Eni ü nale seher-hize ney nevası verir
Bükadan Arif i billaha mey safası gelir
Sühanverin eseri bir hayat ı sânidir
Giderse dâr ı fenâdan yine sedası gelir.




Saniye sonra Kapanacaktır

183. Kaset


Kaset 183  24/05/1964    82dk. (Düzenlenmemiş Metin)



                Sahneye bu pazara getirilmekteki gaye nedir der ve nereye götürüleceğim der.Bu sualler,aslını aramaklık zevkıne bağlıdır.Ahlak,henüz kendisine bu sualleri tevcih etmeyen kimseye makamı insaniyete ayak basmamış nazarıyla bakar.Gelişimde gidişeimde ihtiyarım yok der.Bunları her konuşmada tekrar ediyoruz sofranın ekmeği olduğu içün.Yemek değişir de sofranın ekmeği değişmez.Ve mevzu bu cümleler üzerine kurulacak.Ve bunları insan düşünürse hakkıyla kendi kendisine kalır da bu sualler üzerinde durursa ,hilkatindeki gayeyi anlamaya başlar.Ne olur hilkatindeki gayeyi anlarsa?Altı cihati olan,altı köşeli olan tabiat kuyusundan kendisini çıkarır felaha kavuşur.Şimdi biz hepimiz zindandayız.Bir kuyu içersindeyiz,tabiat kuyusundayız ,düşmüşüz.Affedin hepimiz dedim kendime hitab ediyorum.Biraz sakat cümle,sürç ü lisan vaki oldu.Belki içinizde öyle olmayan çook kemalli zevat vardır hiç şüphe yok.Aşk kovası ile tabiat kuyusundan harice çıkan kimse,makam ı insaniyetde yürüyor demektir.Bütün kovalar bağlı fakat “aşk” kovası meydanda.Size şöyle bir misal vereyim;şöhret afâk ı cihan bir Yusuf var Hazreti Yusuf.Mahbubul Kulub bir zat.Bunun bu alemi şuhudda seyri sulukünü hemen hemen herkes bilir değil mi.Fakat bu varlıkda her hâlin bir sureti vardır bir de mânası vardır.Mesela hepimizin bir sureti vardır bir de mânası vardır.Suretimiz şu kalıb,mânamız da bu kalıba taalluk eden zatımız,hüviyetimiz,hakikatımız ve kıymet de orada onda.Yoksa mesela birisi dese ki “ben filan kimseye,filan kıza aşık oldum”nesini sevdin? Gözlerini sevdim,anını sevdim.Fikretse bir çok şeyler yanlıştır fakat kendi de farkında değildir.Farkında değildir kendisi kayıtlamıştır.Sevdiğini zannetmiştir ki o suret.Değildir o.Bir gün gözünü kapar o göz de yerindedir,o kaş da yerindedir fakat insan o kadar nankördür ki değil mi onu derhal götürür made ve aslisi olan suretinin cevheri olan kasasına tıkar.Ya bunun sen dudaklarına aşıktın,dudaklar duruyor.Öperken titrerdin ya.Sahtekâr mısın?
Hiç sıkılmaz mısın? Onun aslının ,senin göz diye görmüş olduğun o nasırdan görünüşünü sevdin de farkında değildin.Bişey anlatabiliyo muyum acaba?O ismi koyamadığından dolayı putperest oldun.O ismi koymuş olsaydın Hakperest olurdun.O vakit o sevgi ibadet olurdu âdet olmazdı.İşte ondan dolayıdır ki ailelerde bile onbeş günde,bir ayda ,iki ayda boşanma kapısı kapanmıyor.Bişey anlatamıyorum galiba.Neyse bu mevzu uzar.Misal olaraktan verdik.Taklid ile olan kârı amelden bâb ı hakikat açılmaz.Beşeriyet taklide meftun olmuş.Her işinde öyle. Sevgisinde mukallid,işinde mukallid,çalışmasında mukallid,ilmi öğrenmesinde mukallid.Bana bu kadarı yeter diyor.Mukallid.Ve onun içün inim inim inliyor daha da inleyecek.Mevzii konuşmuyorum bütün dünya alemi,bütün dünya sekenesi.Taklid.Mesela havası ile avamı aynı şekilde müsavi ilme sahip oldu teali terakki etti denilir sevinilir.Hayır.İlim tevakkuf  etmiş demektir.Taklid olan yerde olur o.Tahkik olan yerde hiç müsavi olabilir mi? İlim tevakkuf etti.İlim adamları ile ilim adamları haricindeki bilgiler müsavi bir hale geldi dendi mi orda o memlekette ne teali vardır ne terakki vardır.Başladı yıkılıyor.Ölçü bunlar değil.Demek bir suret var bir de hakikatımız var.Zor olan,tarife girmeyen kısım da bu.Mevzua nerden girdik? (Yusuf’dan misal veriyordunuz) Efendim? Evet Yusuf ’dan, teşekkür ederim.Bir surette Yusuf var.Biliyorsunuz,,bu âli zatın bu sahne i şuhudda seyri var sulukü var.Hased,kardeşleri hased etmiş,kuyuya atmış değil mi? Sonra babasına gelmişler “kurt yedi” demişler.Çünkü hasedin mâna alemindeki vücudu kurt olduğundan dolayı Kudret, onların hasedinin hariçteki vücudunun konuşma tarzını babalarına “kurt yedi” dedirtti.Bişey anlatabiliyor muyum?Hased,kurt.Kuyuya attılar.Nihayet bir kâriban geçerken kuyuya bir kova saldı.