ona onun haddini bildirttiriyor tersine.Anlatamıyo muyum acaba?Böyle cilveli işler bunlar.Hafızam aldatmazsa Kibar ı kurenadan biri, Beşeriyetin Fahri Ebedisi’ne çok yakin çok nazlılarından biri.İsimde hata etmek ihtimalim vardır isim vermeyeceğim.Gücendirmiş olurum çünkü şüphem var.Fakat böyle candan sevdiği bir zat.Nerden bildin candan sevdiğini?Resulullah buyururlarmış umumi vaziyette e hergün gelmek istiyor iştiyakı olan insanlar var her gün böyle.Bazı insan da iktiza tayininden aciz olur hilkaten.İktiza tayini ayrı bir dâd ı Hak dır.İştiyakı da var şevki de var görmek de istiyor.Her gün de geliyor.Hatta o kadar ki Cenab ı Hak büyük kitabda; Benim sevgilimin yüzü tutmuyor siz davet edildiğiniz vakitde diyor oturuyor da oturuyorsunuz diyor.O da yüzü tutmuyor diyor.Benim yüzüm tutar diyor kendisi Allah.Aynen böyledir.Nazm ı Celil böyledir.Benim yüzüm tutar,onun ki tutmuyor amma benim yüzüm tutat sıkıntı vermeyin diyor.Anlatamıyo muyum acaba?Aynen,aynen Nazm ı Celil böyle.Onun yüzü tutmuyor amma benim yüzüm tutar diyor.Böyle fazla izdiham oluyor.Buyurmuşlar ki “ zürni gıbben tezded hubba” Bir gün geliniz,bir gün ara veriniz muhabbetiniz artsın.Bir gün gelin,bir gün ara verin muhabbetiniz artsın.
                                                                                              --/-
                                                                                              -3-

Bu söyleyeceğim zat,kıymetli olduğunu nerden bildin?Bunlar birkaç kimse.Bunlar da bu emir üzerine “ zürni gıbben tezded hubba” bir gün gelin,bir gün ara verin muhabbetiniz artsın cümle i seniyesi O’nun fem i saadetinden çıktıkdan sonra öyle bir gün gelmişler bir gün gelmemişler.İkinci günü sormuş “niye gelmediniz?” Öyle buyurdunuz.Okşamış “sizler için değil” Anlatamıyo muyum acaba?”sizler için değil”. Bunlardan biri.Siyahi bir kölesi var.Siyahi.Bir hata yapmış “gidi zenci seni” diyor.Geçiyormuş Beşeriyetin Fahri Ebedisi Mürebbi i Ukul olan Zat ı Âla bu cümleyi işitmiş.O dostu da gelmiş.Niye canın sıkıldı demiş bu gün senin? Unutmuş o.Hayır efendim. Yok çok müteessirdin senin canın sıkıldı ama demiş.Acayip de bir hal o.Bağırıyordun köleye ben geçerken zenciliğini yüzüne vurarakdan bağırıyordun git seni affetmezse yandın demiş.Ben seni çok severim amma benim çok sevmem de sarsılır git sen ne yap yap onun gönlünü al.Geliyor özür diliyor köle yalvarıyor bişey yok diyor aman efendim bu üzülecek bir mevzuu değil diyor siz haklısınız benim bunda hatam var.İtminanı kalb gelmiyor diyor.Duruş tarzından senin içindeki o bir iyilik  düzelmiş gibi gelmiyor.Öyle  diyor olmuyor böyle nihayet yüzünü koymuş yere “bas ayağını yüzüme” demiş.Hiç olmazsa Kudret bunun filmini çeksin .Benim sana yalvardığıma ait elimde bu burhanım bulunsun.Anlatabiliyo muyum acaba? Dedenin kabul ettiği manada gönle hizmet için böyle incelikler vardır.O biz yaparız yapamayız ayrı.Fakat bu lacivert kubbe böyle şeyleri temaşaa etmiş Kudret de bu hallerin bu sahne i şuhudda filmini çekmiştir.O züğürtledikden sonra onlar makbul değil onlar.Yüzüne bakılırken,sözün her tarafda geçerken ,şakur şukur anahtarlarla o kapıları mapıları açarken sahib i kalbsen o,o  işe yarar.Yoksa bazı insanlar vardır,şurda der artık bu emekli olmama bir sene kaldı.Peki ne olacak bir sene sonra?Ondan sonra artık ben her şeyden elimi çekeceğim kötülük mötülük bende hiçbir şey kalmayacak,artık kendime ben istikamet vereceğim doğru Hak yolunda gideceğim.Keşke aklına gelmeseydi de bu sözleri söylemeseydin.Ne olurdu gelmeseydi.Geldi ne oldu? Ne oldu var mı? Kudret’in insanlarda yegane aradığı şey tercihdir.Hiç başka bi şey istemez.Tercih ister tercih.Sen,yüzüne bakılırken başka kapının kulu,kovuldukdan sonra bizim kapıya.Lüzumu yok der.