Eni ü nale seher-hize ney nevası verir
Bükadan Arif i billaha mey safası gelir
Sühanverin eseri bir hayat ı sânidir
Giderse dâr ı fenâdan yine sedası gelir.




Saniye sonra Kapanacaktır

190. Kaset


 Kaset 190  10/02/1963    78dk.  (Düzenlenmemiş Metin)



Vazifeden doğan ahlak diğerine aşkdan doğan ahlak tesmiye edilmişdi.Vazifeden doğan ahlakın annesi akıl olduğunu ,aşkdan doğan ahlakın da menbaı mastarı kalb olduğunu söylemişdik.Gerek vazife,aşk,kalb bunlar mânayı insaninin birer vasıfları olması hasebiyle mevzuun asıl en büyük rüknünü insan mefhumu teşkil etmektedir ve dolayısıyle tarifi güç anlatılması zor olan kısım da burasıdır.İnsan, zahiren bakıldığı vakit yetmiş,seksen,elli,altmış kiloluk kan ve kemik torbasından ibaret gibi sanılır .Nihayet iki metre uzunluğunda bir çukurun istiab edeceği bi hal gözükür fakat vicdan ı kibriyası ,mânayı ihtivası,fikren ve ilmen bütün mevcudatı muhitdir.Binaenaleyh bir yüzü âlem i hilkate açılmış ,bir yüzü alem i kudrete rabtedilmiş.Âlem i hilkate açılan kısmında nisbeten insan bişey konuşabilir fakat âlem i kudrete rabtolunan kısmında akılla izahı mümkün değildir.Hatta kendi kendisini anlatamaz.O kadar da zavallıdır.Bir cihetden bütün mevcudat kendisine müsahhar kılınmış ,ilmen akla veleh verecek kadar terakki etmiş,fikren gözleri kamaştıracak kadar yükselmiş.Felsefesi, sanatı, fenni o derece büyümüş fakat bir yere gelir acz içersinde kıvranır.Nedir bu?Bu insan nedir?Acaba kıymetli hayatının bir anını da kendisine atfederek insan düşünebiliyor mu?Yoksa zavallı olarak gelib geçib gidiyor mu?Hiç kendi hesabına bir an bir damla yaş getirebildi mi arazi i kalbiyesini kendi hesabına kendisi için kendi zatı için sulayabildi mi?İnsanların bu aleme geliş ve gidişindeki gaye bir şehadet meselesidir.Beşer, ne kadar teali ederse etsin ne kadar terakki ederse etsin netice itibariyle işte gördüğümüz madde ile şu adi toprakla boğuşmakdan ibaret değil mi? Mânası bunun için mi çürüyecekdir?Kaç yaşındasın kırk ortaya bişey koy koyamazsın.Onu on misli yükselt yine koyamazsın e o halde?Niye semayı deler gibi bakarız?Niçin yeri ezer gibi basarız?Neden acaba insanlık âlemini inim inim inletiriz?Niçin mafevkimize karşı köpek,madunumuza karşı kurt olarak yaşarız? Kendimizden biraz yükseğinin karşısında köpek,biraz aşağısının karşısında kurt.Gaye bu mudur hilkatden?Geliş ve gidişdeki gaye bu mu?Züğürtleyince maneviyata koşarız sıkılınca Kudret’e hitab ederiz.Varken ezeriz.Yokken hattızatında boynumuz bükülür makbul şeyler değil.İnsan âsude kaldığı vakit bunu her konuşmada tekrar ediyorum çünkü yayılmasını isterim.Sofranın ekmeği gibi.Yemek değişir de ekmek değişmez.Kendi iç alemindeki vücudu ile sessiz sözsüz,bizsiz sizsiz konuşan varlığı ile başbaşa kaldığı zaman kendisine bazı sualler sorar kimim der, nerden geldim der,(oğlum otur kıpırdanma mevzuu kaybettiriyorsun) nereye götürüleceğim der.Bu sualleri sorar.Gelmede gitmede ihtiyarımız yok.Sordular mı hiç birimize beyefendi mesela kaç yaşındasın otuz ,yirmibeş,yirmi her neyse otuzbir sene evveli otuz yaşında bir adam kendisini bilebilir mi?Tanıyanı var mıdır bu sahne i şuhudda onu?Hiç bir defterde kaydı var mı?İsmi ,resmi,şekli filan var mı?Dün vücudu yok,bu gün vücud u muvakkat var,yarın yok olacağı tahakkuk etmiş. Kudret’le azamet yarışına kalkmış ne hakkın var? Kırk yaşında bir insan, kırkbir sene evveli kendisini bilir mi,bir defterde ismi var mıdır,bir muhitde tanınmış şekli var mıdır? Yok.Hiç merak etmez mi acaba ben kimim diyerekden,hiç düşünmez mi?Ben neyim yahu?Bende bir çok sıfat ı âliye var bunun karşılığnda bir çok da sıfat ı süfliye var.Ulviyat bana nerden gelir,süfliyat bana nerden gelir ,fâniyi bâkiyle değişmek yolu nedir?Eyvaah takvim i insanimden her gün bir yaprak koparıyorum acaba yok mu oluyorum var mı oluyorum bunlar üzerinde biraz durmaz mı?Eğer yok oluyorum kanaatıyla yaşıyorsa ne kadar mahrumdur niçin? Namütenahi yokluğa tahammül edebilmenin imkanı var mı?Bu geniş varlığa,bu muazzam kudrete malik oldukdan sonra çok ağır değil mi o?Bütün kainatı sana versinler beş milyon sene de ömür versinler fakat ondan sonra da nihayet desinler adem desinler.Vicdanınla aklını insafını orta yere koyub düşündüğün vakitde çıldırırsın.Fakat hiç bişey vermesinler netice itibariyle kanaatle elzemle yaşayacaksın desinler fakat namütenahi sen varsın çünkü Hak var sende Hak’dan bir tecellisin o tecelli ile berabersin desinler işte mesudsun.İnsanların mesud olmayışı kendi hesabına çalışdıklarından dolayıdır.Kendi hesabına ne vakit ne kadar  çalışırsan  kattiyen mesud olamazsın çünkü kendin,kendinin değilsin.Kendinin, kimin olduğunu idrak eder ve o hesaba çalıştığın dakikadan itibaren mesudsun.Bütün kainatın en büyük masası sana verilsin en muazzam kasası teslim edilsin bilakydı şart hesapsız sualsiz mevcudat eline verilmiş dahi olsa sen onu kendi hesabına çalıştığın müddetçe mesud değilsindir.Ama idrak edersen ki ben gelişimde ihtiyarım yok ,gidişimde de ihtiyarım yok o halde benim “benim” diyecek elimde bir medarım yok vücud, cud u ilahi hayat, bahş ı kerim nefes,atiye i rahmet beden,beden i hüda bu varlığı bu mütalaa neticesinde kendisinin muhakkak bir yerle irtibatı olduğunu anlayıb ve o hesaba çalıştığın andan itibaren mesudsun.Yok. “ben varım kendi hesabıma çalışıyorum.” kattiyen saadeti bulamazsın. Huzur.Bunlar lafdan ibaret.Ne huzuru? Onlar dırıltı.İmkan mı var ona?Beşer kendi kendisine işletmeye kalkarsa yıkılır .İşte bak açık mevzii konuşmuyorum.Bütün dünya üzerinde umumi bir sual.İyi düşün biraz evveli söylediğim gibi ilmen çok yükselmiş.Dünya sahnesi üzerinde konuşuyoruz.Fennen çok terakki etmiş düne nisbeten.Belki bunlar gayet basit bir halde kalacak başka fakat düne nisbeten fikren böyle fakat “ah” sesini dindirebilmiş mi?Niye bir birimizi yiyoruz halbuki sende dinleyenle bende konuşanın mecmuuna insan denir.Sen beni tamamlayacaksın,ben seni tamamlayacağım tek başıma insan olamam ben. Anlatamıyo muyum acaba?Tek başına yook öyle bişey yok.İnsan kelimesinde bile incelik vardır.Ünsden müştakdır.Sen benim enisim ,ben senin munisin olmadıkca imkanı yokdur o para mara servet bunlar bizatihi nimet değildir vasıtai nimetdir.Git filan yerde Kudret emir verecek ki nimet ol sana nimet olabilsin.Yoksa olmaz.olmaz.Havas ile avam muvazenesi olmadıkca beşeriyete huzur yokdur.Çok eski konuşmalarımda söylemişimdir.