(camı kapayın) .Nihayet satılıyor.Şöyle üçyüz sayfayı bir kenara bırakalım bir yere girelim.Mısır’a Aziz oluyor.Evet,o kadar büyük bir kıymet midir Mısır’a Aziz olmak?Kavalalı Mehmet Ali Paşa da Mısır’ın Azizi idi.Nedir yani uzun boylu değer bişey midir ki?Yusuf şu olmuş,bu olmuş ama sonra da Mısır’a Aziz olmuş.Nedir,nedir  yani Mısır’a Aziz olmak?Kavalalı Mehmet Ali Paşa da Mısır’ın Azizi idi.O kadar büyük bir şey değil.Şimdi biz bunun bu suret kısmını bırakalım da siret kısmına geçecek olursak bir hakikat,bir mâna göreceğiz.Dünyada iki mühim harb vardır.O diğer harbler onlar dırıltı.Nasıl olsa herkes bi çukuru dolduracak.Sarra ile de darra ile de .”Her ten biter bir dert ile kâh germ ile kâh gerd ile uğraşma her ferd ile değmez dünya ehas” demişler.Bırak sahte benlikleri, neticeyi çıkar budur o.Ne güzeldir o Fuat Paşa’nın türbesinin içinde büyük bir levha vardır.”Ey zair i sahib nefes,hubb ı sivâdan meyli kes,hiç kes ,Allahu bes,bâki heves.” Muazzam böyle.Söyler söyler .Hafızamdan kaymış hepsi .”Ben de sadr ı asr ı Fuad idim “ incelikler var.Hem sadr ı asr ı Fuad idim.Sadr bu,Fuad da kalb .Bu sadrın içersinde kalb idim.diğer mânaya geç,ben de koca bir varlığın sadrazamı idim .Hiç bişey ,bişey yok orta yerde.Geçen konuşmamda söylediğim gibi ,beşerin neticetül gaye bütün varlığı, o masalar,kasalar,cahlar ,rütbeler bunların heyet i umumisi nihayet bi çukurun üzerinde şöyle toplanmış bi ufak toprak yığınıdır.Şöyle .O da biraz durur o yığın ondan sonra dümdüz kalır.Her üçyüzbin seneden,üçyüzbin senede bir karalar deniz,denizler kara olur der Beşeriyet’in Fahri Ebedi’si.Püüü.Efendim aldım ben de işte babamın kabrini şöyle yaptırdım,dedeminkini böyle yaptır..e yaptırdın işte biraz daha durur.Ondan sonra ne kabir var,ne dedenin tozu ,toprağı var.Dayanmış olduğun şu toprak bile insan mayasıdır insan.Onun için öyle demişlerdir.Bastığın yere dikkatli bas,ya bir dilâranın yanağıdır,ya bir arslanın göbeğidir.
                                                                                              --/-
                                                                                              -2-

Hamirkâbı cihanı kader yapar yoğurur.Sen nafile başını yukarıya kaldırıp da göğü semayı deler gibi bakma.Bişey yok orta yerde.İki mühim harb vardır dünyada iki.Başka bişey yok.Yok mu?Yok.İki harb.Ruhun nefsinle harb eder,nefsin ruhunla harb eder.Ya ruhun nefsini yener veya nefsin ruhunu yener.Bundan başka kainatda hiç bişey yoktur.Kestirmesi bu.Pazar öyle açılmış,hilkât böyle kurulmuş.Bak,hangi kısımdasın?Efendim büyük harbler oldu,bilmem şöyle olur,atom çıktı, birden bire eğer dünyada hiçbir zerre kalm.. noolur kalmazsa? Var mıydı vaktiyle?Ne olur yani?Kalacak mı ki?Neticeyi haber veriyosun bundan bişey çıkmaz ki.İş o değil.Büyük harb büyük.Onlar ehemmiyetsiz.Bu alemde asıl harb olarak iki büyük harb vardır,ya ruhu cismiyle nefsine galib olur yahut nefsi cismi, ruhuna galib olur.Başka bir şey var mı?Başka bi şey yok.Hiç bişey yok.Bu aleme darı gurur denmesinin hikmetini bilir misin?Tarif ederler bu alem dar ı gurur diye tarif edilir.Dar ı gurur denmesindeki hikmet,geçip giderken derd i gâmdan başka bir şey sana bırakmaz ve senden irad eder.işin acayip tarafı da budur.Sen ona o kadar iştiyak ile meyledersin,o da o kadar silkeler.Gurur demek ne demektir?Aldanmak demektir.Dar ı gurur ,gururun mânası,gururlu adam,ne demek gururlu adam?Aldanmış adam.Biz onu ters mânası,ters mânaya alırız.Büyük adam mânasına,varlıklı adam mânasına,mağrur adam .Mağrur adam,ahmak adam,aldanmış adam.Ruhu nefsine ,nefsi ruhuna galib ..Şimdi insanın iklimi vücudunde bir nefsi emmare vardır.Daima kötülüğü amirdir.Eğer akıl,mânanın,ahlakın daire i terbiyesinde olmazsa onu da alır uşşak gibi kullanır.Çok akıllılar vardır ki o nefse eşek olmuştur.Onu öyle bir kullanır ki o.Cayır cayır kullanır.Çok acayip bir kuvve.