Eni ü nale seher-hize ney nevası verir
Bükadan Arif i billaha mey safası gelir
Sühanverin eseri bir hayat ı sânidir
Giderse dâr ı fenâdan yine sedası gelir.




Saniye sonra Kapanacaktır

189. Kaset


Kaset 189  27/01/1963    80dk. (Düzenlenmemiş Metin)


Mevzu başlıca iki esasa ayrılmışdı.Birine vazifeden doğan ahlak,diğerine aşkdan doğan ahlak tesmiye etmişdik.Vazifeden doğan ahlakın menşei,menbaı,annesi akıl, aşkdan doğan ahlakın mastarı kalb.Gerek vazife gerek aşk gerek kalb ,akıl bunlar mânayı insaninin birer vasfı olması hasebiyle mevzuun en büyük rüknü insan mevzuu oluyor.İnsan.Ve anlatılması güç olan kısım da bu.Zira insan naib i Hak .Ne demek naib i Hak?Mevcudatın sahibi, kendisine geniş salahiyet vermiş.İkram etmiş.”Yer üzerinde Benim bir çok sıfatlarımı kullanmaklık hakkını sana bahşetdim” demiş.Naib i Hak’kın mânası bu.”Seni pek nazenin, pek nazdar, pek niyazdar, pek seçerek kendime muhatab tutarak isal ettim.Seninle bir hususiyetim var .” Demek oluyor ki insanın bir yüzü ,âlemi kudrete alâkalı,bağlı .Bir yüzü de âlemi hilkate.Âlem i hilkatde işte her konuşmada söylediğim gibi ait olan kısmında akıl rehberlik ediyor.Fakat âlem i kudrete taalluk eden kısmında akıl tıkanıb kalıyor.Beşer ufacık bilgisiyle âlem i hilkate taalluk eden kısmında bazı şeyler anlatıyor filan fakat âlem i kudrete geldi mi aklın daha üstünde bir varlık arıyor doymak için.O doyacağı kapının açılmasının anahtarı da ahlak oluyor.Anlatabildim mi acaba? Bu konuşmada bu gezintide hafif bir ahlak sabit.İnsan gelmiş fayda yok.Bir defa doğdun hiç bocalama.Bu sahne i şuhuda Kudret seni getirmiş çare yok.Ya ona kul olursun ya nefsine kul olursun.Yol iki hesabını yap.Hangisi işine gelirse.Serbest de bırakmış kendisi.Öyle cebir yapmıyor nedense .Yolu açık bırakmış ya diyor nefsine tap ya bana tap.Hangisi işine gelirse diyor.Bak kendi kendine nefsine tapan cinsinden misin O’na tapan cinsinden misin?Bişey anlatabiliyo muyum acaba?Kendine tapmayıb O’na tapan cinsinden isen ceddin adem gibi ordan oraya atlamaz “rabbena zalemnâ” (A’râf,23) dersin.İblis o da oraya atladı yuvarlandı gitti hâla gider.Tallül semtine gitme şöyle idi böyle idi.Halbuki bi de bunun harıcında bir kısım daha var ha iblisden aşağı sınıf var.İblis,Hak’kı kabul edendir inkar eden değil.İblisden de aşağı var mı? Püüüü.İblis’in bir ismi .. yahu.Vaktiyle öyle idi.İblisden de aşağı mı var?Çook.Beşer bunun farkında değil.Yalnız zanneder ki iblis.Yook.İblis,yalnız insana vesveseyi ilka edebilir.Cinayeti fenalığı insanın nefsi kendi irtikab eder ondan aşağıdır o.Anlatabildim mi acaba?Ara yerde fark var.İblis, yalnız vesveseyi ilka oraya kadar ilka edebilir.İşi yaptıran iblis değildir.İblis,Hak’kı inkar etmez.Yalnız taallül etmişdir.Ordan oraya atlamışdır.Semt semt dolaşmışdır.Koruk kalma der ahlak insana.Ekşilikden ayrıl der acılık mertebesinden geç der.Ham kalma der malum ya.Üzüm ilk önce koruk acı ekşi sonra tatlı.Sen de bu devreleri geçiriyorsun.Yunus Emre bedava mı söyledi onu? “Çıktım erik dalına anda yedim üzümü” anlatsana bunu.Yarım saatte anlatır mıyım sana ya?Hikaye değil ki o.O erik dalı ne, o üzüm ne,yenen ne?Koruk ekşi sonra acı olur sonra üzüm olur tatlı olur.