                                                                                              --/-

                                                                                              -2-

Dört esas var buna insanlar toplanıb çaresine bakmalı yoksa gel iktisatçı gel efendim diplomat,gel büyük kafa,gel küçük kafa hiiç faydası yok hiç bişey olmaz.Nedir o? Madde medeniyeti ile mâna medeniyeti bir birine sarışacak.İlim ile iman ayrı değildir beşerin cehil kısmında bulunanlar,ayrı göstermiş bir birinden soğutmuşdur.Zevkım var iyi dinle.İman ve ilim ikisi bir birinden ayrı değil.Birdir o tev’emdir.Beşerin ilminde değil de cehlinde bulunub da ilminde bulunurmuş gibi bulunan mukallid ,ayrı göstermiş.Ruhun ,mânanın bu alemde tecellisini gösterebilmesi için bu bedene ihtiyaç var.Bu maddesi.Bu mâna alakasını kesti mi keser kesmez bu leş olur.Anlatabildim mi acaba?En canlı misali.Her hadise böyledir.Hepsi böyledir beraber yürür.Omuz omuza yürür.Nokta i istinad madde medeniyetinde kuvvetdir.Sen mânayı atar yalnız ona taparsan kuvvetin şehrinin neticesi boğuşmak çıkar.Beşer onun için boğuşuyor.Halbuki Hak kuvvetde değil kuvvet Hakdadır.Anlatamadım mı acaba?Sen nokta i istinadı yalnız kuvvet tanıyacak olursan onun için zalim,aciz kalınca kuvvete yapışır ve inletir.Fakat nokta i istinad Hak tanındı mı Hak’kın bir tecellisi olarak seni görür sana sarılır.Anlatabiliyo muyum? İntizam ı âlem ne ile kaid.Beşer şimdi heyet i umumimiz hepimizin ağzında “efendim hangi kuvvete dayanıyorsun?” Hiç kimse demiyor ki “hangi Hak’ka dayanıyorsun?”Ha kuvvete mi dayanıyosun diyor Kudret musluğu sıktım gel bakalım diyor. Ne masası olan huzur içinde yaşıyor,ne rütbesi olan huzur içinde yaşıyor ,ne en büyük caha sahib olan huzur içinde yaşıyor,ne fakiri huzur içinde yaşıyor beşeriyet inim inim inliyor ve inleyecek.Efendim dua edelim de kalksın.Yok efendim öyle şey yok .Bab ı Kudret aptallar kapısı değil.Öyle değil.Yüzü olan insanlar bile o kapıyı çalmak için yüz ister kovulacam mı der elini bile açmaz.Sen bile kendi cinsinden bir adam bir sahaya sahib olur da her hangi büyük büyük suçlar teraküm eder eder de şu iş için şuna bir iltimas eder misin ya bu yüzden oraya gidilir mi dersin.Ya mevcudatın sahibine hangi yüzlen hangi büyük adam aman diyebilsin?Demez.Madde medeniyetinde nokta i istinad, kuvvet.Kuvvetin şehrinin neticesi boğuşmak.Mânada Hak nokta i istinad.Kuvvet geride mi kalır?Yok.Bunun mânası Hak,kuvvette değil .Kuvvet Hak’da tanımakdır.Anlatamadık galiba? Nazarlar öyle bir tuhaf bakıyor.Bunun ikisi birleşecek,anlaşacak.Beşeriyet oturacak evvela bu çareyi bulacak.Bir. İkincisi hedef beşeriyetde menfaat bugün.Halbuki hedef menfaat oldu mu ihtirasat ı nefsaniye hiçbir vakit tatmin olmaz.Hiç parası olmayan bu gün onbin liram olsun şöyle bir iş yaparım der.Onbin olur,yüzbin der .Yüzbin olur,milyon der.Cibillidir bu milyon daha nümilyonlara kadar çıkar yine olmaz.Fazilet.Çünkü menfattda ihtiras var.Dedenin kabul etmiş olduğu mânada def i mazarrat amirdir celbi menfaat değil.Belki bu kelimeleri ben size anlatamıyorum galiba ama nasıl anlatayım bilmem ki?Misal vereyim anlayacaksın misali verince anlıycan def i mazarrat ne celbi menfaat ne belki kelimeler yabancı geliyor.Deden var ya hani tarihin en eski efendisi.Cehli gördüğü yere ilmi koymuş ,inkarı gördüğü yere imanı vaz etmiş,zulmü gördüğü yere adli.Sen öyle köksüz bir adamın çocuğu değilsin.Ooo tarihin çok muazzam ara.Hakiki medeniyet senin dedende idi.Medeniyet demek vidaya basıb da bir milyon adamı öldürmek demek değil ona vahşet i müsanna denir.Sen medeniyeti ne zannediyorsun? Medeniyet,böyle otur da hemen şöyle vidaya bas iki milyon insan birden masumu,mazlumu,zavallısı,başında tüyü bitmişi,bitmemişi,hastası,fakiri bir anda hayatı..medeniyet hayat verir ,hayat almaz.Medeniyet hayat verir, hayat almaz.Sana bir misal vereyim bak.Mevzu dağılacak ama toplayacağım.Beşeriyetin Fahri Ebedisi Hazreti Muhammed tek başına bir dava açtı.La ilahe illallah davası.Malum ya bir şey yapılacağı vakit  esvaba bakılır.Masa yok,ordu yok,kuvvet yok ,para yok bunların hiç birisi yok.Zahirde bu davanın tutulmasına imkan yok.Kısımlar hasım oldu,bütün medeniyetler hasım oldu.Neden?Dava ne idi biliyor musunuz?Putperestliği yıkmak.Hangi putu?Kilisedeki putu mu?Yook.Onlara yirmi maddelik amanname vermişdir.Zalim insan,aciz insan putunu.Kudret’den başka yere boyun kesilmeyecek.Beşer bir birine taptırıyor bu putu yıkmak.Aciz insana tapılmayacak.Tabi kimsenin işine gelmiyordu.Bu aşağı yukarı çok konuşmak lazım ben şöyle ikiyüz sayfasını atlayım da söyleyeceğim yere geleyim.Bu dava ücretsiz açılmışdı,külfetsiz açılmışdı.Minnetsiz açılmışdı.Fikren seyahate çıkacak olursak o zamanı şöyle gezersek dünyanın her tarafını bütün medeniyetleri yoklayalım sizle beraber gidelim Roma medeniyetine;fuhuş memduh edeb maktu ırz şeref namına satılır zayıf kaviden hakkını alamaz.Kocası ölür kadın pazarda masa gibi satılır miras kalır.Geç Yunan medeniyetine aynen öyle.Beni israil medeniyetine geç kız çocuğu hizmetçi defterine kaydedilir.Arap medeniyetine geç adedi fazlalaştığı vakit diri diri toprağa gömülür.Tabi Kudret daima fikir eshabı kalb sahibi bu kubbenin altında yaratmışdır.Onlar mevcut amma aciz bir vaziyetde hasretle etrafına bakıyor Ya Rabbi nerden ışık gelecek?Bir güneş nerden doğar insanlığı kurtaracak kalbler soğumuş ısıtacak nerden bir şey gelecek?Umulmadık bir sahadan çıktı.Kimsenin aklına gelmeyecek umulmadık bir sahadan.Kudret. Ücret yok,külfet yok,minnet yok.Nihayet medeniyetler hasım oldu hısımlar hasım oldu.Evvela muhitinde dediler ki acaba bir baş olmak mı istiyor?Böyle bir kavim bir milletin başına geçmek mi istiyor bu sevda mı var? Gidelim hiçbir itiraz göstermeksizin tamamıyle inkıyad edeceğimizi söyleyelim yalnız bu davadan vazgeçirelim.Bu dava yolu ile kendisinin bir milletin başına geçmesini istiyorsa ona lüzum yok böyle bir dava açmasın biz onu kendi elimizle.. Geldiler söylediler. Yanlış anlıyosunuz dedi hayır.İşte hata burdan başlıyor dedi.Biraz vakit geçti acaba güzel kadın güzel kız takdim etsek vazgeçer mi? Gittiler dediler.Yok hep yanlış anlıyorsunuz.E ne olacak? Aciz insana tapılmayacak.İnsan hakkı tanınacak. İlahe mecul değil .Allah tanımayan ,mânaya ahlaka kıymet vermeyen cemiyetlerde hukuk u insaniye riayet olunmaz siz bunu tanımıyorsunuz insan hakları meydana gelmez.