Öyle ufacık tefecik bir şey değil.Kullanır.Bu ruhun onbir tane alakalı işi var.Onbir çocuk var iklim i vücudumuzde.Beşi havas ı hamse i zahire ,beşi de havas ı hamse i batına bir de kalb.Nefs,bunlara işini gördürmek ister.Zahir hisler,batın hisler acaba anlatabildim mi? Mesela zahir hisler,tutmak için el,tatmak için ağız zaika,koklamak için burun ,görmek için göz,işitmek için kulak.Batında kuvve i fikriyye,kuvve i vahime işte bildiğiniz beş tane .Kalbi, ruh çok sevdiğinden dolayı ,kalbi çok sever ruh.Sevdiğinden dolayı diğer kardeşler kıskanır o beş dış hisler ,iç beş hisler nefse de şikayet ederler.Bu bize engel olur,sana bizi hiç kullandırtmaz.Nefs der ki,onu atın kuyuya.Beşeriyet kuyusunun içine atın.Beşeriyet kuyusunun içine atarlar.O kalbin remz halinde ismi Yusuf dur.Ruhun da remz halinde ismi Yakub dur.Takib ediyor bak Yakub,takibden neyi takib ediyor?Kalbi.Yusuf’u takib ediyor.Anlatamıyo muyum acaba?Biraz zevke girdik amma neyse artık uğradık oraya.Misal verelim derken.Yoruldunuzsa keseyim.Başka yere geçeyim.Nihayet Yakub u ruh tabi kalbi kaybedince yanar.Mesela zahirde Yakub,Yusuf’u kaybettikden sonra ağlamaktan gözü kör oldu derler.Bu gözü mü kör oldu?Onlar hep ince mânalar.Kudret bana bu gözü Yusuf’u görmek için vermişti ,Yusuf gittikten sonra benim göze ne ihtiyacım var?Anlatabiliyo muyum acaba?Bunlar aşk.Başka şeyler.Ona derler ki, o beşeriyet kuyusunun içersine aşk kovasını,muhabbet ipiyle sallandır Yusuf ordan çıkar.Sallanır çıkar.Çıktıkdan sonra Mısır’a Aziz olur.Mısır ,hükümet i insanidir.Bizim bildiğimiz arz üzerinde bir parça,bir kıta ,yahut bütün arz yahut bütün sema. Ne kıymeti var ? Ölçülü yer, kıymetsiz yerdir.Kıymeti yok onun.Yusuf’un Mısır’a Aziz olması demek,kendi iklimi vücud u sultanisine aziz oldu demekdir.Zira her varlığın bir sınırı vardır.Arşın sınırı vardır,Levh i Mahfuz’un ölçüsü vardır.Semanın ölçüsü vardır.Seyyaratın ölçüsü vardır.Arzın ölçüsü vardır.İşte şundan büyük,bundan küçük dersiniz.Fakat hazreti insanın ,o sahayı insaninin ölçüsü yoktur.Mesahayı sathiyesi yok.Hudutsuz düvel olmaz fakat senin hüsnün hududa sığmıyor asla bu devlet öyle değil. Ne güzel tarif etmişler.Yeter dedik amma hakikat öyle değil zevali yok ama aşkın bu mihnet öyle değil ,olur mu hiç giranser piyale nuş i cemal ,humarı olmaz olur mu hiç giranser piyale nuş i cemal ,humarı olmaz o câmın o işret öyle değil ,kopunca bir teli bağlansa da düğümlü kalır ,dokunma gönlüme şart ı muhabbet öyle değil .Ben konuşurken biri tasdik vaziyetinde kafasını sallarsa ,yanındakine konuştuğumu anlatmak isterse ,benim asabım bozulur mevzuyu kaybederim.Çok rica ederim yapmayın.Bak gitti mevzuu.Yeniden mevzuu topla,tekrar ver üüü rahatsızım da zaten.Hudutsuz düvel olmaz fakat senin hüsnün hududa sığmıyor asla bu devlet öyle değil.  İnsan öyle değil.”La yesevni ardi vela semai ve vesağni kalbi abdil müminin heyyinin leyyin.” Allah öyle diyor “Beni ne arz, ne sema, ne şu varlık,ne bu varlık alamaz.Ben Hazreti insanın gönlündeyim.” Demek ki insan, başka bir iş.Men aref  babın açaldan nefs-i vahdet bulmuşuz. Seyr idüp vechin cemalin zate vuslat bulmuşuz.Hilat ı evsaf ı Hakkaniyi biz hırka idüp Tac ı aynunetle biz vahdetde izzet bulmuşuz.Evliya yı Hak olanlar mazhar ı Lâ havf olur.Havf u hüznü geçmişiz biz dâr ı rahat bulmuşuz.Mülk i dilde marifet sultanı kuvvet bulalı inhizâm ı asker i evhama nusret bulmuşuz.Dide i evhâmiyanda oldu yetmiş bin hicâb. Evhamı taşıyan insanların gözünde vardır yetmiş bin hicâb .Ne hicâbı söylüyorsun bana diyor.Dide i evhâmiyanda oldu yetmiş bin hicâb.Ehl i keşfiz kesret içre ayn ı vahdet bulmuşuz.Âlem u âdem nikabın keşf edelden cism ü can ı âdem ile âlem i didâr ü cennet bulmuşuz.Suretullah üzre mahluk olduğumuz anladık.Anın içün suret i âdemde rü’yet bulmuşuz. Elli konuşma ister izahı.Onun içün demişler seyyid ül alemdir âdem,gayrıdan sevdayı kes.Âdem olmak istersen,âdem ara,âdemi bul, âdem ile âdem ol.Nasıl yapmalı? Suret ,sirete bir mâna bir misal verebildim gibi kanaat geldi ama anlatabildim mi onu da bilmem.Bir iki konuşma sonra bir daha tekrar ederiz.Demek oluyor ki geliş ve gidişte gayemiz yok.