İşte olacağı bu.Anlatabildim mi acaba?Sen yüzüne bakılırken başka kapının kulu,kovuldun ondan sonra bizim kapıya geldin öyle şey yok .Ama  aklına gelmese işini çevirirsin.Şarta mı bağlı bu iş? Mevsimlik mi?İlim,bilmeye ahlak,görmeye hakikat da bunun fevkindedir.Bak şumullendiriyorum konuşmayı.İlim,bilmeye ahlak, görmeye yani bulmaya görmeye davet eder.Bunların ikisi de birer dersdir.bir taalümdür.Hakikat ise ne talimdir,ne taalümdür.Bunun haricindedir.Hakikat.Bu hal tahakkuk ettikden sonra o insanda vicdan vardır.O böyle kainata siper i saikadır.Vicdan oldu mu imkan var mı ki birisi inlerken uyuyabilsin?Uyuyamaz.Bütün vücudlara sahib olur.Hak onda tahakkuk etmiştir sahib i hal dir.Anlatamıyorum galiba?Ondan işte suiistimal edilir bu kelime diyorum.Aynı şeyleri duyar. “Rişsaz neşterin aheste vur zira Leylinin kanı Mecnunun azasındadır.”Bu hal herkesde olur Mecnun’da olduğu gibi.Herkesde olur Mecnun
‘da olduğu gibi.Görüyorsunuz ya ;Mecnun,şöhreti afak ı cihan asıl ismi Kays dır onun bir hükümdarın çocuğu.Leyli isminde bir kıza taaşşuk etmiş .Sevmiş değil,taaşşuk etmiş.O aşk kelimesi de suiistimal edilir.Ne oldu bunlar? Biri birilerine aşık oldular evlendiler.Eee şimdi? Şimdi boşanıyorlar.O yook.Öyle değil o.Fatih’de sevdi,Şehzadebaşı’nda soğudu,Beyazıd’da boşandı.Aşk kelimesi,Aşk Allah’ın ismi Hazreti Muhammed o ismin cismi.Bunu her yerde bulaştırmasanıza.Kad enarel ışk u minhacel Hüda “Kad enarel ışku  lil uşşakil minhacel hüda salik i rah ı hakikat ışka eyler iktida” o ayrı bir iş o.Çıkmış,sahrayı bayabanda artık.guguş ile tuyur ile hemnişin.Cezbe i Hak gelmiş kendisine.O hak’kın cezbesinin geldiğini kendi bilirse olur mu? Bilirse riya olur.Bilmez.Bir esas hat söyledim size ama açmak lazım. Şimdi dursun bir gün zevkim olursa anlatırım misalleriyle.Sağ kalırsam.Ya. Bazı kimse söyler efendim bende öyle bir cezbe hali vardı. Ehli riyasın.O hali verdi mi Allah bildirmez.Bilmezsin.Öyle şey mi olur? O hali verince sen yoksun ki bilesin kendini.Sen kendini bildiğin dakikadan itibaren o hal senden gider.Anlatamıyo muyum acaba?Ayrıdır o. Çok zevkim var bu gün dinleyin.Görmüşler.Babası nasihat etmiş filan .Bakmış ki bu bi tuhaf iş.Yakin adamları görmüş.Sahranişin.Başında kuşlar yuva yapıyor.Böyle kuş konmuş.Olur mu canım bunlar şey..Onbeş yirmi sene evvel öldü bir Hafız Sami Efendi vardı İstanbullular bilir.Yalnız İstanbullular değil o asırda o insanı herkes bilir.Ehli merak bilir yani.Yirmi otuz sene böyle istediği vakit Kudret ona okutturmazdı okuyamazdı.Okuyamazdı.O köprünün öbür başında bir cami vardı ufak istimlakda yıkıldı.Karaköy’de o tarafta.Vaktiyle o tarafta ezan okuduğu vakit ezan okuduğu vakit hangi cins hangi milletten olursa olsun imkanı yok oradan geçecek adam duracak.ayak atmak kudretini alırdı.Köprü böyle ikiye ayrılır.Çok defa sandalda okuduğu vakit diğer sandalda giden adam iradesini kaybederek attığı.. okuyamaz fakat sabaha iki saat kala yirmi sene Edirnekapı Mezarlıkları dinledi.O Edirnekapı Mezarlığı’na gider orda okuduğu vakitte görülürdü ki bülbüller başının üzerinde oturur bekler.Anlatabildim mi acaba?O ayrı bir iş.Görmüşler Kays’ı o vaziyette.Fuzuli burda gayet güzel bir şekil yapar.Olsaydı bendeki gam ferhad ı müptelade Bir ah ile verirdi bin bistunu  bade .Verseydi ah ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade.Verseydi ah ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade. Şimdi bu kibar adam bu Fuzuli .Başı bir baca yapıyor.Mecnunu diyor aşık derler diyor.Yok canım diyor eğer onda diyor bendeki ah olmuş olsaydı diyor onun sıcaklığı yukarıya çıkarken diyor burada diyor kuş yuva yapamazdı diyor.