                                                                                              --/-

                                                                                              -3-

Ben ne kadınla, ne kızla,ne masayla, ne bir mileetin başında emir olmak reis olmak sevdasıyla böyle bir şey değilim ve kendimden de bunu yapmamışım.Ben ister inanın ister inanmayın Ben memurum bu şeyi size tanıttırmaklık için gelmeye,gelmişim.Allah tanımayan,mânaya ahlaka kıymet vermeyen cemiyetlerde hukuk u insana riayet terkibi boş hayal kadar boş bivücud kıymeti yokdur dedi.İnsan haklarını kabul ettireceğim.İnsan çünkü naib i Hak dır dedi.Şimdi iki tarifi birden yapıyorum.İnsan nedir diyerekden başladık ya konuşmaya.İnsan,Kudret’in bütün sıfatlarıyla giyinmiş,sıfatlarını Kudret ona vermiş,Zâti sırlarına âgah kılmış,kendi sıfatların alyık bir endamda ,bir anda,bir vicdanda ,bir canda yaratmış binaenaleyh kendisinde fazlı ilahi denilen bir emanet var o emanetin adına hürriyet derler ,insana hürriyet Allah’dan gelir .Siz o Allh’dan gelen hürriyeti kaldıran insanlarsınız Ben onu yıkmaya geldim.Anlatamıyorum galiba.Evet hukuk u insani demek ,hayvanlardan bile esirgenmeyen ,cesedi muhafaza için verilen bazı muhafazalar ee vazifelerden ibaret değildir.Anlatabildim mi acaba?Hukuk u insani demek,hayvanlardan bile esirgenmeyen bazı vazifelere müsaade etmeklik .Cesedi muhafaza edilib de mânası idam edilen adamda hürriyet tasavvur edilmez.Deden böyle bir mânayı kabul etmişdi sakın aptal deme ona dedene.Anlatabildim mi acaba?Dedenin kabul etmiş olduğu mâna,dedenin kabul etmiş olduğu iman,ittiza etmiş olduğu o mânanın külliyatı,boyun verdiği hak,göstermiş olduğu yol bu idi.Baktılar ki olmayacak.Ne teklif etseler olmuyor.Nihayet anavatanından hicret etti.Nereye misal getiriyordum acaba hatırlayabileceniz mi?Fikri medeniyet hayat verir hayat almaz dedim oraya misal getiriyordum.Hayat verir,hayat almaz.Onu tutmazsan benim bu söylediklerim hepsi gider gürültüye zevkını alamazsın.Bir ,evlatlarından birisi bir kızı hasretine dayanamadı bir geceleyin kendisine kavuşmak üzere yola çıkdı.Hasım haber aldı neylen rencide edebiliriz?Kendisini neyle rencide edebiliriz?Büyük bir madde mukabilinde kızını birisine öldürttürebilirsekbir elem veririz dediler.Gece nıfsul leylde süratle giderken bir mızrakla deve üzerinde gidiyordu vurdular düştü hamile idi ıskat ı cenin oldu ve dolayısıyle o çocuk düşmesi hasebiyle nihayet kendisi de Hak’ka gitti.Tabi Beşeriyetin Fahri Ebedisi de çok müteessir oldu ciğerpare yavrusu.Zaman geldi dünya mukadderatı onun eline geçti.Öyle mi? Öyle ya bu gün de öyle.Onun dediği olur.Acayip.Ne demişse o olur.Ne haber vermişse o olur ne demişse o olur başka bişey olmaz mı? Olmaz.Geçti bir gün biri çıktı geldi ağlıyor.Dedi ki; benim,sizin tanıttığınız varlığa boyun kestiğimi onun huzurunda tam mevcudiyetimle yok olub gittiğimi siz şahit olun kabul edin ve benim hayatıma nihayet verin.Niye? Ben insanlar arasında hatta mevcudat arasında hatta hayvanat ı vahşiyye arasında bile yaşayacak cinsden bir mahluk değilim.Ben yaşamamalıyım. E nedir ki senin suçun ne ki  bu kadar ısrar ediyorsun?Sormayın beni imha edin yalnız ben sizi kabul etmişim sizin tanıttığınız o mânaya da gönül vermişim buna siz şahit olun huzurunuzda ikrar veriyorum bu ikrar bütün mevcudat tarafından işitilsin fakat siz de “evet ben de kabul ettim “ deyin beni imha edin.Sen ne kadar suçlu olursan ol ben imhaya memur değilim ben hayat almaya gelmedim kainata ,hayat vermeye geldim.Söyle bakalım suçunu. Israr edince “sizin kızınızın katili benim.Cahildim, maddeye tamah ettim, igfal ettiler ve o vakitde böyle görmüyordum.”Onun için Kudret insana bâtılı hak şeklinde gösterenlerden muhafaza etsin.Bâtıl.Bazı insan vardır ki insana bâtılı hak şeklinde gösterir ayağı kayar.Hem öyle ustasıdır ki onun o öyle ustası olur ki resmen bâtıla taparsın.O kadar usta olur o kadar anlatırsın bu bâtıldır diye o kadar perçinlemişdir ki sökmenin imkanı olmaz.Ben o vakit bâtılı hak diye tapıyordum anladım ki iş öyle değilmiş artık beni imha edin.Yok dedi ben hayat almaya gelmedim ,hayat vermeye geldim.Ve yanındaki insanlara kendi de ağlayarak dedi ki; evladımdır ,ciğerim yanar fakat bunun haline evladımdan fazla yanarım.Bunu bana bağışlamaz mısın dedi Kudret’e bunu bana bağışla dedi.Buna ilişirsen bana iliş.O kadar kendini siper ediyor ki medeniyeti görüyor musun.Eğer buna ceza vereceksen ben beden olayım.Öyle. Demek şimdi yine mevzuumuza gelelim.Hedef menfaat maddede sorarız bir birimize “nuri bey şu işi yapalım” “ne menfaatimiz var”  deriz hepimiz.Çünkü cemiyet umumi şekilde yükseliyor,umumi şekilde alçalıyor. Beşeriyet bu vartaya düştü mü yandı.Neden? Menfaatın şeyninin neticesi ihtirasat ı nefsaniyedir.Menfaat yok mu? Menfaat var amma faziletden sonra gelen menfaat var.Onun için dedenin kabul etmiş olduğu mânada celbi menfaat esas değildir def i mazarrat esasdır dedim ki bunu da belki anlatamadım misalle anlatacağım bak misal vereyim size anlaşılır.Mesela şurada bir dükkan açtın.Bir dükkan açtın burada müskirat satacaksın.Köşe başı,işlek bir yer müşterisi bol günde beşyüz lira kazanacan bu bir cebri menfaatdır.Madde medeniyeti buna müsaade eder.Buyrun der.Mâna medeni..dedenin kabul ettiği mânaya gelince sen bunu satacan ama bundan insanlık zarar görür mü?Görür. Ben senin menfaatine müsaade edemem.Bende esas,mazarratı def etmekdir.Mazarrat defolundukdan sonra gelen menfaata ben müsaade ederim.anlatabildim mi acaba inceliğini? Üçüncü düstur hayat,cidal diye tarif ederiz hayatı biz.Efendim hayat mücadeleden ibaret.Hah beşeriyet ne vakit hepimiz bunu konuşuyoruz değil mi? Ne vakit ki hayatı mücadele diye tarif etdi ,Kudret elini kaldırdı.Cidalin neticesi paylaşmakdır dedi paylaşın dedi.Bütün insanlık alemi de bir birini paylaşacağım diyerekden herkes böyle tetikde durur.dikkat üzerinde durur.Halbuki mânada hayat,cidal diye değildir.Hayat,ta’zimdir sarışmakdır.Hayat,ilerde hesabı sorulmak üzere insanlara verilen iğreti bir nimetden ibaretdir.Anlatamıyo muyum acaba?düşmüşü kaldırmakdır. Yaşayan adam kapıdan dışarıya çıkarken belki bunlar şimdi  ben sizi imanın zevkıne çıkmış karşımda bir varlık görerek konuşmak istiyorum.Öyle zannederekden.Tabi içinde muhatab maddenin kesafetinde kalmış ben bu gibi şeylerle alakam yok benim için varlık ,paranın üzerindeki yazıdan ibaretdir.Yüz mü yazar,bin mi yazar, beşyüz mü yazar .Onun konuşma tarzı başka.Biz ona da konuşmasını biliriz.O ayrı.