                                                                                              --/-
                                                                                              -3-

Sorarlar mı hiç birimize “beyefendi bir âlem i şuhud vardır teşrif eder misiniz?” sormuyorlar.Giderken de sormazlar.Yokluk çölünden,varlık vücudu pazarına bir kefen tedarikine gelinmiştir,bir birimizi yeriz.Bunu da söylerken korkarım çünkü acayipdir insanlar.Bunu söylemekle yani maddeye sahib olma,hiçbir şeye malik olma öyle bir mâna değil.Öyle bir şey yok.Ahlak,daima zenginliği âmirdir.Ağarın zararı olmamak şartı ile .Ahlaksız, servetiyle ahlaklıyı satın alıyor ahlaksız yapıyor da,Ahlaklı niçün varlığıyla ahlaksızı satın alıb da ahlaklı yapmasın?Ya.Bu o mânada değil.Kalbinden,kalıbınla kalbin vazifesini ayır mânasınadır burdaki konuşma.Kalbin habibe,kalıbın tabibe ihtiyacı vardır.Madamı ki anasırla mâna burada âdetullah olarak birleşmiştir.Bu hayat öyledir o halde ikisinin de gidası verilmelidir.Nasıl bu, ekmeksiz, susuz ,havasız yaşamazsa, iç vücudun de haksız,hakikatsız yaşayamaz.Buna ekmeği,suyu,havayı veremedin mi zaafa düşer geçer giderse eğer iç bunun asıl hakikatı olan ve onun içün vücud bulmuş olduğun illeti bulunan hikmeti bulunan asıl hüviyetinin de gıdasını vermezsen o da yaşayamaz.Beşeriyet biraz tenekecilikde ilerledi,imanla, mânalan alakasını kesti,iman da mâna da ona bir tekme vurdu attı şimdi inim inim inliyor.Para çok.Bu günkü kadar dünya zengin olmamıştır.Hayır.Çook. Yok efendim.Yamalı pantolon giyen yok yahu kime söylüyorsun yok diyerek?Yamalı iskarpin giyen yok.Haftada bir iskarpin değişiyor para olmasa olur mu o?Ben mevzii bizim için konuşmuyorum bütün dünya alemi öyle.Bütün sahne öyle.Para çok,bol.Fen de yardım eder,sanat da yardım eder.Her şey yerinde fakat burada huzur yok.Şurada.Şöyle bir “ohh” Kudret kaldırmış onu bütün sekene i arzda.Masası olanın da,kasası olanın da,cahı olanın da öyle.Gaibâne arıyor.Aradığını ,aradığından sormadığından dolayı dolaşıyor.Öyle der ahlak “gaibâne aramayı bırak aradığını, aradığından sor.” Her şeyi gösteren güneşi,güneşden sor.Ondan.Bundan zavallı hale geliyor.Hased,nifak.İnanmış olanlara söyleyeyim ki bu ahlak mevzuu,mâna mevzuuyla mebsuten mütenasip gider.Çünkü bir insan mânaya inanmazsa ,o mâna ki insana ebediyeti kabul ettirmek mecburiyetindedir.Mânaya inandın mı ebediyet.. yani ben vazifeyle mesuliyet tev’emdir ikisi beraber gider.Mesuliyet de muvakkat hayatla bitmez.Anlatamıyorum galiba?Çünkü muvakkat hayattaki mesuliyetin mesul olan kısmı vardır.Kime mesul olacaksın bir çok kısmını gizlersin.Kim mesul edecek seni? Kanundan kaçırdığın bir çok şeyler olur püüü bin günün varsa dokuzyüzdoksandokuzunu kaçırabilirsin.Beşer vazifelidir vazife ile mesuliyetle beraberdir  tev’emdir o halde ebediyet şartdır.Anlatamıyoruz galiba?Şart. “Ben abes yaratılmamışım ,mensi ve mühmel bırakılmayacağım,bir divânda ya eyvah diyeceğim ya oh diyeceğim.” Bunu kabul edecek ettikden sonra huzur içinde yaşayacak.Ve bunu da takliden kabul etmeyecek,mirasyedi şeklinde olmayacak.Şu oluyor,görerek.Büyük kitab öyle der “efela yetefekkerun”  yani Allah’ın emirleri “olanı görün” dür.Tefekkürün mânası,böyle otur düşünmek mânasına değildir.Otur düşün.Öyle hep düşündün mü bir hastalık diyorlar ona.Ona tıpda bir hastalık diyorlar.Konuşuyo mu der sonra hiç konuşmuyor mu hep böyle düşünüyor mu  o bi hastalık o.Tefekkür o değil.Tefekkür,olanı görmek.Tefekkürün mânası o.Bu insan,olanı görmeyi kaybetti mi gürültüye gitti.Hayatta hep böyle körü körüne yaşıyo musun?Çok zavallısın.”efela yetefekkerun”  olanı görüyor musunuz? Olanı görmek.Hem maddi,hem manevi.Olanı görcek.Buraya şurdan girdim, ebediyet insan vicdanından,eğer varsa “ebed” sedasını duymalı.”ebed”. O sedadır insanı mesud eden.Niçün insanlar mesud olamaz?Neden acaba mesud olamaz?Bakarsın ki günlük nafakası yoktur şöyle bir yağımla kavrulacağım vaziyetim olsa en mesud kimseyim der.Olur.Biraz daha mesudsuzluk başlar.İşte şöyle bir de hariçte bir vaziyetim de olsa yine.Daha daha daha daha neden?Kendi hesabımıza çalıştığımızdan dolayı.Bizi, Kudret kendi hesabımıza bırakmamıştır.Mal kiminse onun hesabına çalış neması senin olsun mesud olursun.Acaba anlatamadım mı?Bu varlık benim değil,benim olsa ben kendimi yapardım.Kendisini yapan,her şeyi yapar.Benim muhitim mi yaptı beni? Benden aciz.O halde ben bunu bir yere dayandırtacağım. Ben,benim olmayınca mevcut da benim değildir demek ki beni birisi çalıştırıyor kendi hesabına.Bu gün kainat Kudret’in pazarında,inanan da inanmayan da resmen ona çalışır.Çalıştırır çalıştırır ondan sonra “istikamet karşıki çukur” der.Makul olanlar idrak eder çalışır,olmayanlar öyle çalışır.Kimse kendi hesabına çalışmaz fakat çalışırken “kendime çalışıyorum” der.İşte çalışırken uyanır da “O’na çalışıyorum” dedi mi derhal mesud başlar,saadet başlar.O vakit mesud olur.Şimdi kendimize çalışmaklık gayesi olduğundan dolayı mesud olamayız.Hiç bir vakit olamayız.İmkan yok ona.İnsan fabrikasında en mühim alet akıldır değil mi ya?Bunu sen kendi hesabına işletecek olursan ,Kudret’e vermeyib de “ben bu fabrikanın en muazzam vasıtasını kendim işletecek” olursan, dersen.En müz’ic en muacciz bir aleti olur.Mazide ne kadar çekmiş olduğun alam varsa önüne diker.Ya. Vakit böyle geçti der.Bu yetişmiyormuş gibi vuku henüz tahakkuk etmemiş ,edeceği etmeyeceği malum olmayan ,bu günün peşin saadetini yarının gelecek veresiye kabına sarfettirmeklik üzere ne kadar mahuf hadise varsa korkunç hadise önüne diker.Bunun ikisinin arasında bocalar gidersin.Bu akıl,sana iz’ac verici bir vasıta olur.Fakat onu tam sahibine teslim edersen ve bu fabrikayı senin elinle sende çalıştıracak olursa,neması da senindir,yani kârı da senindir,sen de seninsindir,O da senindir.Büyük netice alırsın,kainatın tılsımlı bir anahtarı olur.Meçhul kapılar tıkır tıkır açılmaya başlar.İşte ondan açılmıyor.Hakiki insanların ahlakını,huyunu almak istemeyiz.Yahu köpek bile köpek insanın köpeğe de insanın huyu geçer çoban olur.