                                                                                              --/-
                                                                                              -4-

Anlatabiliyo muyum acaba inceliğini?Verseydi ah ı Mecnun feryadımın sedasın .Kuş mu karar ederdi başındaki yuvade.Niyse bize orası lazım değil de .Söylemişler babasına demişler ki .. gördük senin çocuğu bir defa daha alakadar olun.Eh baba.Gitmiş bakmış ki hakikat öyle .Mest, müstağrak,halinden memnun .Nasihat ediyor diyor ki evladım muazzam bir saltanat var ister misin ağyar eline gitsin?Ben artık âlemimi değiştirmek üzereyim.Nedir diyor böyle bir Leyli’dir bir Leyla’dır tutturmuşsun istediğin kadar sana insan bulalım.Gel babanın bu saltanatını başkalarına verdirtme .Uzun uzun söyledikten sonra “kimsin sen? “ diyor.Tanımadın mı babanı diyor.Ha siz misiniz diyor .Ne söylüyorsunuz? Dinlemedin mi bu kadar sözü? Ona cevap verirken birden bire kolundan bir damardan bir kan fışkırıyor. “Rişsaz neşterin aheste vur zira Leylinin kanı Mecnun’un âzasındadır.” Babası da ürkmüş ne oluyor demiş .Ne olacak operatör geldi Leyli’nin kolundan neşter vurdu kan alıyor vücut birleşmesi var bizde de başladı kan akmaya burda. Halinle kal demiş beni affet.Bizim anlamadığımız bi mevzu.Bu da konuşmamızın zevkine taalluk eden bi iş.Yani insanlık aleminde insanlar kemale erdikleri vakit ,tekamül eder eder ederse böyle birbirinin gözünü oymaz ,birbirine hile dokumaz .Müteaddit vücutta bir ruh olarak yaşar.Anlatabildim mi acaba?Böyle müteaddit vücutta bir ruh olarak yaşar.Bu gün maalesef bunun tersinedir.Canavarlar da utanır beşeriyetn yaptığı şeyden .Utanır.Demek oluyor ki ,Ahlak iki kısma ayrılıyor, bir vazifeden doğuyor bir de aşkdan doğuyor.Vazifeden doğanın annesi akıl oluyor,aşkdan doğanın da menbaı, annesi,mastarı kalb oluyor.Demek ki insan mefhumu meydana geliyor,insanla alakadar bunlar.Konuşmamızın ana rüknünü insan mefhumu teşkil ediyor ve tarifi ,anlatılması güç olan da bu kısım.Çünkü insan..sureti zahiresi var kan ve kemik, et torbasından ibaret bir siklet.İki metre uzunluğunda bir çukura sığabilir.Sonra onun bir manayı ihtivası var.Bir sireti var o da bütün alemleri muhit.Bunu,beşeri tâkatla anlatabilmek beşerin eline verilmemiş.Hiç söz söylenmeden de bırakılmaz.İkiye ayrılıyor insan,biraz evveli söylediğim gibi bir kısmı âlem i hilkate bağlanıyor yani bu yaşadığımız aleme dünya denilen bu sahneye .Bir yüzü de âlem i Kudret’e rabtediliyor.Alem i hilkatteki sahasında Kudret tarafından kendisine akıl denilen bir cevher verilmiş.Ne olduğunu bilmeyiz biz.Yaa bize neler verilmiştir de biz bunları bilmeyiz.Etrafı yakarız yıkarız ama eldeki mevcudu da tahlil edemeyiz.Bu gün iki ayak üzerine durmayı fen tarif edemez.Şöyle durma nedir bana bunu kimse tarif edemez.Bu kadar da acizdir.Şöyle durmanın ne olduğunu tarif edemez.Hiç bir kimse edemez.