                                                                                              --/-
                                                                                              -4-

Fakat ben sizi şimdi hesabını yapmış,geliş ve gidişdeki gayeyi öğrenmiş nihayet Kudret bana konuşma hakkı vermiş ,konuşan bilir,bilen düşünür ,düşünen konuşur,konuşturan da bir gün konuşacak zevkıyle yaşayan ve nihayet ben yok olmayacağım aslıma kavuşacağım aşkıyla çırpınıyor bir varlık var diyerekden konuşuyorum yoksa maddenin kesafetinde kalmış olan insan benim bu söylediklerimden hiç birisinden bir şey anlamaz.O ayrı o. Oraya girmiş kıymetli hayatının bir anını kendi kendisine düşünmeye hasretmiş ,sinesinde çarpan kalbinin her darbesinin rışte i rakik i hayatını kesmeye Kudret tarafından bilenmiş bir kılınç olduğunu ve nihayet kendisinin bir hüsran ı ebedi yahyahının üzerinde oturulduğunu yalnız etrafında bir kolun uzatıb korkma elini bana ver diye vicdanından duyduğunu duyan bir sınıfla konuşuyorum. Anlatamıyo muyum yahu? Sen onu ince düşünecek olursan senin hayat dediğin şey nedir biliyor musun?Şöyle bi düşün ince şööyle bir kuyu tasavvur et ki içine dalgıç giremez öyle bir kuyunun üzerine senin hayatın bir ipdir gerilmişdir seni de üzerine oturtmuşlar.O tık tık kalbinin darbeleri de Kudret tarafından o ipi kesmeye memur edilmiş keskin bir kılıçdır her an vuruyor.Hangi dakkada kopacak? Böyle bu “istikamet karşıki çukura marş marş” emir ol,reis ol, şah ol, geda ol ne olursan ol hiç o sert bükülmeyen kafa o kalbinin saniyesinin saniyesinde ufacıcık bir rekaket geçirince şöyle bir düşsün ne o ya diksene kafanı .Yer,adamı yer.Yer yok mu adamı yer.İşte nokta i istinadla hedefle hayat tarifi bir iyi anlaşılmadıkca beşeriyete intizam vermenin imkanı yokdur.Bunu iyi anlaştıran müessesenin adına ahlak derler.Anlatabildik mi acaba?(Saat kaç?....? daha onbeş dakka yirmi dakka var)Beşer mânadan uzaklaşınca Kudret diyor ki ;”Beni beğenmedin mi “ diyor.Beğenmedi. Kendi eliyle kendisine lazım gelen hükümleri yaptırttırır.Kendisine yaptırttırır kendi eliyle.Birinci konuşma üzerinde duruyoruz yine üzerinde duracağım.Beşer mazurdur.Havas ile avam muvazenesi yapılmayınca muhabbet doğmaz.Muhabbet doğmayınca muhabbetin yerine kin doğar.Kin.Kin,cehennemden bir .. dür anlatabildim mi? in,cehennemden bir .. ehli kin aslına rücu edecekdir.Anlatamıyoruz galiba.Şimdi havas tabakasında merhamet o merhameti görecek ufak tabakada hürmet bunun ikisi birleşecek muhabbet doğacak. uhabbet, Kudret’in mevcudat üzerine vermiş olduğu ana sermayedir.Eski konuşmalarda çok bahsettim bundan.Mesela bir ailede en büyük nikah belediye kaydı değildir hocanın da duası değildir.Öyle mi? Evet.Belediye kaydı da değildir hocanın duası da değildir.Ya nedir?Hakiki nikah,muhabbetdir.Eğer orada muhabbet varsa o nikahı Allah kıymışdır.Belediye kaydı,hocanın duası bir temennidir halk arasından dedi koduyu kaldırır,çocuğun nesebini belli eder, bir birinin mirasına varis kılar bundan ibaretdir.Hakiki nikah o iki insanın bir birine olan muhabbetidir.Ne kadar muhabbeti varsa o kadar hattızatında nikahında esas var başka bişey değil.