                                                                                              --/-
                                                                                              -4-
               
Av avlar getirir yahut koyun sürüsünü besler,insanın huyu geçiyor. İnsana,hakiki insanın huyu geçmez mi?Köpeğe geçer de insana geçmez mi? Dedene baksana dedene.Her vakit söyleriz ya;tarihin en eski efendisi olan deden çok muazzam adam.Bu gün medeniyetini taklid ettiğin alemi, üç dört asır hakimiyeti altında adl ile tutmuş….Muazzam bir iş.Muhali mümkün yapmış.Devre açmış devre kapamış.Sen o dedenin çocuğusun.Yine kainata biraz şöyle derlensen toplansan,bir gönül muhabbeti meydana getirsen ,bir kalb birleşmesi olsa,o sıcaklık kaynamaya başlasa yine ilimlere model,sanata mevzu,sanatlara model verebilecek Allah sana kalb de vermiştir dimağ da vermiştir.Sen bütün dünya sekenesinden üstün zekaya maliksindir.Bunu kabul et.Hem isbatı da bunun gayet kolay.en yüksek eçhize i harbiyeyi,fenniyeyi icad ediyor kendi icad eden üç dakka da yapıyor,mehmetçiğe veriyor üç saniyede yapıyor, dilini ısırıyor.Var o sende.Kök var sende. Kudret’in iltimas muamelesine tabi olarak ..söyleyemedim sen anla ne demek istediğimi.Kudret’in iltimas muamelesine uğrayarak meydana gelmiş.İzden işler kapardık biz.Ben sana söyleyeyim de bak hayret edersin.Öyle ufacık tefecik bi insanlar değildi ki bizim dedemiz.Dört kardeş,babaları ölürken vasiyet etmiş,mirası şu şekilde taksim edersiniz,yoruldunuz mu?halet i ihtizarında.Aranızda ihtilaf vaki olursa hakem olarak filanca zata gidersiniz.Anlaşamamışlar ihtilaf olmuş.Babalarının vasiyeti üzerine hakeme gidiyorlar.Çıkmışlar yola giderlerken bir deve izi görüyorlar deve geçmiş.Kardeşlerin biri diyor ki;bu hayvanın bir gözü görmüyormuş diyor körmüş diyor.Diğeri de diyor ki bir ayağı da topalmış.Biri de diyor ki kuyruğu yokmuş.Bunlar bir birlerine bunu söylerken birisi telaş içersinde hayvanı arıyor.Ne arıyorsun?İşte hayvanı arıyorum.Bir gözü sakat mı idi? Evet.Bir ayağı sakat mı idi?Evet.Kuyruğu yok mu idi,kesik mi idi?Evet.Ha versenize demek sizde bu.Yok demişler.Reca etmiş.Hayır.Peşlerini bırakmamış.O gideceği hakeme kadar o da beraber gitmiş.Onlar girmişler babalarının vasiyetini söylemişler.Bize hakemlik yapacaksınız rica ederiz.O muhitde de o zat öyle bir hakem olmaya ehliyat bir insanmış bir çok müşkülleri halledermiş.O esnada o adam demiş ki ;efendim emredin de bizim hayvan bunlarda .Nerden? İşte böyle böyle anlattı.Öyle mi? Onun hayvanı öyle ama bizde değil.Peki siz nerden biliyorsunuz?İzinden anladık.E gözünün olmadığını nerden anladınız?Otlarken bir yeri otlamış bir tarafa bakma..otlamamış.Bacağının sakat olduğunu?Bir ayağını sert basmış bir ayağı hafif.İzinden anladık.Kuyruğunun olmadığını?Hayvaniyetini giderirken top halinde düşürüyor,saçmamış.Git hayvanını ara demiş o adama.Bunlarda değil hayvan.Hayran olmuş.Kahyasını çağırmış.Bunlara yemek verelim,ziyafet verelim yemek yesinler öyle gitsinler.Yemek çıkarmışlar.Bir yerini eksik söyledim.Bir de diyor ki çok seri yürürdü.Seri yürüdüğünü?Yakın meralar yani daha yakında otlayabilecek meralar mevcutken çok çetin meralara gelmiş.İz burada burada bir mera var burada otlayabilirdi.O kadar sürat yapmış ki daha uzak yerlere gidebilmiş.Seri yürüyüşünü ordan anladık.Yemeği vermişler.Kendini gözükmeyecek bir yerde .Kendini göstermeyecek bir yere çekilmiş.Bakalım bunlar yemek yerlerken ne konuşurlar.Merak ediyor.Yemeği yemeye başlamışlar.Nasıl yiyelim biz bunu demişler.Yiyelim bakalım ama.Kardeşlerin biri demiş ki,Bu kuzuyu domuz emzirdi demiş.Kuzunun yanında şarap veriyorlar.Bir tanesi hemen almış bakmış bu şarabın üzümü,asması mezar üzerinde yetişmiş.dinliyor şimdi o da.Hemen koşmuş kahyaya yemeği hazırlayana.Bizim kuzuyu demiş nasıl oldu bu nasıl şey?Kuzunun anası öldü demiş tesadüf hayvanlar içersinde dişi koyun yoktu mecbur olduk domuza emdirttik demiş.