Şu anda sen başka bir şey düşünürsün, yanındaki başka bir şey düşünür, onun yanındaki başka bir şey düşünür, öteki başka bir şey düşünür,öteki başka bir şey.. nasıl tarif edeceksin insanı?Kaç vücudun var nasıl tarif edeyim ben seni?Bir anda gadab olursun,bir anda hâlim olursun,bir anda kerim olursun,bir anda sahi olursun,bir anda leim olursun .Hangi vücudunle kaimsin her daim?Zor iş.Onun içün kuvvet i aslisine sahib olaraktan giden kâm alır da gider.Beşerin kuvveti aslisi Hüda’nın nurudur.Kuvveti hayvanisi, zevki ruhanisine manidir.Bu günkü beşeriyet kuvvet i aslisine sahib olarakdan yürümüyor.Kuvvet i hayvanisine sahib olarakdan yürüyor ki onda zevk i ruhani yoktur.Zevk i ruhani olmadığı için bir birimizi sevmiyoruz.Sevgi,zevk i ruhani den gelir.anlatamadım mı acaba?Bu yok maalesef.Şu cümleyi sarfetmek için çıkmıştım.Beşerin kuvvet i aslisi Hüda’nın nurudur.Bunu kaybetti beşer.Biraz tenekecilikte ilerledi yaratırım dedi zavallı hale düştü.Kuvvet i hayvaniyeye sahib oldu.Kuvveti hayvanide zevk i ruhani yoktur.Ondan mahrum yaşıyor.Deden,deden öyle değildi.Sen dedeni küçük görürsün ama görme.Bitmiyor görmüyor musun her Pazar dinliyorsun tarihte şanlı bir yaprak diyor.Her pazar dinliyorsun tarihte o güne getiriyor o gün  şu olmuş diyor .Senelerden beri söylenir bitmez dedenin şanlı yaprağı.Hiç aleyhinde bulunmaktan sıkılmaz mısın?Biraz rikkat i kalbiyen varsa muhakkak gözlerin yaşarır.Senelerden beri.Bu bir hafta değil, iki hafta değil,bir gün değil iki gün değil.anlatamıyo muyum acaba?Senelerden beri her pazar dedenin şanlı yaprağı der.Böyle bütün dünyada mest i müstağrak dinlemek mükellefiyetinde gibidir eğer insan.Her Pazar.Sen öyle züğürt bir köksüz bir millet değilsin sen.Püüü tarihin muazzam,ananen muazzam,varlığın muazzam.O bizden çok kavi idi.Çok eğlenmesini bilebilirdi.Çok da zengindi fakat başka zevleri işte deminki söylediğim gibi kuvvet i aslisi Hüda’nın nuru olduğu içün başka türlü yaşıyor.Sık sık söylerim ;medeniyetini taklid ettiğimiz garb aleminde deliyi, cin çarpmış diyerekten yakıyorlardı.Deli,cin çarpmış yanardı, yakarlardı. Deden, ona hastane yaptı bir de vakfetti ,paralar koydu,musiki ile tedavi edilir diyerekten.Bu gün de en son ilacın o olduğu söyleniyor dünyada.Asırlar evvel deden onu bulmuş.Asırlar evvel.Neyi bulmadı ki? Muafiyet serumunu meydana koyan Mevlana’dır.Muafiyet serumunu meydana koyan.Öyle dert var ki devası içinden çıkar.Bu muafiyet serumu değil mi? Öyle dert var ki devası içinden çıkar diyor.Ama biz farkında değiliz ne dedemizin ne babamızın.Alakadar bile değiliz.Alakadar bile değiliz.Bizi hased kaplamış.Hased yok mu hased.Şahan ı hakikate,Bu Hak’kın vermiş olduğu bir varlıktır yani her kimde varsa ona hased etme hasedi terket yoksa hasedi terketmezsen cihanda iblis olarak gidersin.Hased kimin sıfatıdır?İblisdir.Kıyas ı nefs,alen nefs caiz değildir.Ne demek bu?Baksana onun nesi var,baksana bunun nesi var?O ne ile bu oldu bu ne ile şu oldu,benim ondan aşağı nem vardır,nesi oldu da böyle oldu ,onun şusu da böyle oldu.Bu iblisin sıfatıdır.İblis olaraktan gidersin.Sen belayı bal yapmadıkça insan oldum zannetme.Bela, bir rüşvet i ilahiyedir.Hadi sana ben onu da söyleyeyim bari.Bela yok mu bela.Bela,bir adama geldi mi Allah o adama rüşvet veriyor.