Şimdi sen devreni bak.Hangi devredesin?Taklidde misin?Taklidde isen koruk,ham daha.Demek oluyor ki insanın iki vechesi var;bir vechesi Kudret’e nazır,bir vechesi âlem i hilkate.Kudret’e taalluk eden vechesinde akıl değil de iman ve aşk.Bu lazım.Bununla yol alabilir.Ruhda hâsıl olan muhabbete aşk,nefsde hâsıl olan muhabbete şehvet denir.O iki kısma ayrılır nefsde hâsıl olan muhabbet ikiye ayrılır biri mezmumdur ,biri makbuldür.Kudret’in çizdiği daire dahilinde olursa makbul olur onun harıcında olursa mezmum olur.Onun harıcında mânayı insanimizin nefsi natıkamızın bir muhabbeti var.Muhabbet .Orda hâsıl olan muhabbet .Onun adına aşk diyorlar.Âsude kalıyor insan kendi iç âlemiyle baş başa kalıyor o iç âlemiyle baş başa kaldığı vakit her konuşmamda tekrar ettiğim gibi sualler sorar kendisine.Kimim ben der,nerden geldim,nereye gideceğim,niçin getirildim? Bu suallerin cevabını vicdan ı kibriyasından alır almaz kendisinde faniyi baki ile değişmeklik zevki hâsıl olur bunun adına aşk derler.Anlatabildim mi?Cahil.Ahlakın tarifinde cahil okumuş okumamış mânasına değil doğru işten mahrum olan kimse.Kaç defa tarifini yaptık mesela sekiz tane lisan bilir.On hayvan yükü kitab okur.Fakat doğru hisse sahib değilse ahlakın nazarında cahildir.Anasından doğduğu gibidir fakat selamet i kalbiyesi var safayı dimağviyesi var ruhu inkişaf etmiş,mânası dopdolu bir adam hiçbir vakit hisleri galata gitmiyor.Alim adam.Anlatabildim mi acaba? O ayrı bi iş.Doğru his.ahlak der ki;cehaleti sebebiyle bazı kimse kendisini malik el mülk zanneder.Bütün varlığın sahibiyim zanneder.Her şey benim yedd i kudretimdedir der.Semayı deler gibi bakar,yeri ezer gibi basar.Mevcudata nazar ı hakaretle nazar eder.”Ben” diye yaşar.Eh zaman gelir fırsat icab eder Kudret eline bazı bahaneler de verirse insanlığı da inletir.”Bu kainatı ben doldururum” kafasıyla yaşar.Onun içün bütün büyük ahlakcılar,bütün mânayı insana tebliğ eden zevât ı âliye başta Beşeriyetin Fahri Ebedi’si olduğu halde Kudret’in müberrileri Kadirden Zat ı Mutlak’dan her şeyden önce cehilden sığınırlar ama anlattığım cehil.Zira cahil,Kudret’le kendisini azamet yarışına çıkarır.Bilmeden gadabına kendisini siper eder.Esir i cihandır zavallı.Hürüm der ama âlem i suretde kalmışdır.Bende olan bir kimse,köle olan bir kimse kendisini nasıl hakim addediyor?İşte cehaleti ondan dolayıdır der ahlak.Kayıt aleminde.Ömrünü beyhude sarf etmiş.Beyhude.Ağaran saçını geriye çeviremeyen bir adamın varlıkdan bahsetmesi ayıp değil midir ya?Şu ağaran saçını sen daha sakalına hükmün geçmiyor senin yahu bırak sen şimdi.İşte o kadar zavallı bir adamsın.Ne olursan ol o kadar acizsin.Kudret sana iltimas etmiş konuşma hakkını vermiş bir gün de seninle konuşacağım demişse konuşan bilir,bilen düşünür,düşünen konuşur diye kendisine muhatab tutmuşsa hoş benimle azamet yarışına kalk diyerekden ve bütün mevcudatı ez diyerekden meydana getirmemiş ki.Bu sıfat herkesde vardır nisbet dahilindedir.İşte ahlak bunu yıkar.Kendisinden yukarıya karşı böyle boynu bükük, kendisinden aşağıya karşı kafası dik olmaklık hemen hemen hemen hemen herkesde vardır ama nisbet dahilindedir.                Bazısında firavunluk sahrasına ilan dikmiş gibidir bazısında biraz daha azdır bazısında biraz daha şöyledir.