Şarabın üzümü?Sizin pederin mezarı üzerindeki asmadan.Dönüyor geliyor diyor ki;siz bunu nerden anladınız?Kuzunun etinin yağı,sair etler gibi üstünde olur.Domuzun etinin yağı etinin arasında olur.Baktık ki kuzunun etinin yağı arasında,üstünde değil.Sütün ne tesiri olur derler.Ahlaka tesiri olur.Onun için bu mevzuu getirdim.Anlatabildim mi? Bazı insan der ki efendim bırak şimdi onları.Sütün ne tesiri olur? Olmaz mı iki gözüm sütün ne tesiri olur var mı.Olmaz mı.Sonra soruyor peki şarabın bir mezar üzerindeki asmanın üzerinden olduğunu?”İçtiğim vakit çok hararet verdi” diyor.Birden bire içtim çok hararet verdi.Ya.Bu lacivert kubbe ne insanlar yetiştirmiş.Anlatabildim mi?Öyle yalnız “biz kendi kendimize olduk” deriz.Şunu bilirim,bunu bilirim.Hulasa,hulasa kalbi ihya etmek istersek,yani kalbimizi diriltmek istersek .Hangi kalbi?Nasıl bu kalbe ilaç yapıyoruz filan .İşte elimizden geldiği kadar arıza olduğu vakit şu bu.Bakara i nefsi tiği muhabbetle .. etmek lazım gelir.Hepimizin iklimi vücudunde çöreklenmiş bir ejderha vardır.Ki ona lisan ı hakikatde ,lisan ı mânada nefsi emmare deniyor.Yedi tane başı var.Hırs,tamah,kibir,ucb,buğz,adavet,riya.Dünyada bir fenalık gördün ,git bir rapor yap bu hastalıklardan bir tanesini bulursun yahut birbiriyle ihtilat etmiştir başka bir şey yoktur.Bunu ancak Hak muhabbeti zehirliyebilir.Başka ilacı yoktur.Aşk ve iman.Verirsin morfinini uyuşur ya geberir ya ıslah olur yahut tamamıyle muafiyet alır sana zarar vermeyecek bir hale gelir kurtulursun.Serbest bıraktığın vakitde muhakkak seni husrana götürür başka çaresi yoktur.Efendim kadir değilim. İnsan kötü ahlakı atmaya kadir olmasaydı Kudret, muazzeb eder miydi?Kaldıramayacağı yükü vurmaz ki.Dikkat et ilk söylediğim sözdür.Öyle dalgın geçme üzerinden .Hani bazı kimse der ki efendim atamıyorum.Olmaz bu.Olmaz o.O vakit Kudret’e karşı gelmiş olursun.İnsan,kötü ahlakı atmaya kudreti yetmeseydi hiç Hüda ona muazzeb eder miydi?Yani eğer kötü ahlakı atmaya kudreti olmasaydı muazzeb olmazdı.Anlatamadım mı acaba?Demek ki iktidarı dahilinde.Ama biraz tabiatiyle dayanması lazım.Buraya şuralardan girdik,taa bidayetde konuşurken ;insan,kendi aslını ararken sualler sorar dedim.topluyorum konuşmayı.
                                                                                              --/-
                                                                                              -5-

Kimim der ,nerden geldim der,ne olacağım der.Derken aslını arama sual derinleşir.Derinleşir.Kaba halinden çıkar.Marifet i âdemiye başlar. Marifet i âdemiye başlar.  Esma i beyana vakıf olur.Makam ı âdemiyetdir.Muallemen esma âdeme külla.O sır kendisinde tecelli eder.Bunlardan birisine sahib olmadan giderse insan boş gidiyor değil mi?İstersen kainatın serir i saltanatı size verilsin.”Gel” dedikleri vakitde habbe alamazsın.Bişey yok.Hiç bişey alamazsın.Ya esrar ı hakikatı beyana vakıf olacak hâle sahib olur.O vakit insan olur.Veyahut esmayı beyana vakıf olacak hâle sahib olur.Âdem olur.Tabi insan olması,âdem olmasından daha yüksek bir mertebedir.Ama hiç olmazsa insan,âdemiyet makamından aşağıya düşmemeli.O vakit yazık olur.Biz ,kederle esefle üç günlük hayatı bitiriyoruz.Tefrika ile.Zaman,tefrika zamanı değil ki.Tefrika zamanı değil.Hilkatdeki gaye,bakarsak vahdetdir.Hangi eşyaya baksak, birliği meydana getirir.Vahdet olduğunu unutuyoruz, tefrika.Keder,musibeti gidermez.İnsan,başına koymalı bunu.Keder,musibeti giderir mi?Esef,geçmişi geri getirir mi?Selamet,vahdetdedir.Bunu kaybetmişiz.Yükselmek için hüsnüniyet,doğrulukdan başka çare var mıdır?Paraylan da yükselemezsin,bilgiyle de yükselemezsin.Yükselmek için çare,hüsnüniyet, temiz niyet.Biz başlarız bi işe iki kişi, üç kişi niyetler değişir,gayeler değişir.Hep .. kalır olmaz. Yükselmek için hüsnüniyet ve doğrulukdan başka Kudret bir merdiven yapmamışdır.Tabi tefrika olunca,korku oluyor.Korku,felaki ta’cilden başka,yıkımı aceleye meydana getirmekden başka bir işe yaramaz.Tabi korku, yeis verir.Yeis de himmetsizliği meydana getirir.Büyük Kitab’da öyle der . ”Yeis,ancak bâtıla tapanlarda olur” der.Bâtıla tapanlarda.Hak ve hakikate tapanlarda yeis olmaz. Maalesef biz böyle daima me’yus yaşarız.Veyahut ya ifrat vardır ya tefrit vardır.Yapamayacağımız işlerle meşgul oluruz.Faal olmakdan ziyade kavvaliz.Bilek adamı değiliz de söz adamıyız.O da fayda etmez.Zarar.Böyle gidiyor.