                                                                                              --/-
                                                                                              -5-

Senin anlayacağın tabirle.Neticesinde ne maksudun varsa o belanın altına gizlenmiştir.Pazar böyle açıldı.Bela,Allah’ın insana verdiği rüşvetin adına denir.Bütün maksud u ilahi o o belanın  altında gizlenmiştir.Ordan alırsın.Belanın gelmesinin akabinde peşinde manevi bir hil’at giyeceğini bekle ama evinde otur gezme.Hangi evinde?Kalbinde otur.Nefsinde gezersen gelir amma seni bulamaz gider.Sen dünyada bir belaya müptela oldun da onun sen neticesini alamadınsa evinde oturmadın,kalbinde oturmadın.Nefsinin peşindeydin geldi gitti  oturmadı dedi naapsın?Aşkı,ahlak yap ahlak.Kestirmesi bu.Son cümle budur.Aşkı, ahlak yap.İblise aşk,ahlak olmadı da yandı.Anlatamadım mı acaba?Aşkı,ahlak yap.Aşk, ahlak olursa ne olur?Ne talib i izzet olursun ne talib i zillet olursun.Talib i izzet ,talib i zillet de  olmadın mı ne dedi kodu kalır ,ne kin kalır, ne buğz kalır,ne hased kalır,ne riya kalır,ne adavet kalır.Bunların hiç birisi kalmaz,bunların hiç birisi kalmayınca sağlam insan olursun,sağlam insan olunca Hak sende tahakkuk eder başka türlü adam olursun.Kestirmesi bu.Maraz ı manevi yok yani ya.Bunların hepsi birer hastalıkdır.Hased,ne kötü  hastalıkdır.Hased adam rahat mıdır sanki?İçi rahat edebilir mi?İçini yer.Daima iz’ac içersinde yer içini.Ona desen ki niye hased ediyorsun?Şunun içün.Peki sana da verelim onu.”Hayır” der.Ne istiyorsun? “Onda yok olsun.”İşte onun için Hüda diyor ki; Bidayeti de azabdır,nihayeti de azabdır. Diyor.Benim taksimatıma razı olmayan,”Allah’lığıma müdahale ediyor” diyor.Anlatamıyo muyum acaba?Benim Allah’lığıma müdahale ediyor.Bu hastalıklar evvela ilk tedavide insana hased mased kalkınca adalet gelir.Adil olur.İlk,ahlakın ilk tedavi ettiği şey o.Bi defa adil oldu mu yavaş yavaş öbürkülerini şey edebilir.Onun içün derler ki ahlakda,adil fertlerden teşekkül eden cem’iyyet adil ,zalim fertlerden terekküb eden cem’iyyet zalim olur ve cem’iyyeti idare eden hükümetler adil ve zulüm meselesinde fertlerin mesleğine tebidir.Kaide i külliye bu.Allah böyle esas kurmuş.Sen ne yapsan para etmez.Bak tekrar edeyim sana;Adil fertlerden teşekkül eden cem’iyyet adil olur.Zalim fertlerden teşekkül eden cem’iyyet zalim olur.Cem2iyyeti idare eden hükümetler adl ve zulüm meselelerinde fertlerin mesleğine tabidir.O cem’iyyetin fertleri adilse hükümetleri adil olur.O cem’iyyetin fertleri zalimse hükümetleri zalim olur.Mesleğine tabidir.Kudret bunu böyle kurmuş.Bunu kimse değiştiremez.Hiç bir el değiştiremez.Zira Beşeriyetin Fahri Ebedisi “kema tekunu yuvella aleyküm” Olduğunuz gibi idare olunursunuz.Anlatamadık galiba?Öyle diyor.Ne muazzam esas.