                                                                                              --/-
                                                                                              -2-
Anlatamıyorum galiba öyle nazarlar bir tuhaf.İşte ahlak bunu orta yerden kaldırır.Defaat ile söylemişimdir hemen hemen münasebet aldıkca çok defa bahsederim züğürtlük, insanı maneviyata sevk eder.Para züğürtlüğü, mal züğürtlüğü,cah züğürtlüğü .Züğürtlük dendiği vakitde yalnız parasızlık mânası..kuvvet züğürtlüğü .Mesela cabinde hiç parası yok.İhtiyaç da kendisini sıkıştırmış yürürken çok takılır ayağı tak tık filan.O vakit makbul değil.Kudret elindeyken her şeye sahib olmaklık fırsatı mevcut iken .”Ben yokum O var.Bana kıymet vermiş. Bende âriyet varlığı var” diyerekden yaşadımı ahlak imtiyaz veriyor ona.İnsan o.İnsan.Hakiki insan o.Kalbini alaik ı keriheden kurtarmış kalıbına bırakmış.Mesela ne kadar güzel söylerler bak maneviyatda bile öyledir………Belle bunu zevk edin çok güzeldir.Bikatrı taalluk abeses inheme taat serta neburi dest ez o secde ravanis Ey abidim ,şöyle ittikaya malikim bu kadar taata sahibim, böyle vera kalbe malikim diye yaşayan adam eğer kalbinle kalıbının vazifesini ayırmamış kalıbına ait olan alaik i kevniye kalbinde yer duruyorsa bütün taatin bütün ibadetin hepsi abesdir boşdur boş der.Ne vakit ki kafa kesilib orta yere konmadıkca henüz secde yapmamışındır.Yanlış anlama sen o kafanı kesib de orta yere koyma.Konuşurken de korkuyorum.Ben o kadar mânaya ,o kadar enfüsimdeki varlığa o kadar Kudret’le irtibatım var ki hak ve hakikat uğrunda benim kellem daima ortadadır.Bunu ağzıyla değil de hâliyle içmiş.Herkes kendisini bilir .Yook dedi mi zaten secde yapmamışın diyor.Zaten ehli secde değilsin.Kolay mı o? Bi katrı taalluk abeses inheme taat serta neburi dest ez o secde ravanis.Neden acaba öyle dedi?Arif olanlar,hakiki insan olanlar bütün zevklerin üstünde en büyük bir zevk varmış ki secde meskeni.Neyse burası zevke taalluk edecek dursun şimdi.Orası dursun.Zor yer.Şöyle bir misal vereyim size belki anlatırız yahu niye dursun.Tarihde okumuşsunuzdur Belkis isminde bir hükümdar var.Kadın hükümdar Belkis.Süleyman isminde de bir varlık var .Süleyman.Filmini filan oynarlar bilmem buraları var mı oralarda.Belkis hediye gönderiyo da Süleyman reddediyor.Geri gönderiyor Hazreti Süleyman.Süleyman Aleyhisselam.Muazzam altın,mücevher hediye gönderiyor Belkis Hazreti Süleyman’a.Hazreti Süleyman hediyeyi, gönderdiği adamlarıyla o mânasıyle tabi öyle alelade bir adamla da göndermiyor ya Hazreti Süleyman’a yakışan bir vasıtayla gönderiyor.Onlar, onlara diyor ki ne şekilde geri gönderdiğimi anlatın diyor.Reddediyor.Reddederken diyor ki, benim reddim kabulumden daha güzeldir.Öyle deyin sakın gücenmesin.Demek ki bazı hediye reddolunursa kabulünden daha güzel olurmuş.Acaba anlatabildim mi?Şıklık burda.Şunu söylemek için buraya girdim;bazı hediye reddedilirse kabulünden daha güzel olurmuş öyle diyor.Sakın diyor gücenmesin ben bu hediyeyi kabul etmiyorum reddediyorum fakat kabulüm reddim kabulümden daha güzeldir.