Ömür böyle bitiyor.Deden.Bizde şeb i zulmet zahir olmadı.Afitab ı tulu yani hakikat güneşi vardır.Çok tulu etmişti bize,gözlerimiz kamaştı geriye kaçtık .ağyar o güneşi gördü yaklaştı aramızdaki fark o dur.Biz o güneşin içersindeydik gözümüz kamaştı geriye çekildik.Karanlıkta kalan güneşi gördü önüne koştu .Kudret acısın.Yaa.Muhabbetsiz yaşıyoruz.Evlerden başlıyor, çocuklardan başlıyor.Acıma hissimiz kalkmış acımıyoruz.Onu,bakayım ne diyorlar ona .. beceremiyeceğim de neyse ben bildiğim lisanda tarif edeyim.Raziyet,sinirleri zayıflamış.Acımanın ismi bu.Yarın hepimiz doğuracağız.O ebe, o doğurucu,doktor gelir.Doğurturken adamı “bende acıma yok” der.”Bende öyle hastalık yok” der.Hepimiz,hepimiz doğuracağız.Niçin birbirimizi sevmiyoruz acaba?Neden ayıp görmekle vaktimizi geçiririz?Kimi… en nihayet dokuzuncu batında birleşirsin.Ya amcanın çocuğudur,ya teyzenin kızıdır.en nihayet orda birleşir.Yabancı yok ki. İfsada değil islaha memuruz.Kendisini islaha memur etmeyen kimse,elini bana açarsa o eli kırarım diyor Allah.Hem deriz ya hani gelelim yine buna mânadan misal verelim.”Dua ediyorum ediyorum da kabul olmuyor.”Olmaz ki.Neden?Öyle dedi.Hüda kendisi söyledi.”ev ıslâhın beynen nâs”(Nisâ,114) sen insanlar arasında kendini, gücün yettiği kadar,paran varsa paranla ,aklın varsa aklınla ,ilmin varsa ilminle,masan varsa masanla,ne bileyim rütben varsa rütbenle islah,selamet vermeklik için kendini vakfetmedikçe sakın gelib de benim bab ı lütfumde “aman” deme.Benim en ziyade gadabıma giden maddedir diyor Hüda.İstemem öyle şey diyor.Resmen ilan etmişdir.Biz burda yüz tane gönül kırarız.Lüzumu kadar şunun bunun aleyhinde konuşuruz…..  dünyada en en nazik Allah dır.Ondan daha ziyade nazik,kimsenin yüzünün kızardığını istemeyen hiçbir şey yokdur.O kadar nazikdir ki eğer O nun nezaketi ,o kadar büyük ahlakı olmasa biz burada birbirimizin yanında oturabilir miyiz?Benim senin yanında ne kadar çirkinliğim var,senin onun yanında ne kadar çirkinliğin var fakat beni sana,seni bana gizlemiş. Böyle otururuz sohbet ederiz,muhabbet ederiz bundan ibret almak lazım değil midir bizler?Sonra bir gün de kafamıza vurmaz.Ne kadar isyan ederiz,ne kadar “öf” deriz.”Buyrun yine nimet” der.Hangi nimeti veriyor? Sayılı nefes bir nimet değil mi yahu?Bazı insan da nankördür.Altıma bir teneke mi verdi? Ne olacak tenekeyi verse?Teneke yani biliyorsun ya.Sayılı nefes.Bir nefesde iki nimet vardır şükrünü yapamazsın.Alırken verirken iki nimet vardır.Alması da bir nimet ,vermesi de bir nimet.Aldığın vakitde veremezsen bocalarsın,verirken alamazsan yine bocalarsın.Demek ki bir nefesde iki nimet gizlemiş.İki nimetin bir anda şükrü yapılmaz.Alacaklı O dur.Anlatamıyorum galiba?Hani bazı insanlar vardır mecburmuş gibi şu olacak ne olacak mecbur mu?Aldı da mı vermedi? Verdi,aldı.Olursa o da.Bir nefesde iki nimet var.Sen ikisinin tam karşılığını yapamazsın.O kadar nazikdir.O kadar nazikdir.Sonra Beşeriyetin Fahri ebedisi .O ne nezaket o.Tahammül olunmaz insanların sıkıntısına bir gün vechen minel vücuh durmaksızın konuşmamış.Yani,bir şeyi konuştuğu vakitde yandan konuşmamış.Biraz fazla iğildikleri vakit. “Meh meh ene emetün tehküllah mente”Yapmayın yapmayın Ben çömlek içinde et yiyen kadının oğluyum.Biz,varken başka türlü konuşuruz,yokken başka türlü konuşuruz.Masamız varken başka türlü adamızdır,yokken başka türlü adamızdır.Ya kendimizi çok beğeniriz dondurma kutusu gibi oluruz.Buz gibi.Bir tuhaf bişey.girmiyor nur u iman kalbe, nur u iman ve irfan kalbe dahil olmazsa o kalb münşerih olmaz.Kalbde inşirah olmazsa nâdanlık olur.Kerameti bu.Bilmiyor,nâdan.Alnını secdede çürüt kalb kırdın mı faydası yok kardeşim.Vardır öyle insanlar.Buzlu havada karın içersinde püfür püfür abdestini al şunu yap bunu yap fakat şöyle de bir bak adama,şöyle nazar ı hakaretle hepsi çürüdü gitti.Onlar ilaç.Mesela yine insanın kıymetini bildirmek için o mânadan bir misal getireyim.Beytullah’a giderler ziyarete.Allah, hâşâ böyle bir taşın içinde mi? Öyle mi?