İki ortak tasavvur edin .Biri birine ne vakit ki hattızatında içinde sevgi yok yalnız maddesi üzerinde durmaya başladı yıkım muhakkakdır iflas eder.Kazanç olmaz muhakkak iş ters gitmeye başlar.Anlatamıyo muyum?Öyle der Allah “iki ticaret adamı bir birine muhabbetle sarılırsa üçüncü ortak benim” der. Benim ortak olduğum yer yıkılmaz der.Bir millet bir hükümet en büyük kuvveti ne silahındadır ne atomundadır ne şundadır onların hepsi lazımdır fakat en büyük kuvveti muhabbetindedir. O hükümet ,o milletini severse o millet o hükümetine muhabbetiyle bağlıdır yıkılmaz.Muhabbet.Esas.Bütün dostluk yoksa böyle bir birimizi gördüğümüz vakitde ooo yalandan gülmek dudaklar buraya kadar açılsın filan .Onun usulünü dedenin kabul ettiği mâna ne kadar güzel şeyetmişdir.İslamda toka, bunu ilk vaz edenler büyük insanlardır.Sonra garblılar almışlar onlar yarım almış biz de onlardan almışız filan.Aslı nasıl biliyor musun aslı?Şu parmak var ya bu parmak karşısına gelen ahbabı dostu arkadaşı kimse işte herhangi kimseylen toka yapacağı vakitde bu parmak bunun nabzına vaz ediyor böyle geldiği vakit öteki de onun nabzına vaz ediyor neden acaba? Bu bana güler yüz gösterdi sahte mi değil mi? Hakikaten muhabbetden bir heyecan olur kalb atış tarzı değişir kalbinin atış tarzı değişti mi yoksa sahtekar bir adam mı ca’li bir iltifat mı gösteriyor burdan anlıycan.Ama biz onun aslını bozmuşuz şimdi mesela sofu yapışır bu parmağına yapışır ters anlamış galiba bunu yoklar ne o burda kemik olmazsa hızır olurmuş. Hınzır olur hınzır.Hızır olur muymuş,eksik âzalı hızır olur mu?Hem hızır kim hızır ne? Hikmet söyleyen adama hızır derler.Hızırın mânası ;gönüllerdeki kederi kaldırıb mânayı ilka ederek surur veren hikmet söyleyen kim varsa ne kadarsa o kadar hızırdır.Anlatamadık mı acaba? Hadi bari onu da anlatmış olayım.Bu tutar burda bunu yokluyor ne yokluyorsun?Burda kemiği olmazmış hızırın.Kemiği olmazsa hınzır olur hınzır .Eksik âzalı hızır olur mu hiç.Gayet güzel olacak.Dürüst,eksik bir yeri olmayacak.Noksan bir âzası olmayacak.Hep tersine bizim işimiz.Mülakat ettiği vakitte böyle vaziyet.Bir doktordan daha ziyade belki doktor birden bire alır önce hemencecik birden bire şöyle şöyle yapar bir parça bulayım diyerekden bir saniye iki saniye filan o vakit tak hemen oraya o kadar meleke gelecek .Doktorda belki bir parça şöyle şöyle ben bakıyorum da bak şöyle şöyle birden bire bulamıyo mu ne yapıyor filan.O muhabbet kalktı mı yıkıl.Esas bu. Sonra ne kadar güzel esaslar kurmuşdur Beşeriyetin Fahri Ebedisi .Ahlakda bunlar en büyük şey.Aile teşkilatında.Bu gün daha medeniyet oralara girmez.Aile teşkilatı.Son günü nasıl geçirecekseniz ilk günü öyle geçirin şüpheyi dai haller yapmayın der.Anlatabildim mi? Biz de beş gün,on gün,bir ay bakarsın şey ondan sonra ne o yahu?Emre bak Beşeriyetin Fahri Ebedisindeki son günü nasıl şeyettiğin vakit ilk günü ayarla onu der.Şüpheyi dai olur der.Çirkin cümle sarfetmeyin evin içinde der.Hangisini anlatacaksın bitmez ki.Niye?Göz gördüğünü çabuk kaybeder,kulak işittiğini kaybetmez der.Hakikaten öyledir.Çünkü vahiy sem’e bağlıdır.Kulak hepsinden efdal.Ölürken de bütün âza azloluyor ta’tile uğruyor en sonra kulak.Anlatamadım mı acaba?En sona kulak.Hepsi el,ayak filan hepsi birer birer gidiyor. Nereye gidiyor? Allahaısmarladık diyor yeter artık beni kullandınız bu kadar bu iş en sonra kulak.