Öyle söyleyin diyor Belkise .Altın göndermiş para.Gayet dirhem paha mücevher göndermiş.Biz altını ,altın halkedenden getirdik.Biz, ona selam söyleyin ona lazım olan hediye bende var .Ben onun hediyesini almayacağım o benim hediyemi alacak.Benim reddim onun içün kabulümden daha güzel.Biz altını,altını yaratandan getirdik.Bizim altın,hakileri yani toprakdan olmuşları iman ve aşk ile süsler.Bizde öyle altın var.Anlatabildim mi acaba?Bizdeki altın, iman ve aşk altınıdır süsler biz faniyi bâki ile değiştiririz.Onun vermiş olduğu altınları ben kabul edecek olursam bırakacağım başka birisi alacak.Benim verdiğim altınları o kabul edecek olursa beraber götürecek.Hangimizinki kıymetli?Anlatamadık mı acaba?Hangimizinki kıymetli?Evet biraz bu günkü konuşma zevke taalluk eder ahlakın zevkıne .Ahlak der ki;şehvet ateşinizi söndürmezseniz mahsulünüzü alamazsınız.Şehvet ateşinizi söndürünüz ki takva yemişinizi toplayabilesiniz.Hırs ateşi yerine seha,gadab ateşi yerine hilm ,cehil zulmeti ateşi yerine ilim ,hased dikenliği yerine güllük alabilmek için evvela hırs ateşinizi söndürünüz.Bunu söndürmek içün Hak’ka rücu ediniz.Rücu ederseniz Allah kabahati görür amma görmemiş eder.Âdeti öyleymiş.Bir insan kabahat eder de kendi vicdanı ile kendisini recm eder dönerse onu görüyormuş Allah görmemiş edermiş.Kabahati görüyor.Görmemiş ediyor.Bunların inceliğini anlayabilmeklik içün bela mumunu uyandırmak lazım.Acayip evet.İnsan sıkılmadıkca Kudret’le iyi bir bağ yapamaz.Olmaz.Onun içün bu âlemde erbab ı fazilet eshab ı ahlak üzüntülü geçinir.Bir tarafı kırıkdır.Ya gönlü kırıkdır,ya maddesi kırıkdır.Var.Ya masum olarak bi gayrihakkın tecavüze uğramışdır.Beşeriyetin Fahri Ebedi’si öyle haber veriyor.Üç şeyden bişeyden halli olmaz diyor.Öyle olacak ki dört sualin cevabında serbest serbest konuşabilsin.Soracak; ömrünü nasıl geçirdin?Bunu muhakkak Kudret bunu istiyor.Ömrünü nasıl geçirdin diyor bana anlat nerede ifna etdin?Senin malın değildi o.Hayat,ilerde hesabı sorulmak üzere beşeriyete verilmiş âriyet nimet diyerekden söyledik.Nerede ifna etdin?Gençliğini nasıl bitirdin?Çok dururmuş bunun üzerinde.Sorar sorar dururmuş.Anlat dermiş gençliğini nasıl bitirdin?Orada bir parça şöyle güzelce cevab verdin mi hani bazı dünya işine benzer mâna işleri.İmtihan açarlar da bu dersden muvaffak olursa diğer derslere girmez derler.O asıl esası teşkil eder yahut bir sualin bazan dört numarası olur diğer suallerin birer ikişer numarası olur bu da yüksek numaralı sual.Gençliğini nasıl bitirdin?Ondan sonra azıcık daha zor geliyor.Nerede kazandın,nereye infak etdin?Anlat diyor;nerede kazandın?Kazandığın bir kisbi meşru mu idi yoksa bir zalime uşak oldun da zalimin arzusunda hizmet gördün de o hizmete mukabil aldığını mı yedin?Anlatsana diyor kazandığını nerde kazandın diyorum diyor.Nasıl kazandın anlat.Kazanmanda insanlara zararın var mı idi senin kazancında?Masum insana bir tecavüz çıkıyor mu idi kazancında senin?Efendim ben işte sekiz saat işte on saat şunu yaptım da bunu yap..Ben onu dinlemem diyor onu anlatma bana öyle kızarmış ki.Sana nereden kazandın diyorum.Sen kendi mesai saatini bana anlatıyosun onu anlşatma bana.Nereden kazandın?Sapır sapır beşeriyet dökülür.Bu öyle mühim iş ki size ben bunu şöyle bi anlatayım  bak.Yoruldunuz mu yoksa .(hayır efendim).Abdullah İbni Übey namında bir adam var.Zengin,itibarı var,şeref i ticarisi var.Oğlu.İşte Kudret’in hikmetleri.Oğlu,Beşeriyetin Fahri Ebedisi’nin mazhar ı kainatın dizinin dibinden ayrılmaz.Babası Abdullah İbni Übey mesela bir cihat yapılacak efendim zamanı mı şimdi?