                                                                                              --/-
                                                                                              -6-

Kıble diyor o tarafa ibadet ediyor.Orda mı?Fakat biz kayıt aleminde olduğumuz içün gönül bir yere gönlünü bağlamak ister.Anlatabiliyor muyum acaba?Mukayyetsin sen.Mukayyet,bir kayıt ister.Gönlünü bir yere bağlamak.Yoksa kendisi buyurmuş “fe eynemâ tuvellû fe semme vechullâh”(Bakara,115)” hangi tarafa bakarsan toplu olarak beni bulursun.”Bakın beytül muazzama bu giden bu da buraya namaz kılıyor.Orda hususi bir yer yok.Burdaki de buraya namaz kılıyor .Bu da bu tarafa secde ediyor,bu da bu tarafa secde ediyor .Dikkat et bunu kaldırdın,kim kime secde ediyor? Bak .O sana,sen ona ,sen ona,o sana yani gönüle hizmet edin diyor Allah gönüle.Gönül alın da benim yanıma öyle gelin.Orda bir Hacer ül Esved vardır .Hacer ül esvad derler esved derler.O, biz putperest miyiz?Mesela deden gitmiş vaktiyle taşı taklid etmiş filan.O bir remz.Nokta i süveyda kalbi gösteriyor kalb öp diyor.Gidiyor onu öpüyor.Nasıl anlatacak bütün insaniyet alemine?Her işin suretinin bir remzi vardır bir işareti  vardır.Geldin buraya o halde kalb öp bundan sonra kalb arayarak yaşa demek mânasınadır.Nerde biz kalbi nerde öpücaz?Kalbi her gün parça parça ederiz.Mafevke karşı köpek ,maduna karşı kurt.Cismani hoşlukda kalmakdan başka bir halimiz yok pek pek çalışsak cismani hoşluk ararız.Cismani hoşlukda kalmak,tevhidin zevkini almamakdan ibaret gelir ki neticesi boşluk olur.İkisi beraber olacak onun.Onun içün cismani hoşlukda kalırsan yalnız resmini bırakırsın ismini bırakmazsın.Resmini yalnız bırakma,ismini bırak ismini.Niçin enbiyanın nakşi yokdur? Onların nakışları aşkdır ve imandır ve semadadır.Arzda olmaz.Anlatamadım mı acaba?Ya.Aşkın ,imanın resmi olur mu?Olmaz.Onun için olmaz.Birleşemiyoruz.Her konuşmada tekrar ediyorum.Teker teker belki iyi insanlar olabiliyoruz.Nedense bize bu hastalık gelmiş.Fakat bir dostun var  diğer dostunla onu dost yap iki ay sonra sonra iki dostu da kaybedersin.İkisi de düşman olur.Tecrübemle sabit.Hayret.Bir dostun var bir tane daha bunun ikisini getir dost yap .Az bir müddet sonra..pek enderdir istisnalar kaideye girmez.Teker teker iyi.Birleştirdin mi olmaz.Bunun ilacını bulmak lazım bunun ilacını.Halbuki “müteaddit vücudda bir ruh olarak yaşayın” diyor.Müteaddit vücudda bir ruh olarak yaşayın ki Kudret elini üzerinde tutsun.İşi sen yapıyor,ben yapıyor değil ha.Onlar boş şeyler.Nerden geliyor bu varlık?Konuşurken dersin ki “ay unuttum birazdan aklıma gelirse söyleyeceğim” Nereye gittti ,nerden gelecek?Efendim dimağın içersinde filan hücre filan şöyle.Sayfa numarasını göster fazla konuşma.Ampulu görüp de ceryandan haberi olmamaya benzer.İnsan,hakiki kıbleden gafil olursa bâtıla kıble diye tapar.O hale gelmiş.Bi de toz koparır o sözler.Ama insan ı kamilin sözü toz koparmaz ki.Bu gibi konuşanların sözü toz koparır üüü gürültülü olur o.Davud’un sözü demiri yumuşattı.Kudret bizi cenette,burası cennetdir.Eğer mânaya sahibsen cennettir cennet.Hani bazı insanlar der ki; efendim neymiş o mânaya taalluk eden yerde cennet cehennem filan ? Başka bişey yoktur ki hayatta.İsimlerle sen öyle konuşmuşsundur.Eski isimlerde o.Hayırla ve şerden başka bir şey var mı hayatta?Hayrın adına cennet,iyiliğin adına cennet,kötülüğün adına cehennem derler.Başka bir şey yok ki orda.Görmeye lüzum yok.İyi adamsan sen mahs ı cennetsin.Kötü adamsan mahs ı nârsın bitti.İyi adamsan latifsin,rahimsin nurânisin.Kötü adamsan nârisin yakarsın.Bundan ibaret.Bu kesret aleminde kendi kulaçlarımla yüzerim dedin mi boğulursun.Balık olmanın çaresine bak.Derya ne kadar dehşetli olursa olsun balığa korku yokdur.Çünkü teslim olmuşdur.Sen de bütün varlığınla Kudret’e teslim olmuşsan bu sahne i şuhuddaki musibetler,belalar tesiri olmaz.Bal olur,bal.Sonra darılma pazarı da değildir burası dayanma pazarıdır.Bir defa tam hür olmak istersen ,Hak’ka gönül vermeyen adamda hürriyet olmaz.Ne kadar hürüm dese hür değildir o.Nefsinin esiridir,köledir o.Çünkü insana hürriyet i fikir doğrudan doğruya yalnız Allah’dan gelir.Hazreti Muhammed gelmezden evvel dünyanın neresinde hürriyet i fikir vardı, neresinde hürriyet i vicdan vardı, neresinde tam hakiki bir hürriyet vardı?Tarihen hiçbir adam gösteremez.Bu günkü konuşma bu kadar yeter.













0 yorum:

Yorum Gönder

 
Şemseddin Yeşil - Tüm Hakları Saklıdır..
Designed by CruelKeSh | 2017