                                                                                              --/-

                                                                                              -5-

Gözün sürmesi çekilmeli marifet sürmesi.Kalb onunla tezyin edilmeli.Kulağın zemzemi akıtılmalı arazi i kalbiye sulanmalı kâm alabilmek için.Temiz fikir verilmeli ve o fikir yayılmalı.Fikrin temizi de değişmez kötüsü de değişmez.Dikkat edin bak onun için kulağa ehemmiyet veriyor.Ordan geliyor işitiyor,fikre gidiyor ,orda duruyor temiz fikir kafasını vurmuşun bir adamın.Fikrini alamazsın kafasını almakla.Ne olur?Alamazsan ne olur gitti ya kafası.O fikir başkasında vardır.Anlatamadık mı acaba? O fikir başkasında var.Alamadın,bişey yapamadın yani ya.Zavallı kaldın.Onu fikrinden vazgeçirmeliydiler yoksa insanın boynu vurulmakla fikri öldürülmüş olmaz.Onu bir diğeri mahfaza i dimağında saklar diğer biri yahut diğer biri aynı fikri icad eder onun için sen kafa vurmaya kalkma fikrin iyisini yaşatmaya çalış.Anlatamadık yine sanki.Kafa vurmakla ne çıkar? Kudret .Kudret insana hasmını kucağında beslettirir.Sahne i âlem insana büyük bir ibretdir.Kucağında kucağında.Hasmını böyle kucağında beslersin.Firavun,biliyorsunuz değil mi firavun meşhur firavun.Şeytan gibi adam,aptal adam değil o.Püüü. İman ı felsefisi de var.O ne demek o? Vardır örfümüzde bazı kimseler. Ben Hak tanırım der kendi bulur.O kendi bulmuş olduğu hak iman ı şeriye uyarsa makbul olur.İman ı felsefisi var firavunun iman ı şerisi yok.Ne demek iman ı şerisi?Allah’ı beyana gelen insanların tarif ettiği şekilde imanı yok.Aklen bakıyor.Bak âlem diyoruz kainata ismini kendimiz koymuşuz da farkına var.. âlem ne demek alâmet demek neyin alâmeti ? Allah’ın.Alâmet, âlem işaret değil mi kime işaret ediyor?Sahibine.İsmini konuşuruz da farkında değiliz.Efendim bütün âlem bütün avalim.Ne demek avalim?alâmet ne demek? Neyse firavun da öyle çok muazzam adam iman ı felsefisi var iman ı şerisi yok.İman ı şerisi oldu o vakitde Kudret “dur bakalım” dedi.”âmennâ bi rabbi hârûne ve mûsâ“(Tâhâ,70) Ben Musa’nın Harun’un iman ettiği Allah’a iman ettim dedi.Bak ne kadar zeki  adam ki dikkat edin “iman ettim” demiyor da yakasını kurtarabilmek için Musa da peygamber Harun da peygamber ,Allah’ı beyan eden insanlar.Musa’nın,Harun’un iman ettiği Allah’a iman ettim diyor.Böyle lüppedek söylendikden sonra kolay gelir fakat ne muhakeme neticesinde olur bu?Ve bunu ne vakit söylüyor? Tam hayatının azbolduğu emri gelirken söylüyor .O anda muhakeme çok zor olur .Cibril’e “çamur tık ağzına” diyor Allah.Bunu yanlış anlatırlar çamur deyince sokak çamuru değil o.Kesafetden,zulmden ,zulmetden yapmış olduğu hayatındaki cinayetlerin filmini getir önüne dök.Çevir o yaptığı mezalimin filmini çevir alçak bundan sonra mı Allah diyorsun kapa yok ol.”Çamur tık” ın mânası o,kapa yok ol.Hasmını kucağında büyüttü Allah.Kucağında böyle okşaya okşaya büyüttü.Yorulmadnız mı?İster misiniz bu bahsi anlatayım.Bilmem size bağlı.Bana kalırsa ben yorulmam.Zevkım var daha zaten konuşmaya da girmedim ya.Beşeriyet ânadan uzaklaşırsa dedik bunları anlatmak istiyodum buraya girdik.Onu mu anlatayım bunu mu anlatayım?Şöyle kısaca çabuk çabuk söyleyeyim size.