İnsan namını taşıyan varlık,bu gün bütün dünya üzerinde fersude bir mataın, laşey olan laşeyi dünyanın bir nimet zannı ile devamı içün birbirini kırmaya çalışıyor.Bu yakışır mı ya.Buna çalışıyor.Böyle geliyor,böyle gidiyor.Sonra bu kadar da uzun boylu şey yok ki ömür yok ki. Ömrü dünya bir dakika ömrü adem bir nefes.Kaç yaşındasın otuz.Koy ortaya bi şey,hiç bişey yok.On misli büyüt,üç yüz sene yaşamazsın ya farz et ki yaşa yine bir şey yok.Yirmi büyüt ,otuz büyüt.Bi şey yok orta yerde.O halde ikinci,bütün gönüllerde yaşayabilecek bir hayata sahib olmak insan için büyük bir emel değil midir?Sonra çocuklarımızı,hepimiz istisnasız mânalı büyütmüyoruz.Neden? Ebediyete imanımız yok bizim.”Var efendim” Bırak canım.Laf. O kolay şey mi,iman kolay iş mi?Öyle olsa Hüda büyük Kitabında.”Ya Eyyühellezine amenü aminü” Ey iman ettim diyenler iman etsenize der mi?Emir böyle gelir.O kolay iş değil ki o.İnanmamışızdır.Ettim inandım.Mesela bir çocuğumuz olur .Kaç sene yaşar bu çocuk?Seksen,yüz .Herkesin muayyer bir ömür kafasında vardır.Tutar onu o.Kudret tarafından konmuştur o.Tesadüf eder etmez o yine ayrı.Bunun yarısı uykuyla gider değil mi?Yarısı da sabavetle gider,sabavetle gider.Geriye kalır şu kadarcık bir sene .Bunun istikbalini kazanacağız deriz.Çocuk yaptık, bunun istikbalini kazanmak üzerimize elbette lazım.Tenkid ediyor zannetme.Konuşurken de konuşmaya korkarım ben.çünkü ben bazı böyle konuşuyorum.Dışarıda kulağıma geliyor ben hiç buralarda gezmemişim bile.Hayalimde bile yok.Nede ters anlıyorlar bazı insanlar.Bambaşka.Püüü ben beyaz demişim o kopkoyu siyah anlamış.Hani beyazı krem anlasa eh bi parça yine yakışır diyelim.Kopkoyu siyah anlamış bu kadar da tersine.O mânada değil.Tarihi bile biz çocuklarımıza iyi okutmuyoruz.Hangi millet bize ne yapmış.Neremizden nemizi almış,ne şekilde ne şeyetmiş içi titremiyor öyle.Okumadı onu öyle.Bi tuhaf,acaip bişey.Onu işte ilk tahsilini yaptırıyoruz.Ortasını yaptırıyoruz.Niyse bu günkü bilgiler niyse aman diyoruz bir iki lisan bilsin.Bunlar güzel hepsini yapsın .Bir anaya bir babaya bunları yaptırtmak en büyük vecibe.Niçin bunları yapıyor?İşte şu kadarcık bir sahası var onun istikbali.Bu istikbal.Çocuk eşinin dostunun içersinde şu ilimlere vakıf,şu mesleğe sahip bir varlık olsun.Bunların hepsi güzel.Olsun bunlar tabi.İyi ama eğer inanmışsan bu çocuğun hakiki doğumdan sonra bir hayatı var.Bu hayatına ait ne gibi bir bilgi verdik?Ne verdik yani?Sorsa Kudret dese ki Bana ait olan zevkten ne verebildin?Çocuk ikmale kaldı hoca tuttun güzel.Suretine ait o bilgileri verecektin .Semti uzak dedin evi değiştirdin iyi.Kışlık palto yapacaktın,ben eski paltomla gezeyim ziyanı yok bu vereceğim altıyüz lirayı onun şu lisanı öğretmeklik içün bir iki ders alabilmesi için bu parayı oraya ayırdım dedin güzel bu da iyi bunlar güzel.Fakat Bana kavuştuğu vakit Benimlen olacak muamelesine ait göster bir masraf göster bana.Yahut bi gece kendi kendine aah diye dövündüğünü göster.Olsun olur o. Veresiye onlar ..Ama nasıl olur? Olabilir mi? Olur ya.Deden bunların hepsini bilirdi.dünyayı çok iyi bilmez miydi?Kaç tane lisan bilirdi senin deden?Hem peynir ekmek ister gibi değil ilim kitabını tarif edermiş.Sen belki bilirsin ama işte  ortada konuşan lisanı bilirsin .Versen bi ilim kitabını anlat bana desem o üç tane seyyahın peşinde gidip de ondan sonracığıma işte bu  şudur budur diyerekten yarım kekeleyerek konuşma o değil o.