                                                                                              --/-
                                                                                              -3-
Ticaret para zamanı.Bir nifak.Herhangi bir iş yapacak birisinlen o yapacağı işin sahibi hakkın hakikatın düşmanı.Hak ve hakikat insanlık minsanlık mâna filan tanımıyor.Maddenin kesafetinde.o iş başka bu iş başka diyor.Hakka da düşmanmış hakikata da düşmanmış.Ben anlamam.Ben burda bu madde var rap istirakini yapıyor, zevkını yapıyor,birleşiyor.İcab ettiği vakitde mümin icab ettiği vakitde münkir.Nasıl anlatayım size? İcab ettiği vakitde tamamen mümin görünüyor içindeki inkarı filan o muamelesini gizliyor iç dalaveresini gizliyor.Fakat karşısındaki insanlarda bir nur u aşk var ya bunu seziyor,biliyor. Bu adam sırf menfaatden ibaret diyor.Zaman geliyor zavallı maraz ı mevt ölüm hastalığı .Anlıyor kendisini ki ben bu hastalıkdan artık kurtulmama imkan yok.Oğlunu çağırıyor.Diyor ki;nefsi natıka i kainatın kalbi olan o Zat seni reddedmez ben artık gidiyorum fakat bir arzum var git yalvar reca et ne yaparsan yap o mübarek vücudune temas eden gömleğini bana lutfetsin versin benim kefenim o olsun.Oğlu diyor ki; baba şimdiden sonra mı e artık ısrar etme diyor. Evet ben de hayatı gafletle geçirmişim ama ne yapalım işte zannederim reddedmez.Gidiyor arz ediyor meseleyi ve reca ediyor kendisine yanlış söyledim kendi reca ediyor değil.Babasının recasını şey ediyor.Kendi reca edemez orda incelikler var.Neden edemez?Püüü Çok uzun sürer.Sultan Resul derhal soyunmaya başlıyor.Ömer ve emsali zevat gayret sahipleri böyle omuzlarını kaldırmış yani bu adam bizim camiamıza tam dost bi adam değildi nifakı malum bunun nasıl veriyor? Mütebessim bir çehreyle dönmüş demiş; Ömer ben alemlere rahmet olunmuş mânası ile gönderilmiş bir mazhariyete sahibim benden istenilen reddolunmaz.Bende red yoktur. Çıkarmış.Hakikat o adam da geçmiş gitmiş.Şimdi eshabı ba-safa bakıyorlar ki acaba bu gömlek gitti . Resul u Ekrem bunun cenazesinde ,tekvininde,namazında,kabre gitmesinde ,teşyiinde bulunacak mı bulunmayacak mı?Çünkü bu o kadar mühimdir ki bizim mânada bu cenaze namazı bizim şimdiki bildiğimiz gibi değil şimdi biz âdet halinde babadan görme işte şöyle idi böyle idi getirirler götürürler iki tane adam gelir efendim edelim işte kedi ölüsü gibi .O değil.O kadar acayip olmuş ki insan tuhaf .Gününden evvel mezarını bile hazırlamalı ama nerde insanın öleceği belli olmaz.Onun da bir şekli şemaili vardır bir ahengi vardır.Kazıyor böyle boyu da almaz bazan tıkıştırır.Usulu evet bunda bi iş kalmamışdır amma bu ruhun gelinidir.Sen zannetme ki dedenin mensub olmuş olduğu mâna öyle bir acayip bir uydurma bişey. Yoook.Bunda bişey yok .Fakat diyor ki elli sene, altmış sene, seksen sene neyse ömrü tabiinde senin mânan, ruhun, nefs i nâtıkana bu bineklik yaptı ya buna bindi ya.Bu bununla bir izdivacı var bu onun gelinidir binaenaleyh köpek ölüsü gibi ortaya atma.Hizmeti biter bitmez kullanılmamış bir kat elbise giydir.Tertemiz yıka,güzel kokularla muatdar kıl,.. ihtirama al.Mader i aslisi olan anasır ı takine teslim et .Efendim yapmalıymış yıkmalıymış canım yap yık o ayrı iş efendim orda varmış yokmuş .Ben varmış diye iddia etmiyorum.Senin sessiz sözsüz konuştuğun bir vücudun var ya bana gösteremezsin.Bir aklın var ya bana şimdi şu dakikada al