İbret alınacak noktaları.Malum firavun bir rüya gördü .Rüya deyince onun üzerinde durmak lazım onu anlatmak lazım hangisini anlatacaksın?Rüya ,hayatın programıdır.Bir de adgasu ahlam vardır ayırmak lazım gelir.Adgasu ahlam denilen şey,mide dolgunluğu ile mide ile o per hicab ı hacizin tazyik ile dimağda yapmış olduğu hadiselerdeki akisler.O,kıymeti yok.Öteki,levhi mahfuzdan kulun istidadı nisbetinde mukadderatına ait Kudret’in ders kaçırmasıdır.Rüyanın tarifi bu.Ama erbabı anlayacak,erbabı tarif edecek.Bir de rüyanın en şeyi en tamiz çıkanları doğru söyleyen insanlarınkidir.Anlatabildim mi?Doğru söyleyenlerin.Ben rüyadan,ruhuyetden daha ziyade korkarım.Sen ne dersen de.Ruhuyet yani uyudun iyi veya kötü geçti o.Rüya, gelecek.Ondan korkarım ben.Anlatabildim mi?Ruhuyet şimdi uyu şu hadise ama hoş bana ama oldu bitti artık o her neyse.Fakat rüya öyle değil .Kırk senede çıkanı vardır.Hazreti Yusuf’unki kırk senede çıkmışdır ya. Yalnız size bişey söyleyeyim ,sizi inanmış sınıf diyerekden söyleyeyim.Gönlünüze gelir,akseder insanın gönlüne böyle pek kuvvetli gelirse bir rüya gördün içine hoş gelmiyor dudağına dahi getirme, hiç kimseye söyleme, boynunu bük Kudret’e yalvar.”Senin kitabında bir emrin var istersen silerim diyorsun ona sarılıyorum sil” de.Anlatabildim mi acaba? Kendin dahi böyle bir şey gördüm diye kelamı enfüsi ile dahi konuşma.Kulağına gelmesin kıpırdanmasın. Filmini çeker Kudret.Bizim mânamızın mesela hangi tarafındaki tadı anlatayım size,neresini anlatayım.Bak mevzu, mevzuu açıyor.Mesela hristiyaniyetde imanın şartı beşdir.O şartlardan bir tanesi de  bir insan ölmezden evvel papaza günahını itiraf etmekdir etmeden öldümü adam imansızdır hristiyaniyet itikadında.Resmen böyledir.Ya şimdi?Ne kadar nazik.Değil günahını itiraf etmek bizde derki; bir fenalık yapdın yalvarıyorsun bunun affolunması için sakın dudaklarınlan “ben bunun failiyim” diye yalvarma bu feza onun filmini çeker diyor Kudret ben kalbe agâhım bu hususu kalbinden ister Allah. Hangisi zarif,hangisi hoş? Anlatamıyor muyum acaba?Ayıplara ait keşifler bâtıldır diyor.Bakın nezakete bakın .Mesela bir veli Allah’a.. veli demek Allah’ın iyi dostu demek mânası.O veli dendiği vakit insanlar böyle kelleli kulaklı mulaklı bi tuhaf bituhaf şekiller yapıyor.İnsandan o yahu doğramacı dükkanından çıkmadı insandan.Hattızatında ne çalışmaklandır ne çalışmamaklandır amma tabi çalışmak da esasdır.Bir çok maliyat neyse şimdi oralar dursun şimdi konuşmamız oralara ait değil.Kudret’in izni ile harika var fevkaladelik var .Harikulade fevkalade.Mesela mucizede kerametde harikulade geçer harikulade dendiği vakitde şahsın fiili değil Allah’ın fiilidir.Fevkalade,şahsın fiili.Sen onu aklın kabul etmiyor .Yahu harikulade deniyor fevkalade denmiyo ki niçin kabul etmiyosun?anlatabildim mi acaba? Birer cümle verip verip atlıyoruz izahları lazım.Neyse.Böyle Hak’kın izniyle tekamül etmiş bir insan ı kamil .İnsan ı kamil.Bir çok şeyleri mestur olan şeyleri bir çok insanlara kapalı olan şeyleri arif ona derler hadise meydana çıkmadan bilene denir. Arif.Arifin tarifi bu.Bilir.Fakat ayıba ait söyledi mi bak Peygamberin medeniyetine nezaketine  “bâtıldır” diyor.Bu hususda hiç bir velinin sözü dinlenmez neden?