                                                                                              --/-
                                                                                              -6-

Verir adama ilim kitabı bunu tarif et diyerekten .Deden öyle bilirdi hem bildiğini de söylemezdi de.Bilir.Neler bilirdi deden.Demek ki bu sahne i şuhudda insanın başına gelen belalar altında tatlılıklar var değil mi? Onun içün ahlak der ki belayı bal yap bu alem darılma pazarı değil dayanma pazarı hiç darılma.Hakiki insanın Hak’kın kazasından ve onun kudretinden katiyen şikayeti olmaz.Şikayet hiç bişey meydana getirmez çünkü. Hiç bişey olmaz.Hakiki insanın şanı belaya sabrı tahammül ,kazayı Kudret den şikayetsiz teslimdir.Şikayetsiz teslim ol ki şikayetli de olacaksın çünkü.Fayda yok.Tav’an olmayanı kerhen ettirirler.Nem var ki laf edem özümden.Mahveyle beni benim gözümden. Nem var ki laf edem özümden.Mahveyle beni benim gözümden. Bu hale gelebilmek içün iktisabı maarif i ilahiyye ,tahsil i ahlak ı rabbaniyye,tekmil i kemalat ı insaniyye.Üç kaide vardır.Tekrar edeyim cümleyi; iktisabı maarif i ilahiyye ,maarif i suriyyeyi biliyoruz taşı, toprağı ,suyu işte iki gazdan terekküb etti.Alektrik müsbet menfi kutub bunlar güzel bunları bil.Bir de siretine ait olan bi  ilim var o ilimde ilk önce iktisabı maarif i ilahiyye gelir ondan sonra tahsil i ahlak ı rabbaniyye gelir ondan sonra tekmil i kemalat ı insaniyye gelir.Bu üç dersten imtihan ver.Anlatamadık mı acaba?Bu üç dersten imtihan verdiğinin alameti de bazan bunlar kendi kendine insanın vücudunda oluyor,mirasyedi derler onlara.Belki sende de vardır.Nasıl şey o? Ya.Mesela hiç haberin yok emek sarfetmemişsin ,babanın bir kardeşi varmış yüzünü de görmemişsin bundan kırk sene evvel gitmiş Amerika’ya orda bir iş tutmuş tesadüf etmiş şu olmuş bu olmuş büyük bir fabrikatör olmuş ne çoluğu var ne çocuğu var ölmüş.elli milyar lirası var arıyorlar İstanbul’da filan oğlu filan senin amcan varmış filan yerde buyrun elli milyar lira.Sözünü söylerken bile uyuklamak istidadında olanın gözü açılıyor.Bu para Radiyalluanh acaip bişey .Ne emeği sevketti ne şu oldu ne bu oldu derhal olduğu gibi aldı.Buna ne derler? Mirasyedi.Bazen bu saydıklarımda Kudret tarafından mirasyedi olan insanda olur.Böyle iklimi vücudunde bu varlıkla doğar .Mirasyedi naapalım?Onlar da ayrı insanlar işte oluyor öyle insanlar da var.Bazı öyle oluyor.Saadeti ebediyyenin,ebedi saadetin alet i iktisabı bu cesetdir.Bu cesetlen,bu bize bir alet .İkinci ebedi hayatı kazanabilmekliğimiz içün bu cesedi Kudret, alet yapmış.Gaye bu değil.Biz aldandığımız yalnız bunu gaye biliyoruz da buna çalışıyoruz .Halbuki her gün de bu elimizden gidiyor  farkında değiliz o kadar dalgınız.Gidiyor her gün bu.Öyle değil mi? Bu,alet alet .Ebedi saadeti kazanabilmek içün bu ceset bir aletdir.Herhalde yoruldunuz.Bu günkü konuşma bu kadar yeter.





























0 yorum:

Yorum Gönder

 
Şemseddin Yeşil - Tüm Hakları Saklıdır..
Designed by CruelKeSh | 2017