diyemezsin.”Gel” emrini aldıkdan sonra bir vücuda taalluk edersin bu ande o vücudunu gösteremezsin.Fakat o taalluk et..kabir denilen âlem bu sahne i şuhuddur.Zannetme ki kubur içersidir.Daha kaç tane kabrin var?Bir defa kabir de budur.Yusuf’un kuyudan çıkması bundan çıkmasıdır bundan .Geçen konuşmada bir Yusuf anlatdım size fakat onun mânayı enfüsisini anlatmadım.Mesela Yusuf Mısıra aziz oldu dedik evet O Mısıra aziz oldu ama o zahirde bir azizlik.Mısıra aziz olmak bir kıymet midir ki bütün mevcudatın en büyük asrına karşı ondört asırdan beri ilan eden varlığını gel ilmen aklen karşında duruyorum eğer beni mağlub edersen ben bu sahneden çekilib gideceğim diye beyanatda bulunan kitab Mısır azizliği ile Yusuf’u o kadar bir toprağa sahib olmak şeklinde mi beyan etdi zannedersin?Kavalalı Mehmet Ali Paşa da Mısır Azizi idi.Kıymet midir Mısır’a Aziz olmak? Bir vakit İngilizlerin bir vakit bizim bir şeyimizdi vilayetimiz eyaletimizdi.Bir kıymet midir o?Hangi eyalete aziz oldu yahu o suret itibarı ile o günkü icabatın bir azizi asıl kendi iklim i vücudunde aziz olmuşdu.Her devletin hududu vardır her sahanın hududu vardır arşın bile hududu vardır Levhi Mahfuz’un bile hududu vardır.Dünya semasının o semanın harıcında bilmediğimiz semavatın hepsinin hududu sınırı vardır fakat hazreti insanın ne hududu vardır ne sınırı vardır.İşte kendi varlığının, kendi iklim i vücudune sultan olmuşdu.Mısıra sultan oldu demek bu iklimine kendi mânasına Hududsuz düvel olmaz fakat senin hüsnün hududa sığmıyor asla bu devlet öyle değil. Bakarsan orda o beyanat ı sübhani de incelik var.Sen kuyuda değil misin şimdi?Bocalayıb duruyoruz hepimiz herkes ,gelmiş,gelecek.Bu âlem öyle kurulmuşdur.Bu pazarı öyle açmışdır.Çok büyük bir kıymeti vardır.İnsanlık hüviyetini belli eder.Mesela.. tam karşılığını bulub söyleyemedim.Nasıl hukuk i insaniden bazı suç dolayısıyla insan bu âlemde mahrum kılınır anlatıyorum galiba.İnsani hakkı alınır .Kanunen mâna aleminde de insani hakkı alınanlar vardır.O o da öyle bir acayipdir ki böyle dünyadaki alınan hakka da benzemez.Kötü bişey, Kudret muhafaza etsin.O cenaze namazının hakikisi kılınırsa o adam ona layıksa hukuk u insanisi mevcut onun remzidir o.Anlatabiliyor muyum?Onun remzi .Yahu biz putperet miyiz ? Mesela gelir cenaze konur böyle musalla taşının üzerine konur.Namazını kıldıracak adam hep şekiller kalmış.Mezarlık imamı kıldırır .Fahri Kainat söylemişdir onu kim kıldıracak.Evvela en yakin insanı kıldırır.Anlatabildim mi?Babansa oğlu ,oğlu ise babası ,amcası yakin akrabası.Yakin akrabsından kimse yoksa imam ı hayli der.İmam ı hayl demek mahalle imamı filan yerin imamı mânasına değil.Hayatında hayatda yaşarken vicdanına taaluk eden,itikadına taalluk eden müşküllerini kime güvenmiş de halletmişse hukuk tedarik etmişse o zat .Acaba zarfda ne çıkacak diye düşünen adam değil.Pilav yağlı idi,helva tatlı idi konuşan kimse değil.İçi yanan .Niye yanıyor?Onun gittiğine seviniyor da ben mahrum kaldım diye yanıyor.Kendi için yanıyor.Kalbinin hizasına geliyor böyle .Putperest miyiz biz?Niye dirinin kılınmaz da ölünün kılınır?Ölünce nefs kalmıyo da onun için.Hadi orasını söyleyeyim bari.Anlatabildim mi acaba?Öldü nefs yok kalmadı.Putun kırıldı put kalkdı orta yerden put yok put put put.Onun kalbinin hizasına geliş duruşundaki remiz işaret; bu insan idi bu kalb bütün mevcudata karşı merhamet ve şefakatle çarpardı .