                                                                                              --/-
                                                                                              -6-

Ayıba ait bişey meydana çıkan filan ayıbı keşfetmiş bâtıldır dinlenmez diyor.Anlatamadım mı acaba?Musa, firavun zamanında işte yani Kudret isterse neler yapar mânasına ait olan ibretli sahneyi anlatmak istedim büyük kitabda.Rüyayı gördü firavun çağırdı muabbirleri.Her biri bişey söylüyorlar gücenmesin diyerekden.anlıyorlar amma firvun dedi ki hayır sizin dediğiniz gibi değil bana hakikati söyleyin dedi.En nihayet baş muabbir dedi ki hakikat; beni israilden bir çocuk gelecek sizin altınızı üstünüze getirecek.”Derhal erkek çocukları imha olacak” dedi. Boyuna imha etmeye kalktılar.Karısı Asiye var temiz bir kadın.Muazzam bir iman sahibi.Allah’ın cilvesi biri öyle biri öyle.Yapma dedi Kudret’le harb olmaz bırak teslim ol.Seni çok severim her hususda dinlerim fakat bu hususda dinleyemeyeceğim.Bir çare düşündü bir sene geleni dedi bırak bir sene geleni imha et hiç olmazsa çünkü sen heyet i umumisini imha edersen zaten senin saltanatın beni israilin sırtında duruyor hepsi yıkıldıkdan sonra kendi kendine yıkılacaksın.Bu biraz mülayim geldi kabul etdi.Fakat Musa,kesilmeyecek senede değil de kesilecek senede dünyaya geldi.İnceliğe bak şimdi.Bi sene gelenleri bırakıyor,bi sene gelenleri imha ediyor.Bırakılacak senede değil,bırakılmayacak senede geldi.Acaba incelik nedir?Eğer kesilecek senede gelmiş olsaydı Musa firavunun yumruğu altında büyüyecekdi.Şöyle anlatayım size misalle iki tane aslan tasavvur edin biri sahrayı bayabanda biri sahnede. Sahnede bulunan aslanın yanına gidersiniz kırbaçlan filan dokunursunuz dürtersiniz fakat sahrayı bayabandan aslan kükredi mi kilometrolarca yoldan insan kaçacak yer arar.O da aslan o da aslan birinin yanına kadar gidiyorsun da birinin taaa saatlerce yoldan sesini işitince kaçıyorsun.Sahnedeki aslanın kafasına vurula vurula, alektrikli sopayla rencide edile edile aslanlık sıfatı kalmamışdır.Firavunun yumruğuyla büyüseydi Musa’da insanlık sıfatı kalmayacakdı.Zalimin idaresinde bulunan insanlarda insanlık sıfatı kalmaz diyor.Anlatabildik mi acaba?İncelikler bunlar.İnsanlık kalmayacakdı.Onun için onu ,onun kucağında şöyle bir … içersinde büyütdük ve ilerde firavunla boy ölçüşmek kıymetini gösterebildi.Gösterdi nasıl yaptı?Bir gün sarayın bahçesinde geziyordu .Firavun kurenasından yaverlerinden bir tanesi beni israilden birisine bir tokat vurdu bir daha vurdu.Musa dedi ki niçin dövüyorsun sen bunu?Zevk alıyorum dedi.Vardır öyle adamlar.Böyle canavar ruhlu insanlar vardır zevk alıyorum dedi.Ama haksızsın.Biz firavunun yakiniyiz hak biziz dedi.Sen eğer elini kaldırır bir daha vuracak olursan ben seni yok ederim dedi Musa.Der demez o firavunun adamı kızdı tekrar o beni israile bir tane vurur vurmaz işte onun için yed i beyza derler Musa’nın eline .Musa Kudret’e hitaben “bu el senin” dedi Kudret’e “Ya Rabbi bu el senin” dedi bir vurdu gitti orda adam.Gidince firavunun gördüğü rüya da o idi.Musa uyandı.Rüya meydana çıkdı beni takib ederler dedi derhal saraydan çekildi diyar ı medyene geçdi.Diyar ı medyende ne oldu,Şuayb’ın kızlarıyla nasıl nikah oldu,netice ne oldu bunlara vakit yok yalnız bir yeri söylemek istiyorum şöyle atlayım size baştaki iki vazife vardır ki istifasını Kudret kabul etmez.Nübüvvet vazifesi.İstifa etse de Allah kabul etmez.Yapacaksın der.Nübüvvet,vilayet iki vazifi Musa istifa etmişdir.Sen firavuna kocaman bir ordu vermişin muazzam bir saltanat vermişin bana bir .. kardeş vermişin git buna iman teblig et diyorsun bu mu sonra öbür tarafta şöyle oluyor böyle oluyor ben bunu istemem.Yook öyle olmaz diyor .Sen firavunun yıkılmasını mı istiyorsun? Ben sana o sırrını öğreteyim dedi Allah.Sen bunu yapacan fakat madamı ki ısrar ettin o sırrı..dua et de firavuna Allah öyle bir hırs versin milletin elinde nesi varsa hepsini alsın ondan sonra onu yıkacağım dedi.Âdetim öyle dedi.Neyse bu vazife verildi.Git dedi onu insanlığa davet et.E debdebe,tantana,zavahir ,ihtişam beşeriyetde ürperti yapar.Bu böyledir.Çok külfetli bir maziye gitdiğin vakitde pazarlık etmekden sıkılırsın belki seni çarpabilir. nsanda oluyor o.Mesela gayet kıymetli bir doktora git muayenehanesi mütevazı olsun zavahire kıymet vermemiş onda ücreti verirken ne olursa veririm dersin.Fakat içeriye girdiğin vakitde işte çin halıları ile ne bileyim ben bilmem şu şekilde mefruşat ile şu şekilde perde ile pırıl pırıl bir vaziyetde filan oldu mu etrafındakilere bakınırsın yandakilere sorarsın … bir adam kendine sorarsın ne vereceğim arkadaş der.Ama bu işte şeydendir insanlarda var bu hâl,ürperme hâli.Bahusus firavun bu. Gitti tam içeriye girecek.İçeriye gireceği vakitde daha nübüvvetin mânası o kalbi istila etmemiş başariyet daha var kuvvetli şekilde asabım bozuldu dedi başka bir gün geleyim tebrik edeyim.Der demez.Dokuzyüzbin masum çocuğu doğar doğmaz imha etmişdi firavun heyet i umumiyesinin vücud u misliyesi,vücud u ruhiyesi temessül etdi birden bire Musa’ya dediler ki nereye?Sen aranıyordun sana kurban gitdik.O seni arıyordu al intikamımızı gir içeriye . şte firavunun kucağında büyüyen Musa’nın firavuna kullanmış olduğu ordu,firavunun kesmiş olduğu masuminin ervahından yapılmış olan ordu idi.Allah kimseden öyle intikam almasın.Akıbeti iyi gelmez.Bu günkü konuşma bu kadar yeter.







0 yorum:

Yorum Gönder

 
Şemseddin Yeşil - Tüm Hakları Saklıdır..
Designed by CruelKeSh | 2017