                                                                                              --/-
                                                                                              -4-
Bu kalbin sayılı atışı hak ve hakikatın harıcında atmamışdır.Kudret de hitab ediyor.”Ben oraya nazar ediyorum şimdi git  kıble et dur bakayım karşısında.Benim nazarım şimdi oradadır.Tecellim var benim orada” Anlatabildim mi acaba?Ama bunun harıcında ise biz şimdi her şeyin taklidindeyiz.En yakini kıldıracak diyoruz ya kılanı bile en yakininden olmaz.Görüyorum ekseriyetle en yakini gelir öyle şöyle bir durur yoktur sair edgamda böyle bişey yok.Sair edgamda onun merasimi ne ise ona tabi olan adamlar o merasimi aynen icra ederler.Yalnız bizde bu son alemde son şeyde böyle olmuş.Geliyor parmaklığın kenarında bekliyor kardeşim .Bakıyorsun soruyorsun ki kimdir babam diyor yahut amcam .İnandında mı getirdin,inanmadında mı getirdin?Eğer inandınsa sen niye kılmazsın da Ümmeti Muhammed’in fukarasını beklersin?Anlatamıyo muyum acaba?İnandın mı inanmadın mı?İnanmadınsa nedir yani netice itibarı ile?Sonra mesela alay ederler orda efendim telkin veriyor bağırıyor kabrin başında diyerekden.O sana bağırır.O telkini veren, içindekine bağırmaz .İçindeki de haberi vardır ondan ya asıl geridekinedir.Sen kendin telkin vermiyor musun gidib de “ölmedin sen kalbimde yaşıyorsun” eğer meçhulse deli misin sen?Bar bar bağırıyorsun “ölmedin sen” diyorsun tepiniyorsun “kalbimde yaşıyorsun,şimdi içeriye gireceğim geliyor “ diyorsun “beni de beraber al” diyorsun.Nedir bişey varsa mânayı kabul edenle birleşdin.Yoksa deli misin sen?Merak ediyorlar.Belki mevzuu kaybetdiniz.Gömleği giydirdiler kefeni yaptılar acaba şimdi  bunun cenazesinde namazında bulunacak mı? Bir parça anlatabildim değil mi bunun bir kıymeti var bu mânanın şimdi onun üzerine tabiatıyle merak ediyor.Beşeriyetin Fahri Ebedi’si hazırlanmış bulunacak.Derhal hükümet i sübhaninin sefir i kebiri cibril i emini ba fermanı sübhani tecelli ediyor “Allah’ın selamı var”  Ve lâ tusalli alâ ehadin minhum mâte ebeden ve lâ tekum alâ kabrih”(Tevbe,84) ”Muhammedim Benim Allah’lık hatırım için Ben ,sen ne yaparsan kabul ederim başka amma Benim de bir hatırım var ya Benim Allah’lık hatırım için onlar gibisinin,onların namazını kılma katiyyen kabirlerine kadar da teşyi etme .Zira onlar ebedi ölmüşlerdir.” Demek ki eshab ı aşk,erbâb ı fazilet ,ehli ahlak,ehli namus ,ehli iman ölmüyor bu nazma göre.”Onlar ebediyen ölmüşlerdir” diyor.”Hayat vermiyeceğim hukuk u insanisi iskat edilmişdir kaldırılmışdır.” Şimdi burada bir sual çıkar.E bu insanın hakikaten bir imanı olmasa ölürken ister miydi ki o zatın gömleği benim vücudumun son elbisesi olsun der miydi?Hakikaten bir imanı var ama öyle imanı Allah kabul etmiyor.Şurayı anlatmak için söyledim .Öyle imanı. Benim dostuma dost,Benim.. söyleyemedim. Bana hak ve hakikata düşman olanla senin bir kalbinde bir ayrılık olmadıkdan sonra benimle ne nisbetin var Ben senin nasıl insanlığını kabul edeyim diyor.Anlatamıyo muyum acaba?Fakat bunlar,vücud testisinden, iç aleminin meyini içmekle olur.Hüner de budur.Vücud testisinden bu vücud ya bunun iç âleminden meyini içmekle anlaşılabilir.Taklidlen bu anlaşılmaz.Taklid.Söyledim size üç konuşma evvel ahlak,ilim ister .Alim,bildiğini deliliyle burhanıyla bilene denir.Burhansız delilsiz bilgiye taklid denir.Mukallidin dimağı işlemez,tefekkür etmez,ihtiyacı yok çünkü.Onun için mukallid olan cemiyetlerde ihtira olmaz.Mukallidane yaşayan topluluklarda ,yenilikler insanlığın kabul edebileceği nafi varlık meydana gelmez.Taklid eshabından.Tedebbu  etmez ihtiyacı yok mukallid.Mukallidlik nihayet nifaka,şikaka,tezada düşürür ondan sonra çöker gider.Gönül mecnun değilsin hüsnü leylayı beğenmezsin.Kime dildadesin mahbub u zibayı beğenmezsin.Gülü tasviri ağyara nedendir meylin ey bülbül.Hep ağyarı tasvir ediyorsun kendinden bahsetmiyorsun .Anlatamıyo muyuz acaba?Bu gülşende biten verd ı mutarrayı beğenmezsin.Bu bağda gül bitmiyor mu hep ağyardan bahsedersin sen. Şifa bilmiş etibba ecanib etibbayı ecanib işte tanunu fakat türkçe değildir İbni Sinayı beğenmezsin. Güzeldir Avrupa tahsilin amma Türk idin ne oldun gelirsin ecnebi bir kızla Fatımayı beğenmezsin. Saat kaç?  Uzak yerden gelenler filan vardır şunu söyleyeyim de konuşmayı keselim.Madde insanı tamamen tatmin etmez .Belki cahilken şöyle böyle eder gibi gelir amma insan kendi kendine tekamül ettikden sonra onun kendisini tatmin etmeyeceğini anlar.Zira ruh sırf nurani bir fıtratda zahir olmuşdur.Kendisi nurani bir fıtratda hâlkedildiğinden dolayı ancak nur ile enis olabilir.Nur dendiği vakitde ekseriyet şöyle bir ışık gözünün önüne getiriyor.Mânanın tarif ettiği nur bu değil.Bir gün tarifini yaparım size.Hani nur dendiği vakitde böyle bir lamba ışığı gibi bir şey yanıyor.O değil.Zulmetin mukabili olmayan nur.Bu ışık,zulmetin mukabilidir.Bu tarif ettiğim nur, zulmetin mukabili olmayan mânadadır.O nurun adına bak bir kaide kuruyoruz ruh,sırf nurani bir fıtratda olduğu için ancak nur ile enis olabilir.Sen eğer hattızatında istiskal edersen senin ruh u insanin terketmiş gitmiş de sen ruh u hayvani ile yaşıyorsun.Kaçırtma bunu.Hiç istiskal kabul etmez.Ruh u hayvani ile kalma.Ruh u insani sırf nurani bir fıtratda olduğu için yani ruh u menfuh denilen, tekrim edilen ,sair mevcudatdan seni ayıran o varlık.O nurun adına ahlak deniyor.Bununla enis oldukdan sonra hayatında bir itminan hâsıl olabilir.O vakit insan,lezzet ve elemin mahkumu değil de Hak’kın mahkumu olarak yaşar.Bak dikkat et hayatında.Ölçü bunlar.Sen yaşarken lezzete mi mahkum oldun ,eleme mi mahkum oldun ikisinden birisi.Yahut hepsi ikisi karışık.Eğer lezzet ve elemin mahkumu olarak yaşıyorsan ahlaka göre henüz makam ı insaniyetde değilsin zavallısın. Ya lezzet ve elem bulunmakla beraber ben Hak’kın mahkumuyum dersen insansın.Anlatamadık mı acaba?Ölçü bu.Ölçümüz bu. Böyle yaşadın mı aşkın kuvveti var.O kuvvet kimde varsa onun ilk mertebesine iman derler daima tazedir,daima gençdir.Kudret’in yarında daima dinçdir.Anlatamadık mı acaba?Onun hiçbir kendisine ait varlığı olmaz o şekilde yaşayan adamın.Bülbülün,gülün karşısında kanadı var mı yok mu bilmez.Hatta hakikatde mânaya tekamül edenler ,bülbülünde fevkınde olurlar nitekim geçenlerde bir misalini vermişdim Sadi’nin yine vereyim ne kadar güzel söylemişdir; Ey mürg ı seher ışk    zi pervane biyâmûz gân suhterâ cân şed avaz neyâmed.Mânası;Ey seher kuşu ,ey bülbül nedir bu figanın bağırmak, çağırmak,aşkdan bahsediyorsun gülün karşısında öyle mi? Git de aşkı pervaneden öğren.Yanar da sesi çıkmaz. Bu günkü konuşma bu kadar yeter.

1 yorum:

Bir insan kabahat eder de kendi vicdanı ile kendisini recm eder dönerse onu görüyormuş Allah görmemiş edermiş.Kabahati görüyor. Görmemiş ediyor.

Yorum Gönder

 
Şemseddin Yeşil - Tüm Hakları Saklıdır..
Designed by CruelKeSh | 2017